Battaniye'm/ Texting

Final

7 Yıl Sonra

Dolapta bulunan madalya ve kupalara bakıp gülümsedim. O gün Selim'in yarıştan çekilmesine izin vermeyince bir kupa kazanmıştık. 

Sonrasında her şey kendiliğinden gelişmişti. Ülke içinde turnuvalara katılarak birçok madalya ve kupa kazanmıştık. Aynı şey Baturay için de geçerliydi. Takımı ile birçok ödül kazanmıştı. 

Kapı çalınınca "Ben baktım!" dedim ve kapıya gittim. 

Kapıyı açtığımda karşımda bizimkileri gördüm. Gülerek "Hoş geldiniz!" dedim. 

"Hoş bulduk." diyen Atiye ile hepsi içeri geçti. Hepsi dediklerim Atiye, Kayahan, ikisinin kızı Çiğdem. Abim, Burçin abla ve yeğenlerim Oya ve Onur. Timuçin, Esila ve oğulları Yunus. Ayrıca Selim, karısı Sinem ve oğulları Alp.

Baturay ve kızımız ,Dolunay, içeriden gelince Alp koşarak Dolunay'a sarıldı. Onların bu haline gülerken Baturay kaşlarını çatmış, ikisini ayırmaya çalışıyordu.

"İleride dünür olacağız, Baturay." diyen Selim ile Baturay "Kızım benim, şu oğluna bunu öğret." dedi.

"Kıskanıyor işte, boşver." dedim. 

"Bu kızımı vermeyeceğim gerçeğini değiştirmez." diyen Baturay'a gülerek "Bir zamanlar da babam beni vermemeyi düşünüyordu." dedim.

Baturay bu dediğime somurturken Oya "Dayı!" dedi ve koşarak Baturay'a sarıldı. 

"Yine de abi şu kıza Baturay'ın evli olduğunu öğretin." dedim. 

Abim ve Burçin Abla bu duruma üzülürken Baturay'a sarılan Oya'ya "Biliyor musun, Baturay benim." dedim.

"Hayır, benim." diyen Oya ile alyansımı gösterdim ve "Bak biz dayın ile evliyiz. Bu da bana ait olduğunu gösterir." dedim.

Oya parmağındaki oyuncak yüzüğü gösterdi ve "Benimde parmağımda yüzük var. Hemde pembe!" dedi. 

"Benimki de sarı! Hem bak sayının parmağındaki yüzük de sarı." dedim.

Oya dudağını büzerken Baturay, Oya'ya "Kıskanıyor bizi fıstığım. Hep kıskanç." dedi.

"Gece uyumak için koltuğa giderken de bunları dersin kocacığım." dedim ve ona arkamı dönüp oturdum. 

"Yağmurdan kaçarken doluya tutulmak bu olsa gerek." diyen Baturay'a gülümsedim. Biraz uğraşmaktan zarar gelmez. 

Alp "Kumyu Teyze bana babamla kazandığınız madalyalayı gösteyiy misin?" diye sorunca gülümsedim. Bazı harfleri söyleyememesi çok tatlıydı. 

"Tabii kuzum. Gel, bakalım." dedim. 

"Bende sizinle geleyim." diyen Selim ile üçümüz salona geçtik.

"Bak kuzum bu dolaptaki sol taraftaki tüm ödülleri babanla kazandık." dedim. 

Alp "Çok vaymış." diye hayranlıkla bakarken kafamı Selim'in omzuna yasladım. İlk başta aramız fazla kötü olsa da artık kardeşten öteydik. 

"Güzel günlerdi." diyen Selim ile "Bir ara tekrar turnuvalara katılmalıyız." dedim.

"Bence de katılmalıyız." diyen Selim ile Alp'i kast ederek "Hem damadım da gelip izler bizi." dedim.

"Baturay'ın bu durumdan hoşlanacağını sanmıyorum." deyince "Olmadı Dolunay'ı kaçırmanıza yardım ederim." dedim. Selim gülerek alnımdan öpünce gülümsedim. 

İlk atılan "Selam" mesajı, yapılan ilk kavga, ilk dostluklar olmasaydı acaba nasıl olurdu diye bazen düşünüyordum. Bu yolla olmasaydı bile bir şekilde birbirimizi bulurduk. Bu sıkı dostluklar, aşklar elbet yaşanırdı...