Şüphe

10.8K 420 509
                                    

      Cihan hocanın bakışları buz gibiydi. Sanki en büyük düşmanına bakıyor gibi gözlerimin içine bakıyordu. Kendimi kapana kısılmış ve hiç kurtulamayacakmış gibi hissediyordum.
   
      Cihan hoca ciddi bir ses tonuyla "Duygu, artık sen Marid soyundan Mazerun'un eşisin. Eğer bu evliliği yapmasaydın Maridleri bu kadar çok kızdırmazdın. Ama en çok kim kızdı biliyor musun? Ben kızdım Duygu ben! Seni bunu konuşmak için çağırdım!"diye bağırdı.
   
      O anda korkudan donup kalmıştım. Ne söyleyeceğimi, ne yapacağımı bilemez bir halde Cihan hocanın karşısında hareketsiz duruyordum. Arkamdan ismimi sürekli tekrar eden kısık bir ses geliyordu. Bir anda o sesin sahibi omzumu sımsıkı tutup:
    
        "Mazerun'un gelini." diyerek kulağıma fısıldadı.
    
        Korkudan artık kalbimin sesini bile duymaya başlamıştım. Birsey söylemeden önce biraz gözlerimi kapatıp sakinleşmeye çalıştım. Ve sonra Cihan hocaya dönüp tüm cesaretimi toplayarak esas sormak istediğim şeyi sordum:

      "Cihan hoca babamdan ne istedin? Neden onun canını aldın? Bir derdin varsa benimle uğraş, sevdiklerime uzak dur."dedim.
        
        "Sen babanı benim öldürdüğümü mü sanıyorsun? Duygu çok yanlış bir yoldasın. Ben belki çok büyük yanlışlar yapmış biriyim. Ama cinler alemini çok iyi bilen biri olarak şunu söyleyeyim, cinler sevdiklerini kimseyle paylaşmazlar. Sevdikleri kişinin sadece onlara ait olması için herşeyi yaparlar. Onlar insan değiller, yaradılışları bunu gerektirir. Ben Marid kabilesinden bu evliliğe karşı çıkanlarla birlik oldum, doğru. Sana karşı bu günahı işledim. Ama inan Mazerun senin için benden çok daha tehlikeli biri. Bir cinin aşkını hafife alma. Aşık olduğu insanı yavaş yavaş karanlık bir kuyunun içine çeker. O insan insanlıktan çıkar, kimseyle görüşmek veya konuşmak istemez. Nasıl yaşadığını ne yiyip ne içtiğini bile unutur. Duygu sen naptın? Nasıl birdenbire Mazerun'la evlenirsin? " dedi Cihan hoca.

      "Sana inanmıyorum Cihan hoca, ben sadece Mazerun'un aşkına inanıyorum. O bir tek beni değil tüm ailemi koruyor. Benim için herşeyi yapar. Onun için bizden uzak durun."dedim.
    
         Cihan hoca birden kollarımı tutup gözlerime bakarak "Çok safsın Duygu. Benden günah gitti. Başına geleceklerden sen sorumlusun. Ama inan benim yaptıklarım Mazerun'un yapacakları yanında bir hiç. Doğru Mazerun senin için herşeyi yapar. Ama sen tam da bundan korkmalısın."dedi.
    
       Cihan hocanın ellerini kollarımda çekip koşarak odadan çıktım. Koşmaya devam edip evden çıkmaya çalışırken arkamdan bir sürü karışık ses geliyor ve sürekli bana:
   
       "Mazerun'un gelini,Mazerun'un gelini..."diyerek tekrar ediyorlardı.
Kalbim o kadar huzursuzdu ki hem çok korkmuştum hem de Cihan hocanın sözleri içimi şüpheyle doldurmuştu. Tam kapıdan çıkarken Cihan hoca odadan aceleyle çıkıp :
   
      "Aynayı kullan Duygu!"diye bağırdı.
        
            O evden hemen uzaklaşıp evime gitmek istiyordum. Oralar çok ıssız yerler olduğu için taksi çağırıp beklemeye başladım. Sokağın tam karşısında küçük bir kız çocuğu oyun oynuyordu. Böyle ıssız bir yerde bu çocuk ne yapıyordu? Oyununu oynayan küçük kız, durup birden bana bakmaya başlamıştı. Ne olduğunu anlamak için yanına gittiğimde sessizce birşeyler söylüyordu. Ne söylediğini duymak için eğilip iyice yaklaştım. Birden elimi tutup avucuma ölü bir kuş koydu. Kafasını kaldırıp:

     "Mazerun'un gelini bu kuş sensin." dedi.

       Yüzüne baktığımda gözleri simsiyah bir renge dönmüştü. Derin derin soluk alıp veriyor ve çocuk gibi konuşmuyordu. Yapabileceğim tek şeyi yaptım. Dua okumaya başladım. Duyar duymaz korku içinde uzaklaşan o çocuk aslında bir cindi. Ben daha neler yaşayacaktım? Delirmek üzereydim. Eğer Cihan hocanın dedikleri doğruysa ne yapacaktım? Cihan hoca öyle şeyler söylemişti ki kafamdan bir türlü atamıyordum. Kalbimde büyük bir korku vardı. Ama bu korku yaşadığım tüm korkulardan daha büyüktü. Bu korku şüphenin korkusuydu...

Lanetli Aşk Cinin AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin