İntikamı İçindeki Ateş

Bölüm 2

"Yine mi sen ya." dedi adam.

"Özür dilerim." dedim adama. Adam şaşırdı. Moralim çok bozuktu uzatmayacaktım. Ağladığımı fark edince adam şok oldu.

"İyi misin." dedi.

"İyiyim." dedim.

"Yardım edebileceğim bir şey var mı?" dedi.

"Yok teşekkürler." dedim ve oradan uzaklaştım.

2 HAFTA SONRA

Bir hafta boyunca eve kapanmıştım, sonraki hafta ise iş dışında hiçbir şey yapmamıştım. O kadar insana rezil etmişti beni. Tam şerefsizsin önde gideniydi. O olay magazine çıkmıştı. İşler son günlerde çok yavaşlamıştı. Cidden o çocuktan nefret ediyordum ve bu yanına kalmayacaktı.

Mert ünlü bir magazin şirketinin sahibiydi. Sabah erkenden evden çıkıp şirketine doğru yola koyuldum. İçeri girdiğimde herkes bana tip tip bakıyordu. Danışmaya doğru yürüdüm.

"Mert Bey'in odası nerede ." dedim.

"Üzgünüm Dila Hanım Mert Bey beni sizin odasına göndermemek konusunda uyardı." dedi kadın.

"Sorun değil." dedim kadına ve gülümsedim.

Hızla içeri doğru yürümeye başladım.

"Dila Hanım oraya giremezsiniz." diye bağırdı kadın.

"MERT." diye bağırmaya başladım. Herkes bana bakıyordu. Arkadan koşa koşa güvenlik gelmeye başladı. Mert de gelmişti.

"İşte buradasın." dedim ve gülümsedim.

Mert bana iğreniyormuş gibi bir bakış attı. Gözlerimi devirdim. Güvenlik geldi ve kolumdan tuttu.

"Neyse artık bende Mert'in 18 yaş doğum gününü her yerde paylaşırım." dedim.

Mert'in gözündeki korkuyu görebiliyordum.

"Bekleyin." dedi Mert.

Mert ile Mert'in ofisine geçtik.

"O videoyu bir yere yayarsan seni hapse kadar götürürüm." dedi.

"Komik video elinde olan benim senin tehdit etmen biraz komik kaçıyor." dedim.

"Ne istiyorsun." dedi.

"Tüm markamı kötülediğin videoları kaldır ve markamı öv yoksa benim markam biterse senin markan da biter." dedim.

Güldü.

"En azından benim markam var." dedi.

Kaşlarım havalandı.

"Vardı." dediğimde gerildi.

"Bak kendini bir bok sanma babam ölmeden önce bu markayı sana vermemiş olsaydı hala sokaklardaydın, keşke olsaydın." dedim.

"Babanın bana bu markayı vermesinin tek nedeni sana güvenmemesi bunu biliyorsun." dedi.

Tokadı yüzüne geçirdim. Bana tokat attığında sinirlendim.

"YA BANA BU MARKAYI BU AKŞAMA KADAR TESLİM EDERSİN YA DA BEN KENDİM ALIRIM." dedim ve bacaklarının arasına tekmeyi geçirdim ve oradan çıktım. Herkes bizi izliyordu.

İşe gittiğimde Beren gelmiş beni bekliyordu.

"Ne yapıyorsun burada." dedim.

"Cidden sana inanamıyorum Mert'in elinden firmayı alacak mısın?" dedi.

"Evet." dedim.

"Neye dönüştüğüne bak Dila, cidden o çocuğun hayatı sona erer." dedi.

"Sence umurumda gibi mi gözüküyor." dedim.

"Mert haklıymış sen değişmişsin artık seni tanıyamıyorum." dediğinde gülmeye başladım.

"Beren bu dizi klişesi biliyorsun değil mi." dedim.

"Ben ile konuşma." dedi.

"Sen benle konuşmaya geldin." dedim.

Arkasını dönüp gitti. Cidden insanlar sorunluydu. Alt tarafı ailemin olan şeyi geri alıyorum.

AKŞAM SAAT 8

Mesai kalmıştım. Şirketten çıkarken karşımda kahveyi üzerinde döktüğüm adamı görünce gerildim. Sapıktı herhalde takip mi ediyordu. Çantam ile üzerinde doğru koştum ve çantamla vurmaya başladım.

"Dila Hanım vurmayın vurmayın." diye bağırdı.

"Kimsin." dedim vurmaya devam ederken.

"Ben Mert Bey'in avukatı, Batuhan Özberk." dediğinde durdum.

"Eee siz ben kahveyi üzerinde döktüğüm gün tanışıyor muydunuz." dedim.

"Hayır, beni Kuzey, Mert ile tanıştırdı siz partiyi terk ettikten sonra." dedi.

"He sen şu Kuzey'in züppe avukat arkadaşlarındasın." dedim.

"Kuzey bizi öyle mi anlatıyor." dedi.

"Hayır öyle biliniyorsunuz." dedim.

"Anladım." dedi.

"Her neyse neden geldin." dedim.

"Mert Bey eğer o videoyu paylaşırsanız sizi dava edeceğini söylüyor." dedi.

"Ne videosu." dedim.

Adam şaşırdı.

"Mert Bey'in 18. yaş doğum günü." dedi adam.

"A o doğum gününü hatırlıyorum, çok içkiden uyuya kalmıştım, ne olmuş ki orada." dedim.

"Dila salak mı sandın sen beni." dedi Batuhan.

Adamı süzdüm.

"Evet." dedim alaycı şekilde.

"Biz ciddiyiz." dedi.

"Cidden ben bir şey bilmiyorum Batuhan Bey ve izin verirseniz evime gitmeliyim." dedim ve oradan ayrıldım.

ERTESİ GÜN

Kapı deli gibi çalıyordu. Kapıyı açtığımda karşımda sinirli Mert'i gördüm.

"Ne oldu." dedim.

"O videoyu nasıl paylaşırsın tüm müşterilerim ayrıldı." dedi.

Kaşlarım havalandı.

"Mert ben o videoyu paylaşmadım." dedim.

"Yalan söyleme." dedi.

"Mert cidden." dedim.

"Birkaç saat sonra polisler kimin paylaştığını tespit edecek." dedi ve hızlıca çıkıp gitti.

Kapıyı kapattım.

BİRKAÇ SAAT SONRA

"Dila Hanım benim ile karakola geliniz." dedi polis.