Bölüm 1: Ben o katil kızım

15 4 1
                                    

Hayat gerçekten anlamsızdı. Geçen saatler, geçen günler hepsi anlamsızdı. Eğer gerçekten sevgiyi tatmamışsanız yaşamanızın manası yoktu. Eğer sevgisiz büyümüşseniz; ileride bir seri katil bile olabilirdiniz. Tıpkı benim gibi.

"Melissa?" Şıklatılan parmaklarla gerçekliğe döndüm. Hayır, hayır; ben zaten gerçeklikteydim. Kendi gerçekliğimde.

"Ha!? Hah, efendim hocam?" Bu şaşkınlığımla herkes gülmüştü.

"Dersi dinliyor musun sen?"

"Hayır, hocam."

"Neden?"

"Çünkü önceden belirlediğiniz sıfatlarla intihara eğilimli çocuklar yetiştiriyorsunuz." Sınıftaki herkes alkışlamaya, ıslık çalmaya ve zıplamaya başlamıştı.

Karen hoca kalın siyah gözlüklerinin arasından kısık gözlerle bana baktı. "Bu edebi cümlelerini edebiyat dersine saklarsın."

"Peki," dedim derin bir nefes verirken o sırada okulun bittiğini gösteren zil çalmıştı. Herkes kapıdan koşarak çıkarken ben sıramda oturmaya devam ediyordum. Ensemi sıvazlarken bir yandan eşyalarımı toplamaya başlamıştım. Eğer evde sizin için bekleyecek kimse yoksa hayat gerçekten zordu. Çünkü açtım ve evde yemek yoktu.

Montumu askılıktan aldım ve giydim. Siyah beremi taktım ve şemsiyemle çantamı alarak sınıf kapısından çıktım.

"Melissa?" Gelen sese doğru kafamı çevirdim. "Efendim?"

"Ben de seninle aynı şeyi düşünüyordum." Gözlerimi devirmiştim. Bu çocuk okulumuzun futbol kaptanıydı ve ayrıca dansla ilgileniyordu. Her gün kavgaya karışıyordu ve görünüşünden bile ruhsuz bir pislik olduğunu anlayabilirdiniz. "Seninle aynı şeyi mi düşünüyoruz? Hah bunu nereden bilebilirsin ki?"

"Hani dedin ya intihara eğilimli bir şeyler. O konuda sana katılıyorum." Çocuk sırıtıyordu. Çocuk diyorum çünkü adını bile bilmiyordum.

"Ne dediğimi bile dinlememişsin nasıl katılıyormuşsun? Sen düpedüz bana yürümeye çalışıyorsun şu an."

Söylediğim şeyle sırıtışı yerini kahkahaya almıştı. "Her zamanki gibi çok akıllısın, katil hanım."

"Seni de öldürmeden önce yolumdan çekil. Eve geç kaldım."

"Bekleyen mi var?"

Hayır, bunu sen istedin.

Güneş görmeyen yerine çelme attım ve oradan uzaklaştım. Arkamdan inlemelerini duyabiliyordum.

Yağmur yağdığı için şemsiyemi açtım. Aslında açmama gerek yoktu, yağmurda da ıslanabilirdim. Olduğum kişiyi silip atabilir miydi yağmur? Tüm günahlarımı temizleyebilir miydi? Hayır. Günahlarımı sadece ölüm temizleyebilirdi. Katıksız ölüm.

.

Yatağımda Can You Feel My Heart şarkısını dinliyordum. Yapacak daha iyi bir şeyim yoktu. Ailemle akşam sohbetleri edemezdim. Arkadaşlarımla görüntülü konuşamazdım. Çünkü ne bir ailem ne de bir arkadaşım vardı. Ben katil kızdım.

Düşüncelerimle boğuşurken şarkıya odaklanmam mümkün değildi o yüzden kulaklığımı çıkarıp yatağımın yanındaki komodine koydum. Işığı kapatmaya giderken daha önce hiç olmayan bir şey oldu.

Telefonum iki kez titreşti.

Bilinmeyen numara: Ama ben bir ayçiçeğiyim; birazcık tuhaf.

Bilinmeyen numara: Belki bir gül olsaydım beni sevebilirdin.

Treat You Better // S.MWhere stories live. Discover now