"Dur dediğim yerde dursan bunlar başına gelmez ama olur mu! İlla Hanım Ağamız burnunu her şeye sokacak!"

"Abi seni duymuyor?"

Meriçin arkamdan çıkarken konuşması ile dönüp onada fırça attım.

"O duyar merak etme."

"Bir ağız tadıyla adamın kafasına sıkmama izin vermiyorsunuz bu nedir lan!"

"Abi bana niye bağırıyorsun?"

"Sus p*ç belimden silahımı dedem mi aldı!"

"Öhöh öhöh!"

Merdivenin başında Babam'ın sinirli bakışlarıyla ona baktım.

"Noldu!?"

Meriç boş boğaz ederek babama son olanları özet geçmeye başladı. Ben hanlarından geçerek Beyazı odaya götürdüm.

"Baba eniştem konuşması sırasında Beyaz'ın babasının öldüğünü söyledi, Beyazda bunu duyunca bayıldı."

"Ölmüş demek ha ?"

"He Baba."

"Allah günahlarını affetsin."

**************

Belimdeki silahı elime aldım konaktan çıkıp, Kartalın karşısına geçdim. Silahı alnına dayadığım zaman konağın kapısı gürültü ile açıldı. Omzumun üstünden gelenlere baktım. Amcam ve Aşiret büyükleri içeri girdi.

"Kara Ağa sen naparsın!"

"Ordan bakınca napıyorum?"

Amcam yanıma gelip Kartal'ın önüne geçti. Bir baba olarak evladını koruma içgüdüsü ile konuşmaya başladı. Zaten amcam her zaman evladının yanında olurdu. Bir aslan gibi kükrüyordu.

"Sen kafayı yetmişsin evlat!"

Amcam benden bakışlarını çekti Cihangir, Bora ve Mirtoya baktı.

"Sizede yazıklar olsun. Tamam bu kafayı yedi söz geçmiyor ama gözlerinizin önünde kuzeninizi infaz etmesine seyirci mi olacaktınız!?

Mirto bakışlarını kaçırdı. Bora konuşacağı sıra Cihangir ondan önce davrandı konuşmaya başladı. Ondan beklemediğim sözlerine dönüp baktım.

"Abim bu infaz kararını tek almadı amca biz Gülümüzü size verirken onu elinizde soldurun diye vermedik. Ben bazı şeylerin kıymetini kızımı kaybedince daha iyi anladım. Keşke geçmişi geriye alabilsem abim Gülü, Kartala veriyorum bu evliliğe ben kefilim dediğinde onu dinlemeseydim. Konu şimdi buralara gelmezdi. Abime kızamazsın bu konuda kızacaksan hepimize kız."

İlk kez bir konuda arkamda bir ailem olduğunu hissettim. Bakışlarımı tekrar amcama döndüğüm zaman amcam konuşmaya devam etti.

"O zaman doğacak yeğeninde sen babalık yaparsın Cihangir! Bir babanın evlâd acısı yaşaması nedir en iyi sen bilirsin. Birde bir evladın Babasız büyümesini sen düşün."

"Amca ne dersin sen!"

"Ben dediğimi dedim."

Aşiret büyükleri Amcamın yanına geçerek konuştu.

"Ağasın sözün sözümüzdür amma bu olayda infaz etmek yoktur Kara Ağa sen eye bilirsin."

Dişlerimi birbirine sıkarak elimdeki silahı belime koydum. Kartal'a baktım demek "Abi beni öldüremezsin." derken bunu kastediyordu.

Bir çocuk her şeyi değiştirirdi bu topraklarda.

Çocuk ve namus için ne kanlar dökülür ne infazlar bu yüzden iptal olurdu.

Doğan çocuklar, doğmayan çocuklar..

"Noluyor burda Ağalar!?"

Babamın sözü ile herkes ona baktı.

"Abi Kara'nın yaptığı bu rezillikten haberin varmıydı?"

"Bizzat emri ben verdim kardeşim."
Amcamın gözlerinde babama karşı bir kırgınlık oluştu. Ben herkesin içinden bir laf kelam etmeden konağa girdim sinirle merdivenleri çıktım. Piroz Ninemin odasına kapıyı çalmadan girdim.

Alp doktor elindeki malzemeleri çantasını koyarken Annemde Gülün elini tutmuş göz yaşını akıtırken bana baktılar.

"Alp senden acil bir şey istiyorum."

"Buyur Ağam."

"Gülün hamile olup olmadığını ne kadar sürede öğrenirsin?"

"Ne! Gül hamile mi? ..Ah yavrum az kalsın kendi canıyla beraber yavrusunun canında mı kıyıyordu.. Allah'ım Sen korudun.."

"Ağam sana ne kısa sürede öğrenip söylerim."

***********

Aşiret büyükleri Babamın sözü ile konaktan ayrılmıştı.

Söz eğer Gül hamileyse Kartal ile Mardinden ayrılmasına izin verecektik.

Alp aşağı indi kafasını olumlu anlamda sallayınca bütün her şey bitmişti.

Kendim ellerimle bu hatayı yapmıştım. Sinirle bu kararı onaylamıştım kardeşimi ne gözüm gördü nede kulağım duydu..

İlk kez bir konuda bu kadar pişman olmuştum..

Bir gün herkes birine geç kaldığına ya da birinden erken gittiğine pişman olacak.
Ben Güle geç kalmıştım..

İrade gücünüz gittiğinde, çaresizsiniz..

Kartal kaşına tuttuğu pamuğu kenara koydu.

"Ben karımı ve çocuğumu almak istiyorum."

"Bana verdiğin sözleri napacağız ?"

"Abi bak ben Güle rızası olmadan hiç bir şey yapmadım. Bana biraz süre  ver bilmediğin sana anlatamadığım olayalar var."

Cihangir, Karatala bakıp konuştu.

"Bundan sonra Kara abime değil bana  hesap vereceksin. Biz de bugün sizinle İstanbul'a geleceğiz."

Cihangir, Babama döndü.

"Baba sanada demiştim bu şehir bana artık iyi gelmiyor. Mardinden ayrılmak gibi bir düşüncem vardı biliyorsun?"

Bora ve Mirto ,Cihangire dönüp sordu.

"Bu düşüncenden bizim niye haberimiz yok Abi?"

"Evet abi bize neden söylemedin?"

"İşte öğrendiniz, Gül İstanbulda, Reyyanda. Onların başında olurum. Mirzada büyüyor. Kızım şurda bir kaç sokak arkasında toprağın altındayken ben toprağın üstünde olunca nefes almak bile zor bize..En iyisi bu galiba. Elada bu fikirde. Bundan sonra geç kaldığın şeyleri düzeltme vaktidir belki..Gülün bir göz yaşı döktüğünü görürsem yanıma alırım Amca bu konuda ne Babamı, ne Abimi, nede aşireti gözüm görmez bil. Size yakın bir ev ayarlarız hafta içi Gül bende olacak hafta sonu iki gün cumartesi sabah kardeşimi veririm pazar akşamı kardeşimi evimde isterim."

"Abi naptın sen ya!"

"O zaman burdan adliyeye gidelim Kartal. Eğer şartlarım hoşuna gitmediyse."

"Şey..Tamam öyle olsun. Razıyım."

"Tek senin razı olmamla olmuyor Kartal bey. Gül uyanınca onada soracağım tamam derse. Öyle olacak. Şimdi sen İstanbul'a dön, Gül tamam derse bizde üç gün içinde Gül ile beraber geliriz. Eğer yok derse de ben eşim ve oğlumla  gelirim."

Cihangirin bu teklifi hoşuma gitmişti. Kartal iç çekerek kafasını salladı. Amcam ve Babam konuya  dahil olmuyorlardı. İkisi bir birine kırılmıştı..

Evlatları söz konusu olunca koca adamlar bir birine küsmüştü.

Boğazımda oluşan yumru ile ayağa kalktım.

"Ben Beyaz'a bir bakayım. "

Masadan ayrılıp yukarı kata çıktım.
Odanın kapısının açınca gözüme boş yatak çarptı.

KARA AĞA |Mardin SERİSİ 1,2| TAMAMLANDI Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum