SADECE İKİMİZ

43.BÖLÜM "ADIM ADIM"

Artık her şey yerli yerine oturdu ya. Kalbim duracak yazarken heyecandan. Fkdmd

İyi okumalar dilerim.

Yorumlarınızı eksik etmeyin... Lütfen.

🖤

Yazar Anlatımı...

"Söz ne zaman?" dedi Güneş'in makyajını yapan makyöz. Güneş gülüp geri çekildi o sırada. "Bugün isteme, söz, nişan hepsi."

Şaşkınlıkla aralandı dudakları. "Ben bilmiyordum ya." dedi hayretle. "Çok şanslısın. Normal bir makyöz bunun için kaç bin lira alırdı. Benden beleşe."

"Boşuna mı arkadaş oldum seninle?" dedi Güneş far sürülmesi için gözlerini kapatırken. "Vay! Demek tüm emekler boşunaymış."

Sinem odaya girdi o sırada. "Geberteceğim Güneş seni."

Genç kız gülmekle yetindi. "Hiç gülme öyle. Ayça'ya anlat bakalım ne tepki veriyor?" dedi kendini yatağa bırakırken.

Güneş'in makyajını yapan Ayça'da güldü bu haline. "Ne yaptı ki?"

"Düğünümden bir gün önce kendi merasimlerini gerçekleştirmesi dışında hiçbir sorun yok."

Ayça Sinem'in yeni yeni belirginleşen karnına baktı. "Gelinliğe sığabilecek misin?"

Sinem alayla kahkaha attı. "Ha ha ha. Pek komiksin. Ona göre gelinlik seçtim herhalde."

Ayça Güneş'in makyajına dönerken Sinem'den sorularını çekmemekte ısrarcıydı. "Ne kadarlık oldu bebiş?"

Sinem anlık değişen ruh haliyle gülümsedi yarım ağız bir şekilde. "Beş buçuk aylık oldu. Az kaldı doğuma."

Güneş söze atlama ihtiyacı hissetti ve geri durmadı bundan. "Cinsiyetini göstermiyor sıpa. Herhalde doğumda ancak." dedi sonlara doğru alay ederek.

Sinem üzüldü bu sefer. "Evet ya. Bir türlü göstermedi cinsiyetini."

Ayça bir an kahkaha attı Sinem'in bu hallerine. "Ay hormonlara gel ya." dedi kahkahasını bastırmaya çalışırken. "Resmen bir kızgın, bir mutlu, bir üzgün. Yedi cücelerin üçü toplanmış."

Üçü de güldü buna. Güneş'in güldüğünü gören Ayça eline vurdu. "Gülme kız gelin. Makyajın bozulacak. Sabitleyici sıkmadım daha."

Güneş ellerini kaldırdı. "Tamam pardon."

O sırada genç adam evde üstündeki takımı geri çıkarmaya çalışıyordu. Korkuyordu ciddi anlamda.

"Ya bırak Melih. Babası vermeyecek bak."

Melih tutuyordu zorlukla arkadaşını. "Ya neden vermesin? İlişkinizi bilmiyormuş gibi davranma."

"Ya adam babamın arkadaşıydı. Ben ne yaptım? Kızına aşık oldum. Bırak. Adam vermez."

"Ya sen kendi kendine mi aşık oldun beyinsiz?"

Gece ceketini çıkarmaya uğraşıyordu hâlâ. "Bıraksana ben ülke dışına çıkacağım ya. Olmaz abi. Ölürüm kalırım bir de orada."

Melih tokat attı sonunda. Gece olduğu yerde kalırken Melih ceketi düzeltti. "Kendine gel şimdi. Yağız Amca ile birazdan çıkacağız. Biz manitana gidip onu isteyeceğiz. Babası da verecek. Tamam?"

Zorlukla başını salladı tokatın etkisini yeni yeni hissedip kendine gelirken. "Tamam. Sanırım..."

Onlar odadan çıkarken Yağız, elinde büyük bir baklava tepsisiyle onları aşağıda bekliyordu. Gerginlikten titreyen Gece ve biraz önce onu tokatlayan Melih onun yanına indiğinde artık gerçekten bir şeylerin sonuna geldiklerinin farkındalardı. Ama bu sefer ki iyi bir şeydi. İyi bir şeyin sonuydu...