»Kalbim acıyor

334 40 114
                                    

Kimvante: Jimin eğer kampüsteysen yanıma gelir misin?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kimvante: Jimin eğer kampüsteysen yanıma gelir misin?

Kimvante: Derste misin acaba? Neyse ya boşver.

Pjimin: Dersteyim ama sıkılmıştım zaten istersen yanına gelebilirim.

Pjimin: Ama nerdesin bilmiyorum, yanına gelmemi istiyorsan yerini söylemelisin Tae  :)

Kimvante: Profesör kızarsa? İstersen beklerim sorun değil.

Pjimin: Sadece nerede olduğunu söyle minik Taehyung, gerisini bana bırak.

Kimvante: Ah.. peki

Kimvante: Kampüsün arkasında ki büyük çınar ağacının biraz ilerisinde ki çalıların önünde oturuyorum.

Pjimin: Tamam 10 dakika içinde yanında olurum

Jimin defterini ve kalemlerini toplayıp bitmek üzere olan dersten bir şey demeden çıkmış Taehyung'un söylediği yere gitmek için binadan hızlı adımlarla ayrılmıştı. Bir sıkıntısı mı vardı acaba? Son günlerde iyi gibiydi aslında. Kötü düşmek istemiyordu bu yüzden söyleye bileceğini düşündüğü güzel şeyler düşünmüştü. Büyük çınarın yanına vardığında dediği gibi biraz ilerisinde ki çalıların yanında oturuyordu. Seslenip yavaş yavaş yanına yaklaşmış varınca da karşına oturmuştu. "Hoş geldin Jimin, profesör sıkıntı çıkartmadı değil mi?"

"Çıkartmadı merak etme. Ee anlat hadi bir şey mi oldu? Beni niye çağırdın?" Taehyung bağdaş kurduğu bacalarını çalılara doğru uzatmıştı. "Yanıma her çağırdığım da bir şey mi olması gerekiyor..neyse ben sadece daha ne kadar böyle kalacağımızı merak ediyorum. Bana tam bir cevap vermiyorsun Jimin, hayır ya da evet iki şıkkın var ama sen sürekli kendin de bir şık ekliyorsun, o da beklemek. Yemin ederim eğer evet dersen beklerim ama çok da uzatmasak mı artık..? Erkeklerden hoşlanmadığını biliyorum buna rağmen deli gibi uğraşıyorum. Sana bir adım yaklaşmak için neredeyse her şeyden vazgeçiyorum. Senin benimle göz teması bile kurman için nelerimi veririm bilemezsin. Seni seviyorum Jimin..yüzsüz gibi seviyorum seni. Aşkta gurur yok denilen sözü kendimden biliyorum. Tek istediğim bana bir cevap vermen..lütfen Jimin, artık kalbim acıyor. Pes etmek istiyorum ama lanet olsun ki yapamıyorum..lütfen bir cevap ver bana. Sana yalvarıyorum.. insanların bana acımasından nefret ediyorum ama sen acıyıp bir cevap versen sesimi bile çıkartmam.. lütfen Jimin"

Jimin bacağının üstüne koyduğu kolunun bileğine başını yaslamış pür dikkat Taehyung'un dediklerini dinlemişti. "Ah.. Taehyung ben çok üzgünüm ama sana nasıl bir cevap vereceğim bilemiyorum. Dediğin gibi sürekli seni bekletiyorum ama evet dersem üstümde kocaman bir yük olacak, hayır dersem ise daha büyüğü. Erkeklerden de hoşlanıp hoşlanmadığımı şu anlık bilemezsin. Sen bana bu hafta sonuna kadar zaman ver. Söz veriyorum sana kesin bir cevap vereceğim." Taehyung eğdiği başını kaldırıp Jimin'in gözleriyle kendi gözlerini birleştirmişti. Bir süre ikili hiç konuşmadan öylece hafif rüzgarın çıkardığı uğultuda bakıştılar. Taehyung oturduğu yerden biraz Jimin'e yaklaşıp bir elini yanağına koymuştu. "Seni her zaman olduğu gibi..bekleyeceğim Park Jimin, yeter ki kesin bir cevap ver"

"Vereceğim Taehyung daha fazla seni üzüp vicdan azabı çekmek istemiyorum.." Taehyung, büyük elleri ile Jimin'in yüzünü kaplamış ilk senelerde olan, şimdilerde ise eseri bile kalmayan yanaklarını okşamıştı. "İlk zamanlar çok tatlı yanakların vardı o zamanlar seni çok kıskanıyordum. Hem tatlıydın hem zeki, hocaların gözdesiydin kısacası o zamanlar bile mükemmeldin. Sana aşık olmama şaşırmamalı değil mi?" Jimin aldığı iltifatlar yüzünden tebessüm edip Taehyung'un yanağında olan elini tutmuştu. "Yanaklarımın tombul olmasından hep nefret etmişimdir ama şimdi sen öyle diyince biraz da olsun onları sevdim."

"Her halinle mükemmelsin merak etme. Şahsen ben seni o halinle de seviyordum bu halinle de sevmeye devam ediyorum. Çünkü zoru yani seni elde etmek için elimden gelen her şeyi kalbimle birlikte yapıyorum" Taehyung buruk bir gülümsemeyle başını eğmişti. "Biliyor musun Jimin.. ben hala senden korkuyorum. Senelerce tanıdığım Jimin birden değişti ve bunun kendi isteğin ile olması çok tuhaf geliyor. Beni de diğerleri gibi kullanıp atmandan korkuyorum çünkü eğer bunu da yaşarsam sanırım ruhen kaldıramayacağım. Ama sana olan bu takıntılı aşkımdan da vazgeçemiyorum. Kafam çok karışık bu yüzden sadece kalbime göre hareket ediyorum lütfen kapılarını ardına kadar açtığım kalbimin kapılarını kapatıp karşısına bir duvar örme.."  Jimin'in önceden yaptıkları aklına bir bir geldikçe ne kadar pislik biri olduğunu anlamıştı. "İğrenç biriyim değil mi? Özür dilerim Taehyung, ama ben buyum ne kadar değişmeye çalışsam da sanırım olmayacak bu yüzden korkmakta haklısın.. bana güvenmek pek iyi olmaz. Ben kafama göre takılan biriyim işime gelenler ile birlikteyim. Haklısın.. korkmakta çok haklısın" Jimin'in hissedilecek derecede olan o zoraki kahkahası ile Taehyung onu kırdığını anlamıştı.

"Özür dilerim Jimin ben öyle demek istemedim sen iğrenç biri değilsin.. ki olsan bile inan olduğun o bataklıkta seninle birlikte batardım. Aşığım sana Jimin, belki bunu milyonlarca kez söyledim ama her şeyi göze aldım ben. Tek istediğim beni sevmen başka bir şey istemiyorum.. Tekrardan seni kırdıysam gerçekten özür dilerim Jimin, beni az çok biliyorsun bilerek demediğimi biliyorsundur değil mi?" Jimin başını olumlu anlamda sallayınca biraz daha olsun içi ferahlamıştı. Ama biliyordu ki dışından böyle gözüküyordu içinde Taehyung'dan duyduğu şeyleri sindirmek için uğraştığına yemin edebilirdi ama gerçeği kanıtlayamazdı.

Taehyung bir süre Jimin'in konuşmasını beklemişti ama o konuşmak yerine çimenlere uzanıp gökyüzünü izlemeyi tercih etmişti. "Bazen bende seni anlayamıyorum Taehyung, bazen çok cesursun bazen ise o kadar karamsar ki seni anlayamıyorum. Ah..konuşacak birçok şeyimiz varken aynı konu da takılıp kaldık, ne ileri ne geri gidiyoruz ve bu benim yüzümden kesin bir cevap vermediğim için böyle bekliyorsun beni ama azıcık empati kurman gerekiyor daha önce hiç gerçek bir ilişkim olmadı ve seni de üzmek cidden istemiyorum bu yüzden uzatıp duruyorum. Neyse Taehyung, dediğim gibi bana bu hafta sonuna kadar zaman ver bu sefer kesin cevaplayacağım şimdi gitmem gerekiyor uzun bir işim var sonra görüşürüz." Jimin birden kalkıp gidince Taehyung sadece arkasından el sallayabilmişti. "Ne işi var acaba?"

Yılda bir bölüm atıp sizleri beklettiğim için çok özür dilerim daha sık yazmaya çalışacağım sizleri seviyorum <3

Arsız Yabancı இ Vmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin