Ya ben...

Elim kolum karnım boş bir ben..

Nazende'nin öksürme sesi ile daldığım düşüncelerden çıktım, Ela abla Burçi'ne bakan sinirli bakışlarını çekti.

Burçin yerinden kalkıp gitti.

********

Kara ile evdeki halimiz sessiz sedasız geçiyordu, kavgasız gürültüsüz.

Elimdeki kaşığı masaya bıraktım. Karşımda düşünceli bir şekilde telefonu ile ilgilenen adama baktım. Elimi çenemin yanına koydum. Onu izledim, bizim bir çocuğumuz olsaydı belki farklı olurduk, bu konakta çocuk sesi yoktu, çocuk ; neşe, huzur, mutluluk demek değil miydi?..

Bakışlarını telefonundan çekerek bana baktı, onu izlerken yakalanmanın  utangaçlığı ile bakışlarımı kaçırdım.

"Bir sıkıntı mı var?"

Konuşmadan kafamı yok anlamında sağa  sola salladım.

***********

"Yarın kız istemeye gidecek misin?"

"Hayır. "

"Nasıl hayır, kardeşinin bu mutlu anında yanında olmalısın, hem sen Mardin Ağası olarak orda olmana gerek var. "

"Gerek yok."

"Kara?"

"Sen böyleyken gitmeyi düşünmüyorum. "

"Ben idare edebilirim."

Elindeki kumanda ile televizyonun sesini açtı.

*******

Ela abla  ile konuşunca Kara'nın neden gitmediğini daha iyi anlamıştım. Hem Hizo Babam Kara'ya sinirli olduğu için gelmesin demiş hemde Gül'ün olayından dolayı Cihangir abi, Bora ve Mirto tarafından dışlanmış.

Gül'ün göz  yaşlarının, acısının sebebi Karaydı.
Nede olsa Kartal ile Gülün evlenmesine kendisi sebeb olmuştu.

Meriçde arayıp Karayı davet etmemiş..

Kara'nın bu hâli beni üzmüştü. Bizimkilerile bu konuyu konuşmam gerekiyor.

********

Avluda otururken Kara'nın konağın kapısından girmesi ile elimdeki telefonu kenara bıraktım.

"Hoş geldin?"

Tebessüm etti, yanıma geldi.

"Sana bir sürprizim var."

"Yaa ne!??"

"Kapıya doğru bakarsan görürsün. "

Heyecanla hemen bakışlarımı kapıya çevirdim.

Gülen yüzüm ile öylece elindeki bavul ile bana bakan anneme bende baktım.

Kaçarak hiç bir şey halledemzdik, Babam ölmüştü, ölüm gelmeden bazı kırgınlıklar ve küslüklerin bitmesi gerekiyordu.

"Hoş geldin Anne."

Kara'ya dönerek konuştum.

"Teşekkür ederim. "

********

"Nasılsın kızım?"

"İyi anne, sen nasılsın?"

"Burdan gideli nefes alamıyordum, şimdi gelince ciğerim hasret olduğu oksijene kavuştu."

"Bende Mardinden ayrılınca öyle hissettim, güneşin doğuşu bile memleketimde bir ayrı güzel keyif veriyormuş bana bunu öğrendim. Mardin demek havası ile sende iz bırakmış. "

KARA AĞA |Mardin SERİSİ 1,2| TAMAMLANDI Where stories live. Discover now