Golden Quad

Anna?

Kumral gür saçları parlıyordu. Boyu fazlasıyla olmasada uzundu çok güzel bir yüzü vardı- derken burnun üstündeki koca kanayan çizik fark ediliyordu. Bu Anna Gryffindor'du... "ANNA NE OLDU SANA" diye bağırarak nefes nefese bir oğlan geldi koşarak. Saçları siyah gibi kopkoyu bir kahverengiydi oldukça dalgalıydı. Koşarak Anna'nın yanına geldi. "Anna yine ne yaptın" dedi kıkırdayarak. "Sadece ağaca çarptım biraz çıkıntılı bir gövdesi vardı sanki" dedi anna ve ikisi birden gülmeye başladı. "Nathaniel fazla endişeli görünüyorsun her zamanki halim... ben cidden iyiyim" Dedi Anna ve çok geçmeden yumuşak bir ses
"Yinede kendine daha çok dikkat etmelisin. Burnun çok feci kanıyor" dedi

Anna: Giselle? Sende mi?
Sam: Anna üzgünüm ama bu sefer ben bile onlara katılıyorum...
Anna: Sam? Ahah ciddi olamazsın... Ciddi misin?
Giselle: yapma Anna bir gün ciddi yaralanacaksın tek başına ormana yürüyüşe daha doğrusu yürüyüş adı altında maceraya çıkmamalısın...

Giselle Anna'nın burnunu temiz bir mendille silerken Nathaniel Anna'ya bakarak onun güzelliğinde kaybolmuştu. "Pşt nate? Nate? RAVENCLAWSANA DİYORUM!" "HUH? DOSTUM ÖDÜMÜ KOPARDIN" Sam Nathaniel'a soy adıyla seslenmeyi severdi. Çünkü her seferinde yanlarından geçenler Nathaniel ile "inek" diyerek dalga geçerlerdi.

Sam: söylesenize neden hep Muggle parkında buluşuyoruz yani... şunlara da bir bakın çok-
Giselle: yapma sam.. ne onlar bizden nede biz onlardan üstünüz...
*derin sessizlik*
Giselle: Nate sen bana katılıyorsundur... değil mi?
Anna, Nathaniel ve sam: Ama Mugglelar çok tuhaflar...

Giselle'in suratı asıldı. Muggle veya büyücü ayrımı yapılmasından nefret ederdi. Sam de çoğu zaman ona inat Muggle doğumlulara "bulanık" derdi... tabi onları kızdırmak da hoşuna gidiyordu...

Anna gergin bir şekilde tırnaklarıyla ilgileniyormuş gibi yapmaya başladı. Arada bir göz ucuyla Nathaniel'a bakıyordu. İyice canı sıkılmış gözüküyordu... iç çekti... o sırada Giselle sam in doğum gününde ona aldığı kitabı okuyarak dehşetle bakıyordu.

Anna: Nathaniel.. neden bana öyle b-bakıyorsun?
Nathaniel: *kendine çeki düzen verip düzgün oturur* öyle dalmışım özel bir sebebi yok... Giselle sen niye öyle bakı- O Sam'in sana aldığı kitap mı?
Giselle: *gözleri dolmuş bir şekilde dehşetle bakar* Sam... SAM SANA İNANAMIYORUM!
Nathaniel: Sam Giselle ile uğraşmayı bırakmalısın...
Sam: Ama çok eğlenceli bir kitap ne var ki bunda. Alt tarafı bir adamın yıllardır en yakın olan arkadaşını bir anda öldürmeye karar vermesini ve sonra adamın üstüne baltayla yürüyüp o baltayı-
Anna: Sam lütfen kapa çeneni....

*Anna giselle in elinden kitabı alır ve onun koluna girip onu ağaçların arasına götürür*