Karanlıktaki Kişi

90 2 0
                                    

Sabah saat 9'da hastanedeydim. Tüm hastaların kontrollerini yaptım odama geçtim acaba dün gece ne olmuş olabilirdi? İyice merak etmeye başlamıştım ve merakıma yenik düştüm bu gece hastanede kalacaktım ve neler olduguna bir bir şahit olacaktım. Dr. Fatih Bey ile bu gece nöbete kalmak istediğimi ve kendisinin gidebileceğini söyledim ve kabul etti bu gece nöbetçiydim. Mert'e bakmak istedim ve odasına gittim yatıyordu sıkıldığı her halinden belliydi ama en doğrusu burada olmasıydı yoksa geceleri ciddi anlamda tehlikeli , çevresine çok çabuk zarar verebilecek bir potansiyele sahipti. Beni gördü ve pencereninin arkasından konuşmak istediğini söyledi. Odasına tek başına girmek ne kadar doğruydu ? Korkmadığımı söyleyemem açıkçası. Bana zarar verebilirdi ama merakım ağır basıyordu ve dayanamadım içeri girdim. Sandalyeye oturdum Mert karşımda oturuyordu, geceki Mert'ten eser yoktu. Çok sakin ve bir o kadarda tedirgin duruyordu. Kalbim hızlı hızlı atmaya başladı, bu zamana bir çok çeşit hasta ile karşılaşmış olan ben korkuyordum.

Mert'te bunu fark etmiş olacak ki söze girdi; -Neden benden korkuyorsun ? diye sordu. Cevap veremedim. Sanırsam ellerim titremeye başlamıştı bile. Mert tekrar konuşmaya başladı; - Çok sıkılıyorum lütfen 10 dakikalığınada olsa bahçeye çıkartın beni. Kaç gündür buradayım , yüzüm güneş görmüyor. Bu çok zor bir karardı dışarıda kaçabilirdi, diğer hastalara , insanlara zarar verebilirdi ama bu odada daha fazla kaldıkça hastalığı dahada artabilirdi , daha fazla hırçınlaşabilirdi. Tabi dedim en fazla yarım saat bahçede duracaksın ve tekrar bu odaya geleceksin dedim ve kabul etti. Çok sevindi adeta gözlerinin içi parlıyordu. Odadan hızlı bir şekilde çıkmıştım, heyecandan çok terledim gömleğim çok ıslanmıştı. Gömleğimi değiştirmek için odama gittim ve asistanıma hemşireyi çağırmasını söyledim. Melek hemşire geldi ve Mert'i 2 hasta bakıcı ile yarım saatliğine bahçeye çıkarmalarını ve  en fazla yarım saat sonra odasına dönmelerini söyledim. Hemşirenin gözleri fal taşı gibi açılmıştı titrek bir sesle; - Ama nasıl olur efendim , ne kadar tehlikeli olduğunu sizde biliyorsunuz. Ne kadar tehlikeli olduğunu bende biliyordum ama hastanın ruh sağlığı için buda önemliydi. Mert bahçeye çıkmıştı bende bunu fırsat bilip odasına girmiştim daha detaylı inceleyecektim ve sonunda odasına girdim. Odasında sadece okuması için verdiğim kitaplar vardı. Duvarlara baktığımda tırnak izleri vardı sanırım bunu gece yapıyordu. Kitaplara bakıyordum incelerken inanılmaz bir şey fark etmiştim! Aman Allah'ım bu tesadüf olamazdı kitaplarda "472 " numaralı sayfalar yırtıktı! Bu nasıl olabilirdi odayı aradığımda ise herhangi bir kağıt parçasına rastlamadım. Dahada ilginç olan bazı sayfalarda bazı kelimelerin üstü aşınmıştı bunuda tesadüf olarak düşünmüştüm ama başka hiç bir yerde yoktu. Bu kelimeleri okumam zor oldu ama okumuştum sonunda özellikle belirtmek istediği kelimeler belliydi " ölüm " , " hepiniz " , " dost " bunlar ne anlama geliyordu? Yarım saat dolmak üzereydi odadan çıktım daha uzun bir gece vardı önümde. Mert teşekkür ederek odasına geçti. Hemşire çok şaşırdığını geceki insanın bu olamayacağını ve kendileriyle çok iyi muhabbet ettiğini söyledi. Ben bunu daha öncede yaşamıştım. Bu adamın bir sırrı olabilirmi ? Ama olamazdı olsaydı burada olmaz diye düşündüm yanılıyormuydum yoksa? Mesai bitmişti ben bugün kendi isteğimle nöbetçiydim. Odama geçtim dinlenmeye başladım nasıl olsa gece uyumayacaktım. Uzanırken uyumuşum ve uyandığımda saat 1.30 tu ve kalkıp Mert'in odasına doğru gitmeye başladım yaklaştıkça seslerde artıyordu. Her gece aynı olan şeyler bu gecede devam ediyordu. Dinlemeye başladım sanırsam kendi kendine konuşuyordu ama kendisiyle neden böyle konuşsun ki? - Onu yapmamalıydık , yapmasaydık burada olmazdık şimdi! Bunu kim ile konusuyordu ? Bir an odada başkası olduğunu düşündüm ve camın önüne geldim ama ama kimse yoktu ! Beni gördü ama bu sefer bana o kadar tepki göstermedi. Konuşmayı denedim ama ilk denemem başarısız oldu, ben ısrarcı davranınca konuştu 'Kim ile ne yaptığını sordum' ve " Arkadaşımla " dedi ama bir türlü ne yaptığını söylemiyordu ve sürekli geç cevap veriyordu. Arkadaşının kim olduğunu sordum. Aldığım cevap çok ürkütücü , korkutucu , şaşırtıcıydı . "Arkadaşım Yusuf yanımda görmüyormusun ? " dedi ve arkadaşının benimle konuşmak istemediğini söyledi. O odada ondan başka kimse yoktu neler oluyordu bu odada ? Hemşirelerden uyutmalarını söyledim ve uyuttuk. Neler oluyordu? bunlar kimdi ? Bu iş çıkılmaz bir hal alıyordu, sanırsam bir gün bende o odaya o şekilde giricem, çıldırmak üzereyim...

Gölge CinayetleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin