Yeni Bölge

11 3 2
                                    

Büyük okyanusta alaskanın hemen altında yeni bir bölge keşfedildiği haberinin gelmesi ile başlayan çılgınlık gün ve gün artarak devam etmekteydi. Adanın büyüklüğü alaskalı balıkçıların düşündüklerinden çok daha büyük olduğu ortaya çıkmıştı. Öyle ki orası ada değil yeni bir kıtaydı Avusturalya kadar büyük olan bu yeni bölgeye giden maceraperestler ve iş adamlarının da onayladığı üzere teknolojik araçlar ve hatta silahlar orada çalışmamaktaydı. Doğal kaynak açısından ise bir kıta dolusu kaynağı var gibi görünüyordu. Içerisinde canavarlar veya zombiler yoktu, sadece olabildiğince çok kaynak, turistik bölge ve yeni türler vardı. Bu birçok ülke ve şirketin ağzını sulandırmış olacak ki bu yeni bölge için büyük karışıklıklar çıkmıştı, hem diolomatik hem de ekonomik olarak. Her şeye rağmen akılları karıştıran bir şey vardı: adada tehlike barındıran bir şey veya hiçbir mucize yoksa neden silahlar ve teknolojik gereçler çalışmıyordu. Işte bu büyük bir sorundu. Bir yıl sonra ilk kez olağanüstü bir şey daha yaşandı. Bir insan ateşi kontrol edebilmeye başlamıştı. silahların ve teknolojinin çalışmadığı bu yeni bölgeyi yönetecek güç belli olmuştu. Olağanüstü güçler geliştienler bu bölgenin kralları olacaktı. Birçok şirket ve ülke ilk yeteneğini uyandıran, aynı vakitte ise en güçlü yeteneğe sahip olanı kendisine çekmeye çalıştı ama o parayı ve rahatı reddederek herkesin katılabileceği bir lonca kurdu. Lonca altında birçok grubu barındıran bir yer haline gelmişti. Herkesin istediği yerde çalışmasına ve hak ettiğini almasına olanak sağlayan loncayı kuran kişi Kan'dı.Herkes Kan gibi adil ve cömert değildi. onunla beraber en güçlüler olarak sayılan Gray ve gerçek ismi yerine lakabını kullanan Mona şirketlerle beraberdi. Lakap kullanmak ve yüzünü gizlemek. Bunlar seni daha güvende kılabilir ve özel hayatını saklayabilir. Bu yüzden birçok kişi lakap kullanır. Bir çoğu ise özdeşleştikleri bir isimle anılır. Mona da bunlardan biriydi. Ne tür sırlar sakladığını herkesin merak ettiği Mona hakkında sadece bir tek şey biliniyordu. O da fazlasıyla güzel olduğuydu. Belki de erkekti. Ama erkekse bile güzel bir erkekti.

Kıta artık Arte diye isimlendirilmişti. Arte Lonca'nın egemenliği altında adaletli bir yönetime sahipti. Açlığın olmadığı şirin ve yolsuzluğun olmadığı bir yerdi. Ama bu huzur fazla uzun sürmedi. Arte Ittifakı ismiyle anılan bir ittifakın ortaya çıkması ile her şey değişti. Arte Ittifakı birçok büyük şirket tarafından destekleniyordu. Medya ise o şirketlerin emrinde idi. Arte Ittifakı Loncayı çeşitli suçlarla suçlayarak tehdit etmeye başlamıştı. Lonca her ne kadar adil ve güvenilir olsa da, medya ve parayı elinde bulunduran Arte Ittifakının saldırısı olduğunda büyük bir çoğunluğu ya kaçmış ya da teslim olmuştu. Küçük bir grup ise hala Lonca için savaşmaktaydı. Savaş başladıktan bir süre sonra, direnenler ya ölmüş ya da ölmek üzereydi. Kan da onlardan biri idi. Evet, belki canavarlar yoktu ama gerçek canavarlar insanlardı. Bu güçlerin verilme sebebi belki de kötü insanlardan korunmaktı. Masumları korumak ve açlığı ortadan kaldırmak. Işte bunlar bu kıtanın ortaya çıkma sebebi olabilirdi. Fakat öyle değildi. Para öbür dünyada bile geçerli olabilirdi. Mona'nın kılıcı kalbini delerken Kan bunları düşünmekteydi. Gerçekten insanları korumaya gerek var mıydı? Iyi ki o burada değildi. Ustası olarak bu halde görünmek istemiyordu. O hala yaşadığı için ölürken dahi mutlu idi. Ta ki önünde gülen bir yüz görene kadar. Zek, Kan'ın biricik öğrencisi ona ihanet mi etmişti? Demek öyleydi. Aslında şimdi her şey yerine oturmaya başlamıştı, olan her şey... Ne kadar da aptaldı ve bunu ancak ölürken fark edebilmişti. Gelecek yıllarda bu gün Adalet Bayramı olarak anılacaktı.

Yeni BölgeTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang