Levi x Okuyucu

17/

----------------------------------------------

Yazar ağzından

Yemekhane nedensizce çok sessizdi, bu durumdan şüphelenen Alica ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

"Hey askerler, neden bugün bu kadar sessizsiniz."

"Alica, onlar bugün çok yoruldular bence hiç seslenme."

"Size bir soru sordum."

"Tamam, ben sana söylerim."

Hange biraz daha bana baktığında kolumu ondan kurtarıp Levinın odasına doğru gidiyordum. Kapıyı açıp odaya girdim.

"Askerlere ne yaptın."

"Tch, beni sorgulamayamı geldin velet."

"Evet ne yaptın askerlere."

"Onların çalışması içindi söylediklerim."

"Neler söyledin peki?."

"Pff, sana hesap veremem velet."

"Sen kendini ne zannediyorsun ha, askerleri aşağılayarak bir yere varacaklarınımı zannediyorsun."

"Bak velet git başımdan."

"Gitmeyeceğim."

"Senin o lanet ailen yüzünden oldu her şey, şimdi git velet."

"Bu konunun ailem ile ne alakası var onlar öldü."

"Bana biri anlattı. Şimdi odadan çık velet."

"Senin lanet ailen yüzünden."                                                                                                                                        "Senin lanet ailen yüzünden."

Dedikleri kafamın içinde yankılanıyordu. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Manevra teçzihatını alıp surların üstüne çıktım, normalde yükseklikten korkardım ama şuan onu düşünemiyordum. Surlarda oturmuş bacaklarımı karnıma çektim kafamı içime gömdüm. Gözlerimden yavaş yavaş akıyordu gözyaşlarım, başımı kaldırdım, sonra çocuk sesleri duydum.

"Leon, Mark bakın, yıldızlar çok güzel kayıyor."

"Geliyoruz Isabel."

Neden sesleri o kadar yakın geliyordu oysaki onlar aşağıdaydı. Ayağa kalktım onların daha iyi görebilmesi için aşağıya indim.

"Surların üzerine çıkıp daha iyi görmek istermisiniz çocuklar."

"Yüzbaşı Alica, tabii ki yani ama şey."

"Korkma  Isabel hem çok eğlenceli olucaktır."

"Tamam Leon."

Hepsini teker teker çıkardım birlikte oturduk ve gökyüzüne baktık.

"Ben büyüyünce evlenirsem çocuğumun adına senin ismini koyucağım."

"Teşekkür ederim."

"Sana birşey diyebilirmiyim Yüzbaşı."

"Tabii ki..."

"Mark diyebilirsin, ama önce sana sorumu soracağım. Senin annen ve babanın adı Elias ve  Kisara mı?."

"Evet Mark ama neden sordun?."

"Peki resimleri varmı."

"Evet."