you look tired

215 32 25
                                    


unknown : iyi misin Tony?

unknown : yorgun görünüyorsun.

silent boy : iyiyim.

unknown : pekii?

silent boy : ne zaman bu korkaklığını yeneceksin?!

unknown : seni sinirlendiren gerçekten ben miyim yoksa başka biri mi?

silent boy : soruma cevap ver!

unknown : cesaretli bir şekilde karşına çıkıp..

unknown : seni sevdiğimi söyleseydim,

unknown : sen de beni sevdiğini söyler miydin?

silent boy : göstereceğin cesarete bağlı.

silent boy : bak bana kendini doğru düzgün tanıtmadan sana karşı bir şeyler hissedemem.

silent boy : beni anlıyorsun değil mi?

unknown : evet, evet.

unknown : tabii..

unknown : doğru söylüyorsun korkarak bir yere varamam.

silent boy : iyi.

silent boy : bunu anlaman güzel.

♡ ♡

Tony sinirle telefonu kapatıp cebine koydu. Doğrusu bilinmeyen kişinin kim olduğunu çok iyi biliyordu, kendisi de ona karşı bir şeyler hissettiği için cesaret vermeye çalışıyordu ona. Ama onun yaptığı tek şey korkaklık etmekten ibaretti.

Bu sinirle eve doğru gidiyordu, hesaba katmadığı düşünceleriyle birlikte.

İlk defa zırhlarla çevirili kalbine birinin dokunduğunu hissetmişti, ilk defa birinin gözlerine bakarken hiç bakışlarını çekmemek istemişti, o yeşilliklerde boğulmak istemişti. Yutkundu, yoluna devam ederken düşüncelerini bastırmaya çalışıyordu.

Onun beyni her insan beynine benzemiyordu biraz paranoyak olduğu için birden fazla olasılık düşünüyor kendini fazlaca yıpratıyordu. Her düşünce, olasılık, plan onun aklını buğulandırıyor beynini fazlaca yoruyordu.

Şakaklarını ovalarken ne kadar yorgun hissettiğini fark etti. İlk defa bir insana bu kadar bağlanıyor, sürekli onunla hayaller kurup, yeni yeni düşüncelere yelken açıyordu ve açıkçası bu baya zorlayan bir şeydi onu.

Gözlerini araladığında önünde birkaç çift ayakkabı görmüştü, nefesini bıkkınlıkla verirken başını kaldırmıştı, açık kahve gözleri her zamanki zorbaları tararken bugün ne kadar döveceklerini düşünüyordu.

"Hadi dövecekseniz dövün fazla vaktim yok. Sizden daha önemli işlerim var. Konuşacaksanız ben hiç almayayım." kurduğu umursamaz cümlelerin arkasına saklıyordu korkusunu. Mimiklerinde bile rastlayamazdınız korkuya ama unutmayın gözler her şeyi belli eder.

Kalp atışları kulaklarında şiddetli bir şekilde çarparken yutkunmuştu, artık bu zorbalıklardan bıksa da kendini koruyamayacak kadar çelimsiz bir o kadar da güçsüzdü. Önündeki uzun boylu çocuk yakasına yapıştığında gözlerini sımsıkı kapamakla yetinmişti. 

♡ ♡

Böyle bir kitabım varmış... yeni keşif ediyorum ıadoshfşaodshf

Neyse umarım kendimi geliştiriyorumdur.

Ve hatırlayan vardır inşallah dofışjgdoıjrg

❛𝐖𝐡𝐚𝐭 𝐈𝐟 𝐈 𝐓𝐨𝐥𝐝 𝐘𝐨𝐮 𝐓𝐡𝐚𝐭 𝐈 𝐋𝐨𝐯𝐞 𝐘𝐨𝐮❜ 『ᴡɪɴᴛᴇʀɪʀᴏɴ』Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon