7

22.6K 2.1K 1.2K
                                    

23.03.21

Teslim etmem gereken tonlarca ödev, izlemem gereken birsürü ders kaydı varken bu kurguya bölüm yazmadan duramıyorum. Ben bitmişim a dostlar.

Medyadaki şarkıyı da çok severim bu arada. Medyayla beraber okumak zorunda değilsiniz, yazarken bunu dinliyordum ekledim öylesine.

Sam Smith - Fire on fire🔥

🎵"They say that we're out of control and some say we're sinners.

Kontrolden çıktığımızı söylüyorlar ve bazıları günahkar olduğumuzu söylüyor.

But don't let them ruin our beautiful rhythms.

Ama güzel ritimlerimizi mahvetmelerine izin verme."🎵

Cuma günü gelip çatmıştı.

Okuldan birine veya dolmuş şoförüne aşık olan bir birey değilseniz cuma günleri sizin için nimettir, okuldan iki gün uzaklaşmak sevindirici bir haberdir büyük ihtimal.

Benim için ise iki gün ayrılık, o sıcak kahveleri sadece düşlerimde görebilmek demekti.

Dersten erken çıktığım için ilk durağa doğru yürümeye karar verdim, yanımda kulaklığım varsa benim için ne kadar yürüdüğümün pek bir önemi yoktu.

Görüş açıma giren bedeni gördüğümde içimdeki çekingenliğe bir son verip direkt yanına gitmek istemiştim. Yanında duran küçük kızı gördüğümde gidip gitmemek konusunda tereddüt etsem de ayaklarım çoktan o tarafa yönelmişti.

"Aa, merhaba Evren."

Yapmacık olmadan doğal bir kibarlıkla size gülümsediğinde hayranlığınızı kazanması kaçınmaz oluyordu.

"Merhaba."

Küçük kız siyah saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdıktan sonra amcası gibi sıcak bakan kahvelerini kısarak gülümsedi. Benimle tokalaşmak üzere elini uzattığında kıkırdayarak havadaki elini bekletmeden tuttum.

"Merhaba Evren abi. Ben İrem. Memnun oldum."

"Ben de memnun oldum canım."

"Amcamın nasıl araba kullandığını çok merak ettiğim için bugün amcamla yola çıkacağım biliyor musun? Daha önce hiç dolmuşa binmedim. Sen bindin mi?"

Tüm heyecanıyla konuşurken amcasının bacağına sarılmıştı, bu görüntü karşısında kızın yanaklarını sıkmamak için zor duruyordum.

"Her gün biniyorum ben."

"Ne güzel. O zaman her gün amcamı da görüyorsundur. Keşke ben de her gün binsem. Çok şanslısın."

"Şanslı mıyım dersin?"

"Hem de çok."

Alperle göz göze geldiğimizde hafifçe gülümsemişti. Şanslıydım ha cidden.

Küçük kızın amcasına olan sevgisi gözlerinden okunuyordu. Dudaklarını büküp yüzünü astığında amcasının saçını okşamasıyla tekrar gülümsemişti.

"Amca, işimiz bitince bizim eve gideceğiz değil mi? Bu sefer geleceksin yani?"

Evet cevabı alabilmek için amcasının gözünün içine içine bakıyordu kızcağız. Aile içinde neler dönüyordu bilmiyordum ama hiç hoşuma gitmeyecek şeyler olduğu kesindi.

"Geleceğim birtanem."

"Babam yok diye geliyorsun değil mi?" dediğinde Alper'in yüzündeki gülümseme donmuştu. Ne diyeceğini bilmeyen bir hali vardı.

DOLMUŞ | bxbWhere stories live. Discover now