6. Bölüm

80K 3.9K 1.5K
                                    

*DEFNEDEN*

Niye bu kadar büyük bi tepki verdim ki? Sonuçta ikizim olduğunu öğrenmiştim ama bunun Demir olması... Yüzüne baktım. Bana benziyordu cidden. Ya da ben ona benziyordum. Her neyse birbirimiz gibiydik. Sadece cinsiyetlerimiz farklı gibiydi.

"İ-ikiz mi?" lanet olsun ki kekelemiştim.

"Evet, ikizimsin."

"B-ben şey..." ne diyecektim. Bir iki adım geriledim. Bi an boş bulunup Kaana çarpmıştım. Beni tuttu. Bende onun elini tuttum. Bana baktı. Mutlu gibiydi. Sonra Demire döndüm. Bana hüzünle bakıyordu. Onu kırmış mıydım? Daha tanımıyordum bile. Kaanıda tanımıyorum ama o farklı. Neden bilmiyorum ama o çok farklı....

Elimi güç verircesine sıktı. Suratına baktım. Bi şey anlatmaya çalışıyor gibiydi. Galiba Demire gitmemi söylüyordu. Tereddütle elini bıraktım. Demire doğru adımladım. Bana elini uzattı, içimde ki sesi dinledim ve elini tuttum. Bana gülümseyerek bakıyordu. Utandığım için gözlerimi ondan kaçırdım ve etrafta gezdirmeye başladım.

Diğerlerine bakınca onlarında Demirden bi farkı yoktu. Bu daha da utanmama neden olmuştu. Demirde bunu anlamış olacak ki elimden çekiştirmeye başladı. Herkesin önünden geçip eve girdik.

Baya genişti. Hem de çok geniş...

Bizim peşimizden diğerleride içeriye girince Demirin yönlendirmesiyle bi masanın yanına geldik. Demir hemen bi sandalyeye oturup beni de yanına çekti. Oturunca ona beni çektiği için çatık kaşlarla bakıyordum. Herkes kıkırdadı.

Herkes yerine oturunca bana bakmaya başladılar. Normalde umrumda olmaz ama öyle bi bakıyorlar ki, her yerimi ezberlemek ister gibi. Rahatsızca yerimde kıpırdandım ve konuşmaya başladım.

"Daha ne kadar öyle bakmayı düşünüyorsunuz?" birden hepsi mahcupça önlerine döndü.

İçeriye bi kadın girdi ve sırayla yemeklerimizi önümüze koydu. Acıkmıştım ama yemek yemek yerine çikolata yemeyi tercih ederim. Zaten bugün sadece 2 tanecik yemiştim. Suratım düştü. 2 tane ne ya? Benim dişimin kovuğu değil. Lan yoksa formumdan mı düşüyorum. En yakın zamanda rekorumu kırmayı denemeliydim. Bunu aklımın bi köşesine not ettim. En yüksek rekorum adarda hiç su içmeden 38 çikolataydı. Eğer Emir beni durdumasaydı sonsuza kadar yiyebilirdim. Suratımın düştüğünü farkeden Sevim Hanım konuştu.

"Kızım eğer bunları sevmiyorsan başka bi şey hazırlayabilirim." önüme baktım. Harika bir et ve patates püresi vardı. Ama çikolata yoktu. Bu beni üzer...

"Hayır yok bunları seviyorum ama yanlış anlamazsanız bi şey sorabilir miyim?" heyecanla konuştu.

"Tabi sor kızım." niye utanıyorum ki? sonuçta utanmamı gerektirecek birisi değildi. Biyolojik annemdi...

"Şey... evde çikolata var mı? Ben bugün çok az yedim de. Canım yemek yemek istemiyor zaten." ben kızacağını beklerken kadın bi bebeğe anlatır gibi tane tane konuştu.

"Önce yemeğini yersen sonra istediğin çikolatayı yemene izin veririm." dediği şeyle gözlerimin parladığına emindim.

"Vallaha mı?" dedim heyecanla. O da gülerek;

"Vallaha." dedi. Bizim bu konuşmamıza masadakiler gülüyordu. Hatta bi tanesi anırıyordu. Ona tip tip baktığımı anlamış olacak ki susup bana yumruğunu uzattı. Galiba benimde ona yumruğumu uzatıp tokuşturmam gerekiyordu. Bense bunun yerine yüzüne boş boş bakıyordum. Gözlerini devirip konuşmaya başladı.

"Ben en küçük ayrıca en seveceğin abin Poyraz. Senden yani Demir ve senden 1 yaş büyüğüm. Bu arada yumruğunu tokuşturmaman kalbimi kırdı." diyip suratını astı. Bu haline dayanamayıp kıkırdadım. Birden gözleri gülüşüme takıldı.

Abilerim ve İkizim ||tamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin