Emir olaylara tepkisiz kalmıştı. Tek söylediği şey;

"Canını yakarlarsa, canlarını yakarım." olmuştu. Keko olduğunu söylemiş miydim?

Biz konuşmaya devam ederken Kaan ve kardeşi geldi. Kaanın yüzünde mutluluk vardı. Konuşmaya başladı;

"Ali ile işlemleri hallettik. 2 hafta sonra ameliyat olucak." hemen ayağa kalkıp ona tekrar sarıldım. Bunu neden yaptığımı bilmiyordum ama hem içimden geliyordu hem de huzurlu hissediyordum. Kaanın kolları daEmir gibi bana güven veriyordu.

"Cidden çok teşekkür ederim." diyip ayrıldım ondan. Gözleri parlıyordu. Yanında ki çocuğa baktığımda yüzünde kıskançlık vardı. Peki bundan banane? Umrumda mı? HAYIIIR. Kaan bana dönüp konuşmaya başladı.

"Anlaşmaya göre bugün benimle geliyorsunuz küçük hanım." lan bi de o vardı. Ama hem söz vermiştim hem de Berkin iyileşmesi için her şeyi yapardım. İsteseydi bi ömür köleleri bile olurdum ama o ufacık bi şey istemişti.

"Tamam geleceğim ama önce Berke bakmam lazım." diyip Emire döndüm, elini tutup kaldırdım ve Berkin yanına yürümeye başladık.

"Güzelim sana gitme diyemem ama emin misin gitmek istediğine. Daha doğru düzgün tanımıyoruz bile."

"Emir merak etme. Hem söz verdim hem de Berk için bunu yapmalıyım. Bana ne yapabilirler ki? Dövecekler mi? Ben zaten alışığım bi şey olmaz. Sen beni düşünme. Hem sen nasılsın? İyi misin? Yolculuk nasıl geçti?"

"Sen nasıl istiyorsan öyle olsun. Ama telefonun hep açık ve yanında olucak. Aradığımda o telefon açılacak. Ayrıca ben iyiyim. Sen beni merak etme."

"Tamam koçum. Biliyorsun zaten telefonum her zaman sana açık." diyip göz kırptım, o da benim bu halime güldü.
.
.
.

Biraz Berki izledikten sonra Emirle aşağıya indik. Kaan ve kardeşi banklarda oturuyordu. Hava da kararmıştı. Hemen yanlarına doğru adımladık. Bizi görünce ayağı kalktılar. Emir konuşmaya başlayınca ona döndük.

"Sizi her ne kadar tanımasam ve Defneyi size verirken içim rahat etmese de bu onun kararı ve ben ona saygı duyuyorum. Onun canını yakarsanız dünyayı size dar ederim. Anladınız mı?" Kaan birden tebessüm etti. Nasıl aq? Bi dakika ya Emir onu tehtid etti ve o bunu umursamadan tebessüm mü etti?

"Kardeşimi koruduğun için sana ne kadar teşekkür etsek az. Ama merak etme bizden ona zarar gelmez. Hatta ona gelebilecek bütün zararlar bizim tarafımızdan engellenir." noluyo lan burda? Benim hakkımda konuşuyorlar. Ama ben susuyorum. Hemen konuşmam gerektiğini düşünüp söze girdim.

"Hadi öpüşünde tatlıya bağlansın." hespi bana malmışım gibi bakınca Emirin arkasına geçtim. Sonra Emir Kaanın numarasını aldı ve kendi numarasını Kaana verdi. Sonra beni öptü ve bir şey olursa direkt aramam konusunda uyarıp gitti.

Şimdi ise Kaanlarla bakışıyordum. Yanında ki çocuk sonunda adını söylemeye tenezzül etti.

"Ben Batu abin. Kaan abiyle aramızda 2 yaş var." ne demem gerektiğini bilmediğim için kafamı sallamakla yetindim. Sonra Kaan abi konuşmaya başladı.

"Hadi arabaya. Batu sene bizimle gel istersen. Arabanı aldırırsın. Daha fazla geç kalmadan gidelim."

O önde ben ve Batu arkada yürümeye başladık. Hayallerimin arabasının önünde durunca kalbim tekledi resmen. Bu bir Range Rover dı. Ama görgüsüz gibi görünmek istemediğim için duygularımı içime teptim ve Batunun açtığı kapıdan girerken ona tebessüm edip oturdum.

Kaan ve Batuda binince Kaan arabayı çalıştırmadan telefonunu alıp birisini aradı ve konuşmaya başladı.

"Anne."

Abilerim ve İkizim ||tamamlandıDove le storie prendono vita. Scoprilo ora