"Kı-kıvırcığım lü-lütfen bırakma bizi. Ne, ne olur!"

Bırakmazdım da, bir daha eskisi gibi de olamazdım onlarla.

"Gitme." Son anda da fısıltı şeklinde çıkmıştı sesi.

Ondan kendimi kurtardığımda Behram Bey'e kafamı çevirip, sert ve soğuk bir şekilde konuşmaya başladım.

"Behram Bey biliyorsunuz reşit değilim. Bu yüzden sizinle gelmek zorundayım. 18 yaşıma bastığımda evden ayrılacağım. Benimle muhattap olmazsanız sevinirim."

"Be-behram Bey mi?" Diye konuştuğunda onu duymamazlıktan geldim. Kara'ya döndüğümde, bana bakarak fısıldamaya başladı.

"Onlarla gitmek zorunda değilsin."

Omuz silktim. Ve ona teşekkür ederek diğerleri ile arabaya doğru gittim. Hiç birinin yüzüne bakmıyor önemsemiyordum.

Onlar benimle ne kadar konuşmak istesede....

Eve geldiğimizde hiç birini önemsemeden hızla odama çıktım. Yatağa uzanıp kapalı duran telefonumu elime aldım. Açtığımda bir çok cevapsız arama ve mesaj olduğunu gördüm.

0534****: Eve geldin mi?

0534****: Kara ben.

0534****: Kıvırcık endişelenmeye başlıyorum.

0534****: Kıvırcık iyi misin?

0534****: Eve gelince haber ver lütfen güzelim.

0534****: Bir şey yaptılar mı sana?

Ve bunun gibi bir çok mesaj vardı Whatsapptan.

Siz: İyiyim.

Siz: Telefon kapalıydı, o yüzden görmemişim.

Hızla rehbere girip Kara'yı kaydettim.

Kara: Ne zaman geldiniz eve?

Siz: Az önce.

Kara: Sana ne yaptılar bilmiyorum kıvırcık ama sana bir şey yaptıkları zaman beni ara.

Siz: Ne kadar bana güvenmeselerde onlar benim ailem Kara. Yine de sağol.

Kara: güvenmeselerde?

Kapının açılması ile Kara'yı yanıtsız bıraktım. Sena Hanım gelmişti. Ben ona boş gözler ile bakarken o yanıma oturdu.

"Üç kardeştik. En büyükleri bendim. Erkek kardeşim benden bir yaş küçüktü. Kız kardeşim ise üç yaş. Babalarımız aynı değildi üçümüzünde. Sadece annelerimiz aynıydı... Annem olacak kadın her gün başka yerdeydi. O adamlarla birlikte olurdu. Kardeşlerim ve bana hiç bakmazdı. Ben büyüttüm onları."

Sena Hanım anlatmaya devam ederken ben de onu dinliyordum. Bana gülümseyip, dolu gözleri ile arkasına yaslandı ve devam etti.

"Kendime söz vermiştim o zamanlar. Asla onun gibi biri olmayacaktım. Ve eğer bir kızım olursa, onu benim gibi yapacaktım. Ama bu zamana kadar hep kendimden nefret ettim. Kızım asla istemeyeceğim birine dönüşmüştü.
Anneme....."

Gözlerini duvardan, bana çevirdi Sena Hanım. Ve devam etti.

"Sonra sen geldin. Seni ilk gördüğümde anladım benim kızım olduğunu. Ve ben, asla yapmamam gereken bir şey yaptım. Sana inanmadım..."

Sena Hanım hızla kollarını bana sardı.

"Güzel kızım. O kırılan kalbini telafi edemem belki ama bundan sonra sana böyle bir şey yapmayacağıma yemin edebilirim."

Onu benden ayırarak, ben konuşmaya başladım.

"Bana güvenmediniz evet. Ama ayrıca az kalsın beni dövecektiniz. Sizin gözünüzün önünden nasıl eski kızınız geçtiyse, benim gözümün önünden de eski ailem geçti. Umarım anlatabilmişimdir."

Gözlerini hüzün kapladı ama ben bunu umursamadım. O konuşmayıp yüzüme bakmazken ben yine konuşmaya başladım.

"Lütfen odamdan çıkar mısınız?"

Kafasını sallayıp ayağa kalktı. Bana baktı ve son kez konuştu. "Özür dilerim kızım. Çok özür dilerim."

O gittikten sonra yatağımın kenarına çöktüm. Titrek bir nefes alıp minik minik akan göz yaşlarımı sildim.

Kafamı dağıtmak için dışarı çıkmam lazımdı. Üzerime giyinecek bir şeyler seçip lavaboya girdim. Elimi yüzümü yıkayıp biraz toparlandıktan sonra, çıktım. Üstüme seçtiğim kıyafetleri giydim.

Siz istediğinizi hayal edebilirsiniz :)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Siz istediğinizi hayal edebilirsiniz :)

Yanıma telefon ve siyah kulaklığımı da alarak odadan çıktım. Salona indiğimde bana bakıyorlardı fakat ben onlara bakmadım. Kapıya doğru ilerlerken onlara hitaben konuştum.

"Dışarı çıkıyorum saat yedi olmadan olurum evde."

Saat şuan 12:47'ydi. Evde oldukça oyalanmış olmalıydım. Onlar bir şey demeden hızla evden çıktım. Uçak moduna aldığım telefonumdan Model- antidepresan gülümsemesi açıp ilerlemeye başladım.

Yarım saat boyunca şarkı dinleyerek yürümüştüm. Ara mahallelerde hep az gidilen dükkanlar, kırtasiyeler sahaflar olurdu. Ve bu açık konuşmak gerekirse beni başka bir dünyaya iterdi.

Dikkatimi çeken mahalleye girdiğimde hiç kimse olmadığını gördüm. Terkedilmiş evler vardı. Fakat benim en çok dikkatimi çeken yanmış olduğu belli olan bir evdi. Merakıma yenik düşüp evin içine girdim.

Önümde ki kırıp kapının üzerinden atlayarak ilerlemeye devam ettim. Her yer darmadağındı. Yarısı yanmış biblolar vardı. Bir kaç kırık tablo....

Kapısı kapalı duran odanın içine girdiğimde yanmış bir yatak gördüm. Burası yatak odası olmalıydı. Dolapların içini kurcalarken elime sapasağlam bir şey geldi.

Bir müzik kutusu......




Sınır 440 oy

Sizi beklettiğim için özür dilerimm ama artık ilham gelmiyor bana :(

O kadar çok motive edici şeyler söylemişsiniz ki bana gözlük konusu için. Cevap vermeye üşendim cjjekcosckdkcsokcs

Yine de kocaman öpüyorum sizii

Bölüm nasıldı?

Sizce Ceylan affetsin mi ailesini?

Peki benim yakışıklım, Keloğlan'ın arkadaşı Kara'm.... Yalnız adı karam gibi he! Canım çekti jdcklrlclskccldlcpsp

Sizleri seviyorummm

Bir sonra ki bölüm görüşmek üzere bebeklerim

Bağayyyy




KIVIRCIK | TamamlandıWhere stories live. Discover now