0530 *** ****: Şişt, çocuk bi bak
Siz; Kimsin?
0530 *** ****: Gelecekte ki karın
Siz: Ne diyon la?
0530 *** ****: Diyorum ki
0530 *** ****: Çay var içersen? Ben var seversen?
Siz: Ben çayı alıyım.
Siz: Rizeliyiz biz çaycı güzeli
0530 *** ****: Çok e...
Siz; Ama aşağıda babam uyurken benim bu evden çıkma ihtimalim yok
Rizeli Prensim; Nerde lan benim merdivenim¿
Siz; Sakın!
Siz; Deniz bak sakın!
Rizeli Prensim; Bana ne bana ne
Rizeli Prensim; Özledim diyorum kızım!
Siz; Sadece bir güncük görüşmedik
Siz; Ne bu özlem yiğidim¿
Rizeli Prensim; Bir gün mü¿
Siz; hıhı 24 saat
Rizeli Prensim; Bana 24 yıl gibi geldi...
Siz; Ya Deniz
Siz; Bak bende şu an yanına inmeyi çok istiyorum ama olmaz ki
Siz; Babam bizi yan yana bu saatte görürse kızar
Rizeli Prensim; Yağmur 5 dakika ya
Rizeli Prensim; Ne olurr
Rizeli Prensim; Bir kerecik sarılalım
Siz; Ama sen böyle tatlı tatlı istiyorken ben hayır diyemiyorum ki
Siz; Tatlı pislik
Rizeli Prensim; Tatlı manyağa da böylesi yakışırdı!
Siz; Ya ndjxjejd
Elimde ki telefonu herhangi bir yere atarak kendimi aynanın önüne attım. Gördüğüm görüntü felaketti.
Dizleri çıkmış pembe eşortman ve rkek reyonundan yürüttüğüm siyah tişört.
Gözlerimi devirirken karman çorman olmuş saçlarımı elimle düzelttim. Valla şu an hiç süslenemezdim.
Hem emrivaki yapıyordu paşa bey!
Dolabımdan battaniye kalınlığında olan hırkamı üzerime geçirdim. Telefonumu ve ev anahtarını cebime tıkıyıp sessizce odamdan çıktım.
Annemlerin odasının,dış kapıya en uzak oda olması benim veya Deniz'in şansıydı. Ayak ucumda kapıya ilerledim, sanki kendi evimi soyuyormuş gibi dikkatli ve tedirgindim.
Babam kızardı ve kalbim acayip kırılırdı. Ve bu onun bana olan güvenini sarsabilirdi. Bir kızın babasının güvenini kırmak en çok korktuğu şeylerden biridir bence.
Kapı kulpunu yavaşça çekerek açmaya çalıştım ama tabi ki açılmadı. Babam yatmadan önce kilitlemiş olmalıydı.
İçimden uzun bir of çekerken cebimden anahtarı çıkartım. Ne kadar uğraşsam bile şangır şungur ses çıkmıştı.
Anahtar deliğine anahtarı yavaşça yerleştirip, çevirdim. Kapı açılırken yine içimden rahatlama nidası döküldü. Anahtarı tekrar çıkarıp, cepledim.
Gözlerimi tekrar evin içinde gezdirip kimseyi göremeyince dışarı attım kendimi. Evden çıkar çıkmaz kapıyı örttüm.
Ayaklarım soğuk zeminle buluşunca gözlerimi kocaman açtım. Ayakkabı almayı unutmuştum.
" Kafamı duvara geçirip patlatmak istiyorum Allahım!! "
Kendi kendime mırıldanışıma göz devirip annemin her daim kapının önünde bıraktığı şıngır mıngır terliklerini giydim. Üzerinde kocaman bir süs vardı ve hafif topukluydu.
Koca karı terliğiydi yani. Kendi kendime göz devirirken içimde Deniz'e hem söve söve hemde seve seve aşağı indim.
Apartmanın ağır kapısını itip tam karşımda dikilen sevgilimle göz göze geldim.
Sevgilim...
Dün en son kafede konuşmuş ve bugün gün boyu ikimizinde arası olmadığı için karşılaşmamıştık.
Adımlarımı hızlandırıp dibine kadar girdim. Ayağımda ki terlikler tak tak ses çıkarırken onları görmezden gelip kollarımı boynuna doladım.
" Çay kokulu yarim..."
Bu tabir ona çok uyuyordu. Çünkü bence cidden çay kokuyordu.
Yüzü boynumda ki yerini alırken kollarını gecikmeden belime sardı. Sanki hep burdaydım, doğduğum günden beri onun kolları arasındaydım. Evim gibi rahat olduğum tek yerdi.
" Özleminden beni uyutmayan sevdiğim "
Kollarımı boynundan çözerek biraz geri çekildim o delicesine aşık olduğum mavi gözler karşımda parıl parıl parlarken ellerim yüzünün etrafını sarmaladı.
" Çok mu özledin lan!? "
Dudaklarından hoş bir kahkaha dökülürken başını aşağı yukarı salladı. Bir elini belimden çekerek dağılan saçlarımı toparlamaya çalıştı.
" Bu ela gözleri görmeden gözlerimin varlığı anlamsız geldi, ellerim bu kızıl saçlara, bu bele sarılmazken ne işe yarar dedim kendimce, dudaklarımdan senin ismin dökülmezken konuşmak işe yaramaz geldi, kokunu duymadığımda nefes alamadım sandım. Bana naptın bilmiyorum ama acilen evlenmeliyiz. "
Duyduklarım beynimin içinde döndü dolaştı. Sanki bir buz dağıydımda güneşe aşık olup eridim.
Bu böyle bir düşüştü...
Evlenelim demişti demi o?
Ağzım bir karış açık ona bakarken o yine güldü.
" Tamam önce okul bitsin sonra evleniriz.
Masum masum konuşmasına gülen taraf bu sefer ben olurken neyi onayladığımı umursamadan kafamı aşağı yukarı salladım.
" Tamam evlenelim Rizeli bey! "
Ela gözlerim mavi gözleri ile tekrar buluşurken o hiç beklemediğim bir şey yaptı. Belimde ki ve saçımda ki elleri benden ayrılırken yüzümün çevresini sardılar.
Yanaklarım avuç içindeyken sessizce fısıldadı.
" Sanırım bu yaptığıma hiç pişman olmayacağım müstakbel Rizeli! "
Ve dudaklarım dudakları ile buluştu.
" Kız Yağmur Allah tependen baksın emi?! Bacaklarını kırıcam senin! O kızıl saçların ile kırmızı süpürge yapacağım!! "
