1 一 ❝En sevdiğin yere gidiyoruz.❞

17.1K 1.9K 1.9K
                                    

[chris isaak - wicked game]

arzunun aptal insanlara
yaptırabileceği şeyler ne garip
senin gibi biriyle tanışacağımı
hiç tahmin etmezdim

Gerginliğimin iç gıdıklayıcı bir boyuta geldiği raddelerde en yakın arkadaşımın yanımdaki varlığının az da olsa beni rahatlatması gerekirdi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Gerginliğimin iç gıdıklayıcı bir boyuta geldiği raddelerde en yakın arkadaşımın yanımdaki varlığının az da olsa beni rahatlatması gerekirdi. Ancak en yakın arkadaşım Park Jimin olduğu için o an bu konuda pek bir beklentiye girmemiştim. Öyle bir durumun içerisindeydik ki kendi karakterim ve kurdum arasında bariz bir karar farklılığı yaşandığına ilk kez şahit oluyordum. Bana kalsa her şey sonunda pişman olacağım bir anı olarak kalacaktı ama omegam içimde sevinç çığlıkları atarak Jimin'in önerisi duyduğu en iyi şeymiş gibi davranıyordu.

Gerçi kurdum için hava tabii ki hoştu.

İşin ucunda bir delta olması heyecanını zirveye taşımaya yeterliydi.

"Hayır." dedim derin bir nefes verip. "Bu çok mantıksız. Aklıma yatmıyor, yapamayacağım."

"Tam olarak hangi kısmı aklına yatmıyor?" diye sinirle ofladı Jimin de. "Kim Taehyung mu-"

"Tanrı aşkına Jimin, sussana duyacaklar!"

Ah, bir de işin bu kısmı vardı işte.

Bahsi geçen Kim Taehyung'un da dahil olduğu abimin süper arkadaş grubu içeride, salonumuzda takılıyorlardı.

İçeride tam olarak dört alfa bir de delta otururken biz iki omega odamda dünyanın en aptalca şeyini yürürlüğe koymaya çalışıyorduk. Akıl işi değildi ve bunun sonucunda akıl sağlığımı kaybedeceğime de emindim. Hatta bu konuda en ufak şüphem yoktu.

"Neyse ne." diye geçiştirdi Jimin beni.

Fısıldayarak konuşmadan önce yüzünün beni ikna etmek adına nasıl da sinsi bir gülümsemeyle kaplandığını izledim. "İşe yarayacağını biliyorsun. Unutma Jungkook, o bir delta. Ve bir deltayı etkilersen herkesi etkilersin."

"Biliyorum, biliyorum." diye mırıldandım. "Ama yine de bu gerekli mi? Ben herkesi etkilemek istemiyorum. Yalnızca Lucas... biliyorsun."

"Of, biliyorum herhalde." diye yüksek sesle söylendi Jimin. En yakın arkadaşımın yırtık tarafları onaylamadığı her durumda sabırsızca patlak verirdi, alışkındım. "Sabahtan beri bu yüzden kıçımı yırtıyorum ya. O çocukta ne bulduğunu da asla anlamıyorum ama olan oldu bir kere. Madem Lucas'ı istiyorsun, ona giden yolu çizdim. Yürümesi sana kalmış."

Elindeki buzlu kahveden birkaç yudum aldıktan sonra yatağımda iyice yayıldı. Ardından gözlerini devirmesi bana yapacağı konuşmanın içeriğini öncesinden açıklamıştı. Ben daha kafamda bir şeyleri tartamazken onun benden milyonuncu kez Lucas'tan vazgeçmemi isteyeceğini biliyordum.

Midnight MemoriesWhere stories live. Discover now