Merhabaa. Nasılsınız bakalım? Bu arada yaşıyorum merak edenler için. Sadece sınavlardan dolayı buraya neredeyse giremedim. 2 aydır da bölüm atmadığımı farkettim. Kusura bakmayın bunun için. İyi okumalar ♡
Çok heyecanlıydım ve heyecanlı olmakta gayet haklıydım. Moralim bozuk olduğu için Taehyung eğleneceğimi düşünerek beni lunaparka götürmeyi teklif etmişti. Ne kadar üzülmemin sebebi ona olan hislerim olsa da mutlu olmamın sebebi de aynı şeydi.
Taehyung ciddi anlamda bir insanın aşık olabileceği bütün özelliklere sahipti. Uzun ince kemikleri, kopkoyu ama bi o kadar parlak irisleri, çok olmasa da hafif dolgun dudakları, yumuşak ipek gibi saçları, en önemlisi de bu zamana kadar koruduğu saf ve tertemiz olan kalbi.
Rahat olduğunu düşündüğüm en güzel kıyafetlerimi dolabımdan çıkarttım. Bir gün önüne farklı kıyafetlerle çıkmak da çok isterdim fakat şimdi bunu düşünmenin sırası değildi. Banyoya girerek güzelce bakımımı yapmış aynada son kez kendime baktıktan sonra kıyafetlerimi özenle üzerime geçirmiştim. Tabii hemen gidemezdim.
Jeongguk'un Melekleri
jeonjk: Nasılıımm acil bakın
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
parkmin: Senden once gördüklerime insan demiyorum.
hopehobi: İyi olmuş da çocuğum manyak mısın taş gibi fiziğin var gidip giymişsin bol bol kıyafetler Böyle nasıl düşüreceksin kendine Taehyungu
minyoon: Lunaparka gidiyolar amk başka bir yere değil Çok iyi olmuş böyle
jeonjk: Tamam teşekkürler gelir birazdan hadi bb
...
Fikirlerini almadan fazla emin olamadığım için önemli bir yere giderken ilk onlara soruyordum. Her şeye güzel diyip geçiştirmeden kötü olduğunda söylüyorlardı. Bu yüzden içim fazlasıyla rahat oluyordu.
Taehyungu beklerken en sevdiğim ama kullanamadığım pahalı parfümümden ağzına kadar dolu olmasına rağmen bitmesin diye 2 fıs sıktım. Heyecandan ellerim buz gibi olmaya başlamıştı bile. Bu adam nasıl bir etki bırakıyordu üzerinde.
Geldiğine dair mesaj attığında son kez boy aynasından kendime bakarak göz kırptım. Evet heyecanlanmadan gidip normal yanında durabilirdim. Merdivenleri inerek dış kapıya doğru yürüdüm. Derin bir nefes alarak kendimi sakinleştirdiğimi düşünerek kapıyı açtım. Yine bütün güzelliğiyle karşımda dikiliyordu. Baştan aşağı simsiyah giymiş mavi saçları ön plana çıkmıştı.
Hafif aralanmış ağzımı kapatarak yanına gittim. O da sarılmam için kollarını açtı. Hemen kollarımı boynunda birleştirdim. Tatlı bir vanilya kokusuyla sert erkeksi kokusunun karışımı dünyanın en güzel kokusuydu sanki. Buram buram burnuma işlerken hiç ayrılmak istemedim ondan. Ama hayat bu her zaman istediklerimiz olmaz.
