Overwhelming Need to Disappear (1x11)

Start from the beginning
                                    

Bir süre birbirimize sarıla sarıla ağlamıştık,daha doğrusu geri çekildiğimde onun da ağladığını fark etmiştim.Belli ki o da doluydu ama şu anda ne kadar denesem de konuşmak istemiyordu.Daha doğrusu o hep bizim sorunlarımızı çözmeye çalışır ama kendi sorunlarını kendi içinde çözümleyip asla belli etmemeye çalışırdı.Ona yardımcı olmak istiyordum,bir şeyler yapmak istiyordum ama buna izin vermiyordu.

Tam yüzümü yıkayıp lavabodan çıktığım zaman kapı zilinin sesini duymamızla kısa bir süreliğine bakışmıştık.

"Kızlar bugün gelecek miydi Unnie?"

"Bu imkansız çünkü Lisa iki günlüğüne Tayland'a gidip Chae'yi de yanında götürdü."

Kapıyı açtığımızda karşımızda Kai'yi bulmuştuk.Benim suratım ister istemez hemen asılmıştı,kapı eşiğinden geri çekilip Jisoo Unnie'nin onunla uğraşmasını istemiştim.

Jisoo Unnie hemen aramızda bir şeyler olduğunu sezmişti ya da belki Junmyeon ona da anlatmıştı.Yüzünden ciddi hâlinde olduğu fazlasıyla belli oluyordu.

Kai hiçbir şey söylemeyip içeri geçtiğinde ikimiz de ona son derece ciddi ve sorgular biçimde bakıyorduk.Jisoo kollarını göğsünde birleştirip Kai'yi süzmeye başladı. "Buraya nasıl girdin sen?"

"Riskli şeyler benim işim."

Onunla gerçekten konuşmak istemiyordum,her konuştuğunda gözlerimi devirip başka yöne bakıyordum.

Bana doğru bir adım attığında ise inatla ona bakmamaya devam etmiştim. "Konuşacağız Jennie."

Benim cevap vermeme gerek kalmadan Jisoo Unnie araya girdi. "Şu anda konuşacak bir durumda değil,rahat bırak."

Kai,Jisoo Unnie'ye bir bakış attıktan sonra geri bana döndü. "Kendi adına karar verebilir."

Derince içimi çekip gözlerimi karşımda dikilen Kai'nin gözlerine kenetledim. "Ne istiyorsun?"

"Bir şey istemiyorum,Leo olayını konuşacağız."

Birden kendimi tutamayıp gülmeye başladığımda o hâlâ son derece ciddi bir şekilde beni izlemeyi sürdürüyordu. "Bunun için de mi suçlayacaksın?"

"Jennie konuşacağız diyorum neyi anlamıyorsun?"

"Genelde alakam olmayan şeylerde dahi beni suçluyorsun da o yüzden."

"Jennie."

Gözlerimi devirip yanından geçip montumu alıp kapıya ilerlerken Jisoo Unnie hemen kolumu tutup azarlayan bir anne gibi gözlerini büyüterek bana bakmıştı. "Saçmalama."

"Unnie en fazla ne olabilir,yine ne geveleyecek diye öğrenip geleceğim."

Kapıdan çıktığımızda Jisoo Unnie hâlâ arkamızdan söylenmeye devam ediyordu.Yüzümüzü belli etmemeye çalışarak dışarı çıkıp hemen Kai'nin arabasına geçmiştik.

Dışarının soğuğundan sonra arabaya bindiğimde hissettiğim sıcaklık iyi gelmişti.Kai arabayı daha sakin bir yere çekti.Arkama yaslanıp asla ona bakmamaya inat etmiştim ama onun bakışlarını üzerimde fazlasıyla hissedebiliyordum.

"Evet,Leo ile beni kıskandıran ve onunla flört etmeye çalışan sendin Jennie?"

Yine gülme isteğim geldiğinde ona yan gözle bakmaya başladım. "Şimdi de daha kibar bir şekilde mi üstüme suçu yığıyorsun?"

"Hayır sadece olanı söylüyorum,Leo'yu Eyfel Kulesi'ne çağıran ben değildim."

"Hâlâ bu olayda mı kaldın...neyse evet kıskandırmak istedim ama bu yüzden de gidip Kai'nin başını belaya sok dediğimi düşünmüyorsundur herhâlde?"

Love Scenario ∥JenKai∥Where stories live. Discover now