Ona göre biz herkesin aksine sağlıklı beslenmeye özen gösteren, kendisine zarar veren insan ve maddelerden uzak duran iki tatlı kız kardeştik. Gerçekse bundan tamamen uzaktı. 

Sanırım Nina ile birlikte ayrı bir eve taşınmamızın en büyük sebeplerinden biri de buydu. 

Hayatımızı istediğimiz şekilde, özgürce yaşamak istiyorduk. Hayatı tadını çıkartarak yaşamadığım sürece, ne kadar süre hayatta kaldığımın ne önemi vardı ki?

Yinede annemin burada olduğu o birkaç günlük kısa süreçlerde, istediği gibi olduğumuz konusunda onun içini rahatlamaya çalışmaktan vazgeçemiyorduk. Amy'i çağırmamızın sebebi ise işte tam olarak buydu. 

"Ben konuşurum" dedim sorusuna karşılık. Başını salladı ve sonunda masada karşıma oturdu.

"Sen bugün ne yapacaksın?"

Fincanımı masanın üzerine bıraktım ve çatalımı kavradım.

"Eğer ekmek için bir bahane bulamazsam, arkadaşlarımla buluşacağım"

"Gerçekten ilginçsin"  

Omuzlarımı silktim basitçe. 

Daha fazla konuşmamayı seçip başını önündeki tabağına indirdi. Bense yemek yemek istemiyor olduğum gerçeğini göz ardı ederek, kusma pahasına ağzıma bir şeyler atmaya başladım. 

***

"Buluşma teklif ettiğinde kastettiğin şeyin, evde oturup hiçbir şey yapmamak olduğunu bilmiyordum" dedim, koltukta tam anlamıyla yayılmış, evde oturacağımızı bilmediğimi dış görünüşümle de belli eden yırtmaçlı günlük eteğimin açıkta bıraktığı bacağımı önemsemeden bacak bacak üzerine attıktan sonra.

"Aslında evde oturmaktan memnun olacağını düşünmüştüm" dedi Claire, "Paparazilerden uzak, sakin bir gün..." omuzlarını silkti, "Kulağa akıllıca geliyordu"

Omuzlarımı silktim tıpkı onun gibi. Konuşmaya başlamadan önce kıkırdadım.

"Düşündüm de... Haklısın" gözlerinin içine bakarak gülümsediğimde kıkırdayarak omzumu dürttü.

Kapıdan içeriye giren kişinin varlığını bana seslenişiyle fark ettim. 

"Sevgilim" 

Gözlerimi devirsem bile gülümsemem hala suratımda duruyordu.

"Kes şunu"

Kıkırdadı Michael. 

Etrafta dönen saçma söylentiler kulağımıza geldiğinden beri, Michael bu durumla dalga geçmeden edemiyordu. 

"Siz sevgili değilsiniz, Michael" dedi Claire, "Okuduğuma göre sen Elyssa'ya aşıksın ama o sana yüz vermiyor"

Dalga geçtiğini anlamam için cümlesinden sonra çıkardığı gürültülü kıkırtıyı duymama bile gerekti. Michael, kahkaha attı. Bense sessizce kıkırdadım ve Michael yanıma gelip oturana kadar bakışlarımı üzerinden ayırmadım. 

"Öyle mi dersin?" dedi Michael, kollarını sıkıca etrafıma sardı ve yanağıma bir öpücük bıraktı. "Bence hiçte öyle görünmüyor. Söyle bana Ely, sana gerçekten aşık olmuş olsaydım benimle çıkar mıydın?"

Kaşlarımı kaldırdım ve sorusunun amacını anlamak amacıyla gözlerine baktım. Bunun da dalganın bir parçasını olduğunu anladığımda bir kez daha kıkırdadım. Sarılışına karşılık verdim ve kollarımı gövdesine sardım.

"Kesinlikle çıkardım" dedim genişçe gülümseyerek. 

"Kim kiminle çıkıyor?" diyerek yüksek sesli bir giriş yaptı, Luke. Arkasından gelen Calum ve Kevin sessiz kalmayı tercih etmişti. 

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 08, 2016 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Change For MeWhere stories live. Discover now