Acıları henüz çok yeniydi.
Asla eskimezdi ki zaten.
Hep yenileri açılırdı yerine.
Bir anda her şeyin boşa olduğunu öğrenmişti ama o.
Acılar, ağrılar ve gözyaşları...
Değmiş miydi, acıları hayatının her noktasına?
Bir ayna kaç defa kırılabilirdi?
Bir...
"Haddini aşıyorsun. Kardeşin hakkında bilip bilmeden konuşma!"
"Ne olur? Yoksa, Baran ağabeyime attığın tokadın daha sertini mi atarsın?"
Bu sefer annem konuşmuştu.
"Oğlum"
"Bırak anne ya!,Can haklı."
Babam benden kollarını çektikten sonra Kaner ve Can'a doğru elini kaldırmıştı.
Annem "Behram du- diyecekken, babam hiç birimizin beklemediği bir şey yaptı.
Ve onları kolunun altına alarak sarıldı.
"Ba-baba,ne yapıyorsun?" diye kekeleyerek sormuştu Can.
Ve babam o sırada odada ki herkesin gözlerini dolduracak sözleri söylemişti.
"Bunca zamandır yapamadığımı oğlum." "Bir babanız olduğunu hissettirmeye çalışıyorum."
...................…
Güzel bir duş aldıktan sonra üzerimi değiştirmek için, kıyafet odasına girdim.
Babamın sözlerinden sonra,babam konuşacağız diyerek Can ve Kaner ağabeylerimin odadan çıkmamasını söylemişti.
Ne konuştular bilmiyorum ama, gerçek bir baba oğul gibi balık tutmaya gideceklerdi.
Annem ve bende ,anne kız günü yapacaktık.
Babamlarla birlikte çıkacaktık evden.Onlar bizi çarşıya bırakacaklardı.Oradan da balık tutmaya gideceklerdi.
Giyeceklerime karar verdikten sonra kapıdan çıktım.
Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.
(Ceylan'ın giydiği kıyafet)
Kapıdan çıkmamla karşı kapıdan da Ege'nin çıkması bir olmuştu.
Ege bana bakıp konuşmaya başladı.
"Çok güzel olmuşsun."
"Sağol yakışıklı."
Gülüşerek aşağıya inmeye başlamıştık.
Annem sarı saçları ve mavi gözleri ile çok güzel duruyordu.
Diğerlerinin üzerinde ise sarı yağmurluklar vardı.
Bizim gelmemiz ile birlikte arabaya doğru ilerlemiştik.
Araba oldukça büyüktü.
Arka koltukta,
Ben ve Ege
Karşımızda ise,
Can ve Kaner oturuyordu.
Arada bir bana bakıyorlardı, fakat ben ne zaman onlara baksam kafalarını çeviriyorlardı.
