10 | "Kendimi çoktan kaptırmıştım."

9K 695 282
                                    

"Hey, Min Yoongi."

Düzenlemeye çalıştığım dosyalardan kafamı kaldırmış, bana bakan bir çift gözle karşılaşmıştım anında. Aşinası olmadığım bir yüz, bakışlarını bana sabitlemişti ve kaşları çatıktı.

Kaşlarım benden bağımsız bir şekilde çatılmış, adama doğru birkaç adım atmıştım. Bir yandan bileklerime kadar uzayan gömleğimin kollarını yukarı doğru katlıyordum. "Bir sorun mu vardı?" dedim tek kaşımı kaldırıp. Karşımdaki adam bir müdür olabilirdi, işe alınmış yeni bir eleman da olabilirdi ve bu yüzden nasıl davranmam ve nasıl konuşmam gerektiğini kestiremiyordum.

Adam kollarını göğsünde bağladı ve iyice yanına yaklaştığımda birden kolumdan tuttu. Yaptığı bu ani hareket, kendimi geri çekmeme neden olmuştu ama parmaklarını bileğimden kurtaramamıştım. "Konuşmamız lazım. Özel."

Beni sürüklemeye çalıştığında olduğum yerde kaldım ve kolumu birden geri çektim. Sert davrandığım için karşımdaki adamın da yalpalamasına neden olmuştum ve bana doğru dönmüştü. "Ağır ol, ne yaptığını sanıyorsun?"

"Sana zarar vermeyeceğim, sadece bir şey konuşacağız."

Güldüm.

Güldüm ama sadece dişlerimin arasından çıkan kısık bir sesten ibaretti gülüşüm ve zerre kadar neşe barındırmıyordu. "İstesen de bana zarar veremezsin." dedim alayla, bir yandan da arkasından yürüyordum. Normalde asla gitmezdim ama bu adamın derdinin ne olduğunu merak etmiştim. Ortalama benim yaşlarımda gibi duruyordu ve boyu benden biraz daha kısaydı.

Şirketin çıkışına dek yürümüş, ardından da dışarı çıkmıştık. Mesai saatlerim içinde şirketten dışarı çıkmayı kendime tamamen yasaklamıştım çünkü bu yüzden birkaç toplantıya geciktiğim olmuştu ve şirket içinde olan ani şeylerden haberim olmuyordu.

Ama bu adamla olan işimin uzun sürmeyeceğini düşünüyordum.

Şirketin arka tarafında kalan bir ara sokağa girdiğimizde birden arkasına dönmüş, gözlerime bakmıştı. "Park Jimin." dedi dişlerinin arasından. "Aranızda ne var?"

"Bilmem." dedim. Onun aksine ciddi değildim, üstelik alay ediyor gibi bir surat ifadem vardı. "Belki patronum, belki sevgilim. Sana ne?"

"Bak bana, ben Jiwoo'nun kuzeniyim." dediğinde dudaklarımı ıslattım. Sanırım Jimin için bir kavgaya girecektim, öyle gözüküyordu.

Adam tam cümlesine devam etmek için ağzını açmıştı ki lafını yarıda keserek "Eee?" dedim. "Bu yararlı bilgiyle ne yapabilirim?"

Pekâlâ, bir cevap vermesini bekliyordum. Adam akıllı bir şeyler söylemesini, dediklerimin onu sinirlendirmesini bekliyordum ama düşündüğümden daha fazla sinirlenmiş olmalı ki sol yanağıma hayatımda yiyebileceğim en sert yumruğu geçirmekten asla çekinmemişti.

Yanağıma attığı yumruktan burnum da nasibini almış olacak ki burnumdan akan sıcak sıvıyı hissetmiş, elimin tersini anında burnuma kapatmıştım ama kan elimin üzerinden akarak yere damlamıştım. Boş duramazdım, onu karşılıksız bırakarak kendimi asla güçsüz gösteremezdim ki güçsüzlük asla bana göre değildi. Bu düşünceyle ben de tüm gücümü kullanarak ona doğru bir hamlede bulunmuş, yumruğumu suratına yerleştirmiştim.

Daha adını bile bilmediğim adam geriye doğru gitmiş, sırtını duvara yaslayıp elini dudaklarına götürmüştü. Kanıyordu, dudağının kenarını kanatmıştım ama asla duracak gibi de gözükmüyordu. Kavga edecek, milleti dövecek havamda değildim ki bu iş için fazlaca uyuşuk bir tiptim ama karşımdaki adam hak ediyordu.

"Bana bak." dedim işaret parmağımı kaldırıp ona doğru birkaç adım atarken. "Bana bulaşmak istemezsin."

Yüzündeki ifadeyi anlamakta zorlansam da kendimi asla bozuntuya vermedim ve birkaç adım daha atıp dibine girdim. Parmaklarım benden bağımsız bir şekilde yakalarına tutunmuş, onu sertçe geriye itmiştim ve sırtının duvara çarpmasına neden olmuştum. Yüzünü ekşitmesi, canını yaktığımı gösterirken sırıttım ve arkamı döndüm.

Birkaç adım atmıştım ki bir şey oldu.

Bileğimden tutularak geriye doğru çevrilmiş, daha ne olduğunu anlayamadan kafama yediğim sert darbeyle yerde bulmuştum kendimi. Bana kafa atmıştı ve hareketlerinin bu kadar ani oluşu, afallayıp yere düşmeme neden olmuştu ve burnumdaki acı mümkünmüş gibi biraz daha artmıştı. "Sikeyim seni." dedim ve yerden destek alarak doğruldum.

Onu burada yerle bir etmeden rahatlamayacaktım.

Pekâlâ, bana kafa atması gerçekten afallamama neden olmuştu ama öylece duramayacağımı bildiğim için ona doğru bir hamlede bulunmuştum. Birden yaptığım bu hareketi beklemiyor olduğu için yere düşmüş, karnına oturmuştum ben de. "Seni," dedim gözlerine bakarken. "Seni öldürürüm, anlıyor musun?"

Ciddiye almasını beklemiyordum, kavga sırasında bu tarz cümleler zaten ciddiye alınmazdı ama kahkahalarla gülmesi biraz daha sinirlerime dokunmuş, yumruğumu suratına geçirmiştim ama o da bana sert bir yumruk atarak yere düşmeme neden olmuştu.

Onu burada öldüresiye dövecektim.

🌈✨

Bu hâldeyken şirkete gelmek hiç de mantıklı değildi ama yapacak bir şeyim de yoktu. Tüm dik bakışları üzerimde hissedebiliyordum ki bu çok normaldi. Dudağım patlamış, burnum kanamıştı ve elmacık kemiklerimin morardığından emindim.

Bakışları umursamadan Jimin'in kapısını birkaç kez tıklatmış, "gel" komutunu beklemeden içerii girmiştim ve anında Jimin'le gözlerimiz kesişmişti. "Yoongi?" dedi oturduğu yerden kalkarken. Ben ise o sırsda kapıyı kapatmaya çalışıyordum ve ellerim titriyordu.

Ben daha kapıyı kapatıp arkama dönmeden Jimin yanıma gelmiş, minicik ellerini omuzlarıma yerleştirip beni kendine çevirmişti. "Ne oldu sana böyle?"

"Bir şey olmadı." dedim ama sesimden bile anlaşılıyordu yalan söylediğim. Ellerini omuzlarımdan çekti ve yanaklarıma yerleştirip okşamaya başladı ve benim gözlerim anında kapanmıştı. "Bana yalan söyleme, Yoongi."

"Önemli bir şey yok, endişelenme." dedim ve ona sarıldım sımsıkı. Başı, boynuma gömülürken bir süre öyle beklemiş, ardından kollarını belime sımsıkı dolamıştı ve kapısının önünde dakikalarca sarılmıştık sadece.

İstediğim şey buydu.

Başka bir şey değil, sadece bu.

Sanırım Park Jimin'e kendimi çoktan kaptırmıştım.

Biliyorum bölümler kısa ama sık bölüm atıyorum zaten, umarım sorun olmuyordur🤧

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Biliyorum bölümler kısa ama sık bölüm atıyorum zaten, umarım sorun olmuyordur🤧

Ficlerime ne kadar yedekte bölümüm varsa atma kararı aldım ve hemen hepsini bitirmek istiyorum. Bölüm gelme sıklığını arttıracağım, iyi günler dilerim👉🏻👈🏻

bedmate or boss : yoonmin✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin