13. Bölüm -Final-

Start from the beginning
                                    

Aradan geçen saatler sonrasında bahçedeki banklardan birine geçmiştik Taehyung'la. Namjoon hyungun birazcık işi olduğu için onu bekleyecektik. Aslında ben eve gitsem daha iyi olurdu. "Taehyung ben gitsem olur mu? Gidip dinlenmem lazım." Jungkook ile konuşmalıydım. Sorunumuzu halletmeliydik. "Git git ama bugün kesinlikle yanınıza geleceğim." Bunun altında bir şeyler yattığına emindim.

"Tamam görüşürüz." Kucağımda tuttuğum kağıtları düzeltirken sert esen rüzgar yüzünden kağıtların bir kısmı uçmuştu. "Ya hayır olamaz!" Dedim sinirle. Onlar benim için çok önemliydi. Keşke çanta getirseymişim yanımda.

Kağıtları toplarken "Bu sizden düştü sanırım." Dedi bir ses. Kağıtları sıkıca tutarken uzatılan cüzdana baktım. Hangi ara düşürmüştüm ben onu? "Teşekkür ed-" Cüzdanımı alırken gördüğüm yüz ile dona kalmıştım. "Neden öyle bakıyorsunuz?" Bu Kral Min miydi? Yüzünde bir yara yoktu. Bembeyaz teni parlıyordu. Gözlerim doldu istemeden. Ben her şeyi hatırlıyordum. Şu an bana bakıyor ve gülümsüyordu. Gülümsüyordu ya! Diş etleri gözüküyordu. Delirmiştim sonunda!

"Teşekkür ederim. Siz olmasaydınız kim bilir cüzdanım ne halde olurdu?" Elini uzattı. "Ben Min Yoongi. Senin adın ne?" Dedi. Hala inanamıyordum. "Jung Hoseok." Dedim. Tüm bu olanlar gerçek miydi? Karşımda duran kişi o muydu?

"Memnun oldum." Dediğinde Taehyung "Ben tanıştırmadan tanışmışsınız siz!" Diye bağırdı. Yoongi gözlerini devirdi. "Bu Taehyung hep böyle mi?" Kollarını birleştirdi ve ofladı. Acaba önceki hayatını hatırlıyor muydu? Beni görünce ne hissetmişti? "Maalesef öyle. Ondan kurtuluşun yok." Dedim gülümseyerek.

"Dün de çok ısrar etti tanışmak için. Ben de kıramadım. Kantinde otururken de başımın etini yedi." Ayakta durup bir şeyler konuşmaya devam ederken Jungkook'un geldiğini gördüğümde hemen gitmek istedim. Kral ile karşı karşıya gelirse kaldıramayabilirdi. "Hyung! Ben geldim!" Kardeşim yanımıza doğru koşarken Yoongi de ona doğru döndü.

İşte o an Jungkook yavaşladı ve Yoongi ile göz göze geldi. Tek kelime edemeden kolumu tuttu. "H-hyung gi-gidelim." Demeye çalıştı. Şoktan dolayı bir türlü kendine gelemiyordu. "Hoseok'ta az önce bana böyle bakıyordu. Yüzümde bir şey var da söylemiyor musunuz?" Dedi.

Jungkook ve ben aynı an da başımızı sağa sola salladık. O yine gülümserken "Aaa! Seokjin ve Jimin geliyor! Onlarla da yeni tanıştım. Sizi de tanıştırayım." Dedi. Eğer biraz daha burada durursam bayılabilir ve bir daha uyanmayabilirdim. Her şey üst üste geliyordu ve kaldıramamaya başlamıştım. "Hyung ben iyi hissetmiyorum." Sessizce konuşurken Jimin ve Seokjin'de yanımıza gelmişti.

Jimin bizi gördüğünde şaşırsa da belli etmemeye çalışmıştı. Ufak bir tanışma faslı sonrasında Namjoon hyung ve Taehyung'ta gelerek hep beraber yürümeye başlamıştık. Jungkook başta sadece yeri izlemiş ve konuşmamıştı. Benden çok o alışamamıştı bu duruma. "Bence grup kurup orada konuşmalıyız. Ben bayıldım sohbetimize. Eğer grup kurarsak daha da yakınlaşırız." Dedi Jimin.

Herkes onu onayladı. Taehyung ise bu fikre bayıldığını söylerken ara sıra Jungkook'un da katılması için onu dürtüp durdu. Jimin'i evine bırakırken Jungkook onun yanına gidip numarasını almış ve onunla özel olarak biraz konuşmak istediğini söylemişti. Hangi konu hakkında konuşacaklarını biliyordum ama aralarında ki bu çekimi görmezden geleceklerini de biliyordum. O yüzden Jungkook'u cesaretlendirmeliydim.

Seokjin de Jimin'in yan binasında oturduğu için o da bizden ayrılmıştı. Şu an prens olmasa bile öyle görünüyordu. Gerçekten yakışıklıydı.

Taehyung ve Jungkook sohbete dalarken Yoongi "Hoseok sanki seni daha önceden tanıyormuşum gibi hissediyorum. Bana hiç yabancı gelmedin. Seninle iyi anlaşacağımıza eminim." Dedi. Umarım iyi anlaşırdık ve kavga etmezdik çünkü kralı bırakıp gittiğim gibi Yoongi'ye de aynısını yapmak istemiyordum.

"Biz zaten tanışıyoruz Yoongi. Sadece sen önceki hayatını hatırlamıyorsun o kadar." Dedim. Sarı saçları yerine simsiyah saçlar gelmişti ve gerçekten çekici gözüküyordu. Kral Min benim onu bulmamı beklemeden o beni bulmuştu.

"O zaman bir gün pizza yemeye gidelim ve sen bana önceki hayatımdan bahset. Ya da pizzayı sen yap bence." Göz kırptı ve hızlıca yanımdan uzaklaştı.
































" Göz kırptı ve hızlıca yanımdan uzaklaştı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ve fic burada biter😊

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ve fic burada biter😊

Okuduğunuz için teşekkürler 💖🥺








Travel |Sope✔Where stories live. Discover now