29

352 27 63
                                    

Ecem'den...

Oyuna gitmiş ve kaybederek geri dönmek için tekneye binmiştik. Ucu ucuna kaybettiğimiz oyun sonucu herkesin sinirleri gergindi.

Damla'nın Poyraz'ın yanına oturduğunu gördüğümde sinirle denize döndüm. Bana söyleyememişmiş! E bir de barışın tam olsun.

"Hanzade sen Damla'nın yanına geçsene." diyen Poyraz'ın sesiyle hemen oraya döndüm. Yanımda oturan Hanzade gülerek kalktı ve karşıya geçti.

Poyraz bana bir şey demeden yanıma oturdu. Açıkçası yaptığı bu hareket biraz hoşuma gitmiş olabilirdi.

"Ne yapıyorsun?" dedim düz bir yüz ifadesiyle.

"İyiyim sen ne yapıyorsun?" dedi hemen gülerek. Allah'ım bu çocuk beni çıldırtacak en sonunda. Ben sessiz kalınca "Bizi konuşurken duydun dimi?" diye sordu.

"Evet, gönül ister bir başkası söylesin ama ben kendi imkanlarımla öğrendim."

Poyraz cevap vermeyince yine bir sessizlik oluştu. Poyraz bu sessizliği bozan kişi oldu. "Ecem, canım, sevgilim!" dedi sevimli bir şekilde.

"Ne var?" dedim sinirle.

Poyraz hemen gülümsedi. "Oh be! Ayrılmamışız."

Bu şapşal haline gülmeden edemedim. "Sinirden gülüyorum şu an." dedim düşündüklerime ters olarak.

"Sen gül de sebebi önemli değil." Poyraz'a cevap vermeden denize bakmaya başladım.  Ben sessiz kalınca Poyraz devam etti. "Ecem, yapma ne olur. Hatalıyım kabul, çok büyük eşeklik ettim kabul. Ama aramız böyle olmasın." Yine hiçbir şey demedim.

Evet, aramızın böyle olmasını ben de sevmiyordum. Ama bir kez kırılınca hemen geçmiyordu ki onun acısı. İki kelime edince yok olmuyordu işte... Keşke o kadar kolay olsaydı.

Poyraz sessizliğim sonucu yine konuşmaya devam etti. "Ecem, sen benden zaman isteyebilirsin. Ama benim sensiz geçirecek bir saniyem bile yok."

Romantiklik yapma paşam, adam ol da ayrı kalmayalım.

Derin bir nefes aldım. Poyraz yine cevap vermediğimi görünce ayağa kalktı ve teknenin kenarına geçti.

"Ne yapıyorsun gerizekalı?" dedim pes ederek.

"Beni affetmeyeceksen kendimi atıyorum." dedi tehdirkar bir şekilde.

Yemin ediyorum gerizekalı. "Arabadan mı atıyosun kendini Poyraz? En fazla suya düşersin döner seni alırız."

Poyraz birden gözlerini kocaman açtı. "He sen öleyim istiyosun."

Dayanamayarak gülmeye başladım. Başta sinirden gülüyorum ama iyice gülme krizine doğru yol almaya başlamıştım.

"Atıyorum bak kendimi." dedi Poyraz suyu göstererek.

"Poyraz, iner misin şurdan? Şaka yapayım derken düşeceksin harbiden." dedim ciddileşerek.

Anam nasıl birden ciddileştim ben? Normalde olsa benim en az 3-5 saat gülmem gerekirdi.

"Affediyor musun?" dediğinde ciddi bir şekilde yüzüne baktım. Kollarını açtı. "Hadi gel sarılalım." dedi gülerek.

"He beraber düşelim diyosun?"

"Zaten biz seninle beraber düştük bu aşk batağına. Suya da beraber düşeriz, ne var?"

Çocuğum o öyle değil! Hiç mi okumadın kötü çocuk kitabı ya! Kız düşerken çocuk tutuverir hep. Buranın kanunu bu yani.

Ecem ciddi ol biraz ya? Poyraz ne diyordu? Heh, affetmek! Bana beklenti ile bakan Poyraz'a baktım.

La RomanaWhere stories live. Discover now