5

39 14 0
                                    

Medyada Dicle

Doruk:"Ekran başından seni seviyorum yazmak çok kolay olsa gerek. Belkide yalan söylüyor ve beni işletiyorsundur. Ben sana nasıl güveneyim anonim?"

Selin:" Biliyorum güven sorunun var hatta şuan bana inanmıyorsun ama yemin ederim Doruk ben sana yalan söylemiyorum. Kim olduğumu söylememenin bir bedeninde bu eğer beni görmeden tanısan ve inanırsan belkide daha çok güvenirsin, belki güvenini kazanırım işte bu yüzden karşına çıkmıyorum. "

Doruk çevrimiçi
*
*
*
Doruk:" Seni anlıyorum desem yalan olacak anonim ama seni anlamaya çalışıyorum. Umarım en kısa zamanda anlarım. "

Doruk çevrimdışı

Doruk'un son yazdıkları bunlar olmuştu. Ve hemen çevrimdışı olmuştu. Onunla biraz sert konuşmuş olabilirim ama bunları bilmesi gerekiyordu. Doruk her zaman çok zor olmuştu. O hep kıran biriydi. Evet konuşmazsın ama hep gizlice takip ederdim. Bir fake hesabım bile vardı ona yorum yaptığım. Doruk umarım beni anlardı. Ama hani diyorum yap hep kırar diye aslında bu onun için bir tür savunma mekanizmasıydı hiç kimse bilmese de ben biliyorum. Onun öyle bir bakışı var ki kırılgan, ama aynı zamanda çok sertt. Doruk ulaşılamaz olan daha öncede
[11/02 16:43] Dedem: O gerçekten zirve ve o zirveye ulaşmak çok zor.

¶¶¶¶¶¶¶¶

Sabah alarmı sesiyle uyanmıştım ama uyanmak istemiyordum. Ve ilk dersimiz matematikti. Sabahın köründe ya Allah rızası için biz öğrencilerde acıyın ya sabah sabah matematik dersimi olur. Biliyorum çok dert yakındım hemen yataktan çıkıyorum ve banyoya yöneliyorum.
Çıktım, çıktım tama bu sefer gerçekten kalktım banyodaki işlerimi hızlıca hallettim ve çıktım.

Okula geldiğimde bahçede oyalanmak istemedim ve direkt sınıfa çıktım. İçeri girdiğimde Doruk kendi arkadaş grubuyla koyu bir sohbete dalmıştı. Bende sırama geçtim ve diclenin gelmesini bekledim. Çok geçmeden Dicle gelmiş ve yanıma oturmuştu bu sabah Matemetik hocamız geç kalmıştı o yüzdende bu iki ders boş geçmişti. Eğer bilseydim gelmez ve uyurdum ama gelmiştim bir kere. Sınıf oldukça bir sınıf ve ben gürültüye asla tahammül edemiyorum o yüzdende dicleyi de alıp soyunma odalarına gittik. Midem guruldayınca dicleye döndüm ve yüzümdeki namussuz haydonun gülüşüyle sırıttım. Diclenin verdiği tepkiyi görünce sıtıtışım arttı.

"Hiç o namussuz haydonun gülümsemesini yapma kanka ben asla kantine gitmem."

"Gidersen."

"Gitmem"

"Ne olur kanka git."

"Hayır."

"Ne istersen yaparım."

"Edebiyat ödevim."

"Kabul edildi. İyi dinle hatta telefonuna not al."

"Bekle açıyım."

Dicle telefonun notlar bölümünü açtı ve hadi der gibi baktı. Ben söylerken oda yazıyordu.

"En sevdiğim çikolata olan üç tane laviva, iki karam, iki Ülker çikolatalı gofret, iki elmalı lolipop, iki eti burçak, iki kutu kola, iki çubuk kraker, iki tost, iki ayran, iki çikolatalı süt, iki eti burçak, iki dido ve son olarak iki tane çokonat."

"Yok artık Selin benimde ye istersen."

"Ama Dicle iki ders boş. Zaman geçsin."

"İyi tamm."

Dicle gitmiş ve uzun zamandır da geri dönmemişti. Ve benimde içimden bir ses çık diyordu. Tam dışarı çıkıp kantine gidecektim ki  kapı hızla açıldı ve içeri giren kişi kapıyı hızla çarptı daha sonra da eliyle ağzımı kapattı.
[11/02 16:44] Dedem: Şşşt sesiz ol. "

Arkamı dönünce girenin Doruk olduğunu gördüm.

"Sen napıyorsun."

"Sessiz ol Selin. Hocalar gitsin burda olduğum anlaşılmasın."

"Tamam."

Biraz bekledim ve hocaların gittiğine emin olunca kapıyı açmaya çalıştım. Ama bir türlü açılmadı.

"Açılmıyor."

"Sen açamamışsındır."

"Hayır açılmıyor."

"Bekle."

"Gerçekten açılmıyor burda kaldık."

Ve o an okulun tüm hapörlerinden aynı ses geldi.

"Bu gün okul yoktur. Tüm öğrenciler evlerine gidebilirler."

Arkadaşlar Mor Bisiklet isimli kitaba bakarsanız çok sevinirim. Eminim ki hepiniz beğenirsiniz. Linkini buraya bıraktım bir göz atarsanız çok sevinirm.
https://www.wattpad.com/story/245200891?utm_medium=link&utm_source=android&utm_content=share_reading

Dorsel \ TextingWhere stories live. Discover now