SIFIR NOKTASI

76 35 2
                                    

Ön Okuma 1

Genç kız Demirbend'e yeni gelmişti. Çok büyük bir şevkle istediği bölümü kazanmış. Yurduna taze yerleşmiş. Çevreyi gezmeye çıkmıştı. Bir süre yürüdü. Hava kararıyordu. Geç olmadan dönmeyi düşünüyorken bir acı kokan çığlık duydu. Adımları bıçak gibi kesildi. Emin olmak istedi. Evet, doğru duymuştu. Biri, bir kız çığlığı idi duyduğu ses. Genç kız düşünmeye başladı, ne yapabilirdi? Gerçek şu ki bu sese asla kulağını kapatamazdı. Öteki taraftan da kendini belli etmeyi hiç düşünmüyordu. Şuan kızı kurtarabilecek tek kişi o iken durumu vahimleştiremezdi. Onların kaç kişi ve silahlı mı silahsız mı olduğunu bilmiyordu. Genç kız sürekli izlenilen dizi ve filmlerdeki insanlar gibi asla bodoslama ve plansız olaya dalamazdı. Çantasını yokladı. Ansızın hatırladı. Babası büyük şehire gidiyorsun yanında olsun diyerek ona biber gazı vermişti. Bu çok iyi denk gelmişti. Bir odun parçası aramaya başladı. Hızlıca bir göz gezdirdikten sonra buldu. Kolunun içine sokarak elbisesiyle odunu kapattı. Tüm bunlar olurken kızdan bir çığlık daha yükseldi. Korkulu feryat çınlattı kulaklarını "kimse yok mu?" . Hemen sesin geldiği yöne doğru sessiz ama hızlı adımlarla ilerledi. Kısa süre sonra sesin sahibine ulaşmıştı. Karşılaştığı manzara karşısında afalladı. Küçük bir kız çocuğu muhtemelen 13 ya da 14 yaşında 2 tane insan müsveddesi erkek tarafından kıstırılmıştı. Taciz ediliyordu. Biraz daha müdahale etmezse işler korkunç hale gelebilirdi.

¤¤¤
Küçük kız çaresizce çırpınıyordu, abisinden habersiz buraya geldiği için pişmanlık ateşinde kavruluyordu. Beni bekle demişti. O beklememişti. Çok pişmandı. Hiç bu kadar çaresiz hissetmemişti. Korkuyla çırpınmaya devam ederken bir ses duydu.

¤¤¤
Genç kız planını yapmıştı. Bu kızı ne olursa olsun kurtaracaktı. Oradakilere seslendi:
- Beyler! Canım sıkılıyor, biraz da bana ilgi gösterir misiniz?
Bunu duyan insan israfları hemen oltaya düşmüşlerdi. Karşılarındaki kıza döndüler:
- Tabii ki sen de gel katıl bize. Hiç hayır der miyiz?
- Ben de öyle düşünmüştüm. Geliyorum.

Genç kız korktuğunu belli etmemeye çalışarak onlara ilerledi. Bir tanesine yaklaştı. Üzerine kusmadan biber gazını sıkmak zorunda idi. Elini arkasından çekti tam adamın gözünü hedef almıştı ki hayat sillesini bir defa daha gösterdi.
Genç kız adamlardan birine yaklaşırken öteki kızın elindeki gazı fark etmişti. Kızın sıkmasına fırsat vermeden arkadaşını geriye çekti. Cebinden çıkardığı çakıyı kızın boynuna dayadı. İsraf ettiği o çirkin nefesiyle kıza fısıldadı:
- Sen bizi çocuk mu sandın? Güya bize iş atıyor. Şimdi ne yapacaksın güzel kız?
Genç kız bunu tahmin etmemişti. Adamı itmeyi denedi. Boynuna atılan çizikle kaldı. Adamlardan biri sinirle genç kızı küçük kızın yanına fırlattı. Genç kız sinirle sakladığı odunu çıkarttı. Adamlara savurdu. Onların fiziki güçlerinin yanında bu sopa beyhude bir çaba idi. Genç kız ve 2 adam arasında adaletsiz bir arbede yaşandı. Kız baş edemiyordu. Elinde çakısı olan adam işin uzadığını düşündü. Kızın işi burada bitsin diye düşündü. Elindeki çakıyı hırsla kaldırdı. Ve sapladı.

¤¤¤
Araya beklenmedik bir beden girmişti. Onu kurtarmaya gelen kızı arkasındaki duvara sinerek izleyen küçük kız, bu iğrenç adamın hamlesini anlayınca araya girmişti. Kendisi yüzünden bir başkasının zarar görmesini istemezdi.
Ve zarar gören yine bir masum olmuştu. Çakı kızın tam kalbine isabet etmişti. Etmesiyle birlikte ne yaptığının farkına varan 2 mahlukat ivedilikle oradan kaçtılar.

Genç kız ise kendi ölüm korkusunu yaşamadan bir hayatın ellerinin arasından kayıp gitmesinin verdiği azabı tadıyordu. Kızı hemen dizlerine yatırdı. Üstündeki tişörtü çıkardı. Kızın yarasına bastırdı. Bir yandan telefonunu arıyordu. Buldu . Telefonunu akşam şarj ederim diyerek etmediği aklına geldi. Kahretsin diye seslendi.
Bu sefer o az önceki kızın yerini aldı. Bu sefer o avaz avaz bağırıyordu. Sesini bir telefon çalarak böldü. Kızın üstünde telefon bir vardı. Umutla telefonu aldı. " Abiiim" yazıyordu. Hemen açtı.

- Reyhan, ben biraz geç geleceğim. Biliyorum söz verdim. Seni oraya götürecektim ama acil bir işim çıktı. Ama en kısa sürede yanındayım. Reyhan?
Genç kız konuşma yetisini kaybetmek istedi, bu haber nasıl söyleyebilirdi? Biraz toparlandı.
- Buraya gelin lütfen acil.
- Reyhan nerede? Siz kimsiniz? Telefonu neden sizde?
- O, o bıçaklandı. Çok kanıyor. Durduramıyorum. Lütfen gelin.

Adresi verdi. Telefondaki adam bu sözlerden sonra acı bir iç çekmiş sadece "geliyorum" demişti. Telefondan ambulansı da aradı ve bir kenara bıraktı. Kızın kanaması onun göz yaşları durmuyordu. Neden sonra kendi üstünde de kan fark etti. Boynu kanıyordu. Anın sıcaklığı ile fark etmemişti genç kız ama onun boynunda da hatırı sayılır bir kesik vardı.

Bir süre sonra 2 kızın kanı birbirine karıştı. Genç kız gücünün son damlasına kadar elini yaraya bastırmaya devam etti. Bir araba farı gördü nihayetinde. Biraz sonra ateşin düştüğü yer olacak olan genç adam indi. Telaşlı adımlarla yanlarına ulaştı. Genç kız adamın geldiğini görünce kendini bıraktı. Geceye fısıldadı. " Engel olamadım, denedim olmadı. Yapamadım" Gördüğü manzara karşında adeta tutulan adam hala bir kabustan uyanmak ister gibiydi.

Genç adam asla o kabustan uyanamadı çünkü bu bir kabus değil hayatın ta kendisiydi.

¤°•○

İSYAN.Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang