infirmary

38 9 9
                                    


Gözlerimi hafifçe aralamaya çalıştığımda hücre arkadaşım Mia baş ucumda duruyordu. Ve gözlerimi açtığımı görünce büyük bi sevinçle bağırdı.
"Hemşire hanım uyandı! Onda uyandı! Tanrım şükürler olsun."
Yaptığı gürültüden sonra ne olduğunu anlamaya çalıştım. Revirdeydim. Neden buradaydım? O gün ki olay yüzünden. O kimdi? Bana zarar vermek istediği apaçık belliydi. Ama o kimdi ve beni nerden tanıyordu? Ve buraya nasıl gelmişti. Aklımda deli gibi sorular vardı. Şu an kendimi değil onu düşünüyordum. Bir erkek olduğunu hatırlıyorum. Sesi gerçekten kalındı ve... bilemiyorum.
Yatakta diklenmek için kendimi doğrulttum. O sırada Mia ise bağırmaya devam ediyordu.
"Hemşire!! Nerdesiniz acaba?! Onda uyandı diyorum! Tanrım neden bunu yaşıyorum?"

Daha fazla konuşmaması için ona seslendim.
"Mia, iyiyim ben bağırmana gerek yok. Ne oldu bana?" Hızlı adımlarla yanımda ki sandalyeye oturdu. Ve bana sarıldı.
"Onda... çok korktum. Senin için çok endişelendim."
Bende yavaşça ona sarılmak için kollarımı beline götürürken geri çekildi.
"Sana ne olduğunu kimse bilmiyor fakat vücudunda bıçak izleri var." Burnunu çekti.
"Kimin yaptığı hala bulunamadı. Sana zarar vermek isteyen kişi seni zehirlemiş ve öldüğünü sanıp seni odanda bırakmış... en azından bana böyle dedi gardiyanlar. Sonra senin yanına geliyordum ve vücudun kamlar içindeydi. Elim ayağım titremeye başladı ve seni revire götürdüler. Ama ölü gözüyle baktılar sana Onda... benim bir umudum vardı yaşayacaksın diye ve gerçekleşti. Sen o olay zamanını hatırlıyor musun?"
Gözleri dolu dolu anlatmaya çalışırken boğazı düğümlenmişti. Ben ise onun aksine oldukça tepkisizdim.

"Mia... ben ne olduğunu inan hatırlamıyorum. Tek hatırladığım şey ise bana zarar veren kişinin erkek olduğunu bilmem. Başka hiçbir şey hatırlamıyorum."
Kafasını sallayıp, kafamı okşadı. Beni gerçekten önemseyen birileri vardı... bu beni mutlu etmişti.
"Kaç gündür baygınım? Daha doğrusu kaç gündür ölü olarak biliniyorum?"
Gözleri ile yukarı bakarak saymaya başladı.
"Olay gününü de sayarsak yaklaşık 5 gün oldu. Bu arada bu lanet hemşireler nerede?! Sizi ahmaklar saatleridir sizi çağırıyorum!"
Hafifçe sırıttım. Gülemeye bile halim yoktu.
"Bekle beni burada ben onları bulup geleceğim. Gerçi bu kelepçelerle zor olacak ama olsun. Biliyor musun? Senin yanında kalmama izin verdiler çok yalvardım ve kelepçe ile kalmama izin verdiler. Başlarına taş düşmüş olmalı herhalde" Dedi ve güldü sonra da revirden çıktı.
Mia gerçekten iyi bir kadındı. Aslında çok fazla samimi değildik ama samimi değildik de denilemezdi. Ama onu seviyordum. Eğlenceli bir insandı.
Mia gelene kadar kafamı yastığa koyup gözlerimi kapattım ve derin düşüncelerin içine düştüm.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 22, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Heartless [onda × san]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin