2.8

5 1 1
                                    

Hazal Bargan

Hazal Bargan

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Efe Kutlay

 Selçuk Öztaş

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Selçuk Öztaş

 Selçuk Öztaş

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kerem Soylu

Selen Soylu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Selen Soylu

Selen Soylu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

xxx

Okula erkenden gelmiştim, kimseyi görmek istemiyordum açıkçası. Kimsenin gözlerinin üstümde olmasını istemiyordum, bana bakıp fısıldaşmalarını istemiyordum.

Ne dedikleri umurumda değildi, sadece gerilmek istemiyordum. Gerilirsem sonunun nereye gideceğini en iyi ben biliyordum.

Kulaklığımdan müziğimi dinlerken kapıdan Selen'in girdiğini gördüm. Aşırı güvendiğim biri miydi? Aslında tartışılırdı, zaten ona anlattıklarımın dışarı çıkmasından korkmuyordum.

Tek işi de ben değildim kızın, kendine ait baya güzel bir hayatı vardı. "İnanamıyorum Hazal, müthiş gözüküyorsun!" müziğimi kıstım ve gülümseyerek cevap verdim.

"Antidepresanlar cilde iyi geliyormuş diye duymuştum." diyerek omuz silktim, tabii ki yalandı. Sadece konuyu şakaya vurmaya ihtiyacım vardı. Hatta içkiye ve bolca hapa ihtiyacım vardı.

Bunlar neyseki yasaktı. "Bak herhangi bir şey olduğunda direkt bana geliyorsun. Başkasıyla konuşmanı istemiyorum." aslında Selen benim iyiliğimi isterdi hep, dedikodu yapmak için anlatmazdı hiçbir şeyimi.

Öylesine anlatırdı, benim takılmayacağımı bildiği için anlatırdı. Sınıfa Selen'in ikizi ve ikizinin üçüzler gelince ise günümü süper başlatmış.

Tek dileğim okulumun beni şaşırtmayıp bir olay çıkarmasaydı. Benim tekrardan geldiğimi unutturacak bir olay yaşansa süper olurdu hatta. "Günaydın." dedi Efe, çok konuşmak istemiyordum. Ufak bir tebessüm ettim ve telefonuma geri döndüm.

"Sizlere de günaydın." dedim, Selen ise o sırada Kerem ve Selçuk ile konuşuyordu.

"Hazal, dediklerimi unutma. Ben sınıfıma geçiyorum." dedi ve gitti. Şimdiden pilim bitmiş gibi hissetmem çok mu yanlıştı? Kafamı sallarken bir yandan telefonuma girip anonime mesaj atıyordum.

Başka mesaj atıcak arkadaşım olsaydı inanın bana ona atardım.

Hazal: sana sürprizim var

Hazal: kocaman

Hazal: aşırı kocaman

Mesajlarıma cevap vermiyordu. O sırada çocukları izliyordum. Çocuk dediğim Selenin ikizi ve onun yakınlarıydı.

Selçuk, Kerem ve Efe. Çok uzun zamandır yakın arkadaşlardı. Baktığınızda çok farklı yapılardı ama ayrılamıyorlardı işte .

"Başına gelenleri duyduk, çok üzüldük. Geçmiş olsun." dedi Efe, gerçekten bu okula her şey yayılmıştı.

Tamam biraz da benim yüzümdendi, Selen'e hiçbir şey tembihlememiştim ve herkes benim haftalardır neden olmadığımı merak ediyordu. Bu okulda Selenden başka bunu bilebilecek kimse de yoktu.

"Teşekkür ederim Efe, atlattım en azından." diyerek omuz silktim. Kerem ise o sırada kaşlarını kaldırıp beni süzdü.

"Bize rol model oldun, sağ ol." dedi seçemediğim bir ses tonuyla. "Bağımlı neden olunmamalı tekrardan gördük." dediğinde ise ses tonunu çoktan seçmiştim, cevap vermekle uğraşmak dahi istemiyordum. Çok yorgundum, mental şarjım muhtemelen %20 uyarımı veriyordu ve bu ahmaklarla uğraşıp harcamak istemiyordum.

"Rica ederim." diyip anonime mesaj atmaya başladım, sınıftan çıktıklarında onların yerine başkaları gelmeye başlamıştı ve beni görünceki tepkileri çok netti.

"Hazal Bargan hastaneden mi çıkmış?" evet, çıkmıştım.

Bilinmeyen Numara: herkes senden konuşuyor

Hazal: biliyorum, allah kahretsin

Bilinmeyen Numara: geleceğini söyleseydin önceden hallederdim

Görüldü atıp telefonda gezinmeye devam ettim, ne diyeceğimi çok bilememiştim açıkçası. Bu bana yazan anonim hakkında birkaç fikrim vardı ama sesli olarak hala onları söylemek istemiyordum.

Koridordan bir bağırışın kopmasıyla sınıfta olan 12 kişinin hepsi sınıftan fırlamıştı. Burası Uz Kolejiydi, şaşırmamak gerekiyordu. Demiştim ya, bir olay her an çıkabilirdi.

Koridora çıkıp izlemeye başladığımda birkaç göz üstümde cirit atıyordu. Fakat şu an herkesin ilgisini çeken konu ben değildim. Çok daha önemli ve başka bir şeydi.

Selçuk ile Kerem ciddi bir kavga ediyordu ve bu gerçekten çok manasızdı.

TokaWhere stories live. Discover now