2 Bölüm bir arada 4-5. bölüm

273 15 4
                                    

Merhabaaaa Lütfen okuyorsanız yorum yapın ve oy verin :*

Hatırlatma :

Buraya alıştıktan sonra ilk iş herşeyi öğrenip geçmişimi hatırlamaya çalışacaktım. Aklımda yüzlerce soru vardı ve en merak ettiğim ise saçlarım.. Neden Beyazdı ?

**

Sabah 6'da kalkıp duş aldım ve beyaz saçlarımı kurutup tarayarak at kuyruğu yaptım. Evet saçlarım 3-4 aydır bembeyazdı Mavi gözlerimi de ortaya çıkarıyordu. Gardrobuma yönelip siyah zımbalı şort üstüne ise siyah askılı bir badi giydim. Bir poğaça yedim, erken çıkmalıydım çünkü daha okulu bulacaktım. Krem rengi ceketimi üstüme geçirdim, Beyaz vansımı giyip elimi tarattırarak kapıyı kilitledim. Yeni nesil telefon ses sistemi ile çalışıyordu, bu yüzden sadece mesajlara bakabiliyordum. Çünkü konuşamıyorum. 

Elime not defterimi ve siyah pilot kalemimi alıp ''Talented okulu nerede?''  yazdım ve önüme gelen bir bayana gösterdim.

**

Sonunda okulu bulmuştum , uzak değildi ama sokaklar biraz kafamı karıştırmıştı, artık otobüs ile geleceğime karar verdim.

Okulun bahçesinden girdiğim de herkes bana bakıyordu, çünkü hepsi kahve-siyah-kumral nadiren sarı renkte saç renklerine sahipken benim saçlarım bebembeyazdı, aradaki mavilikleri saymıyorum bile. O kadar azdı ki kimse görmüyordu zaten.

Müdürün odasına girdiğimde karşımda Mavi saçlı çocuk dikkatimi çekti.

''Hoşgeldiniz, siz Güneş olmalısınız ?''

''Evet'' yazıp kağıdı gösterdim. İlk başta şaşırsada tekrar gülümsedi

''Sınıfın 10-B bu arada ben Müdür Brown, şu an işlerim var daha sonra seni odama çağırıp açıklama yapacağım. Savaş seni sınıfına götürsün''

Mavi saçlı çocuk -yani Savaş- ellerini cebine atıp odadan çıkınca koşar adım yanına takıldım. Saçının rengi bendeki maviliklerin aynısıydı, deniz gibi fazlasıyla açıktı. Üstünde siyah pantolon, siyah baskılı bir t-shırt, siyah deri ceket, siyah ayakkabı ve siyah bir saat vardı. Ona baktıkça içim kararmıştı. Bir anda 11-A'nın önündeydik ve sınıfa girip sırasına oturdu, şaşkınlıkla onu süzüp yanına gittim.

''Beni sınıfıma götürmedin'' yazıp gözünün önünde kağıdı salladım. Bakışlarına baktığımda masmavi gözleri vardı. Offlayarak

'' Yürü'' dedi ve beni çekiştirerek 10-B'nin kapısına getirdi. Yüzüme ifadesizce baktı, birşey demeden geri gitti. Kaba çocuk kolumuda acıtmıştı. Zaten hala belim ağrıyor sırtım sızlıyordu. Morluklar geçmemişti ve hiç rahat değildim. Kolumdaki kızarıklıkları ceketim kapatıyordu.

Sınıfa girdiğimde herkes kafasını bana çevirip tekrar sohbetlerine döndüler. Bende yerime geçtim - en azından boştu-

''Selaaaam..! Ben Yağmur sende Güneş olmalısın ??'' Uzattığı elini sıktım

''Yenisin değil mi ?''

Defterime ''evet'' yazdım.

O buna şaşırmamıştı, Gerçi şaşılacak bir şeyde yoktu ama neyse..

Bir anda duyulan sesle herkes koridora koştu. Tabi bizde.

''Tanrım yine kavga ediyorlar işte.'' Yerde yatan çocuk burnunu tutup kıvranıyordu. Onu döven kişi baktığım da Savaş olduğunu fark ettim.

Gözleri beni bulduğunda bembeyaz olmuştu. Sadece  göz bebeğinin kenar çizgisi siyahdı. Öfkeyle solurken bakışları beni buldu. 

Ondan korktuğumu hissettim. Ondan korkmuştum.

5. Bölüm #Aynı soy

Bugün okul kavgadan sonra sıkıcı ve berbattı kendimi tanıtırken tahtaya yazı ile özelliklerimi anlattığımda biri ''Neden konuşmuyorsun diyerek mal bir soru sorunca Not: KONUŞAMIYOR yazıp gülümsemiştim..

-Ertesi Gün-

Okula girdiğimde Savaş 3-5 kişi ile sohbet ediyordu, bakışları bana kaydığında hızla yanından geçip yürüdüm ve sınıfıma girdim.

''Güneeeeş ! Çabuk gel neler oldu bir bilsen ??!''

Yağmur sırada deli gibi bağırınca gülümseyip yanına oturdum.

''Emre ile dün gece ilk kez konuştuk !''

''Emre ?'' - Arkadaşlar kağıda yazıyorda bunu sürekli yazmak istemiyorum anlarsınız siz :) -

''Ya 11-B'de Savaş hani dün kavga eden çocuğun tayfasından biri, Tanrım çok mutluyum!''

''Ne konuştunuz ki ?''

''O bana Selam yazdı bende ona Selam dedim Nasılsın dedi iyiyim sen dedim İyiyim dedi !''

Öyle bir bağırdı ki sevinçten herkes ona bakıp güldü benle beraber

''Çok Heyecanlı bir konuşmaymış'' diye kıkırdadı Tuğçe

''Dalga geçmeyin yaaa !''

---

3. dersteydik ve zaman bir türlü geçmezken nöbetçi öğrenci gelip beni müdürün çağırdığını söyledi. 


Odaya girdiğimde Savaş'ında bir koltukta oturduğunu gördüm, bana bakma gereği bile duymamıştı

''Lütfen otur Güneş..''

Savaşın karşısına oturup müdüre soran gözlerle baktım.

''Ne diyeceksen de artık'' diye tısladı Savaş. Müdür sanki alışmıştı onun bu hallerine.

''Savaş ve Güneş ikiniz bu gezegende mavi ve beyaz saçlı olan iki kişisiniz. İkinizde ailenizin kim olduğunu bilmiyorsunuz. Sizin aynı soydan gelebileceğinizi düşünüyoruz ve bu soyda kalan tek kişiler sizsiniz gibi görünüyor şu an.''

Hızla kağıda ''Benim bir ailem vardı zaten ama öldüler, Ahmet Babam, Efsunda annem 

Müdür kağıdı okuyunca derin bir iç çekti

''Onlar senin asıl ailen değildi Güneş''

***********

Selemeee 2 bölüm birden yazdım lütfen yorum yapıp oy verin iyi okumalar :** Bu arada kapak değişti kapak için sweetlucydark' a teşekkürler :* <3 

Kelebeğin GözyaşıWhere stories live. Discover now