"Beyaz üşütmüş, ben gün içinde kontrol ettim ateşi çok değil ama var. Başı ve miydesi bulanmış. Sen bir bak ilaç falan yaz."

Kara'dan beklemediğim sözler ile yumruk yaptığım elim gevşedi. Bakışlarımı yere diktim.

Ben şimdi bu adamın yüzüne nasıl bakacaktım.

"Tamam Ağam Beyaz hanım siz şuraya oturun."

Alp doktorun gösterdiği sandalyeye gidip oturdum.

************

"Tamam Ağam ben her ihtimale karşı bir iki hap yazarım .Cenke veririm o alıp getirsin. "

"Sağol Alp."

"Ne demek Ağam görevim. Tekrar geçmiş olsun hayırlı geceler."

Alp doktorunda gitmesi ile baş başa kaldık.

"Hadi yatalım saat geçiyor."

"Tamam. Ben salondaki kahve fincanlarını toplayıp geliyorum."

O önde bende arkasında bahçeden  çıktık. Kara merdivenlere yönelirken bende salona  geçtim ama Hacer ablagil bana bir şey bırakmadan kahve fincanlarınıda toplamıştı. Temiz salona bakıp bende yukarı kata odamıza çıktım.

Kapıyı açarak başım yerde içeri girdim. Kara giyinme odasından çıktı. Üstündeki siyah gömleği çıkarıp altına eşofman altı giymişti.

"Işığı gelirken kapat."

Odanın ışığını kapatarak bende giyinme odasına geçtim. Kırmızı günlük geçerliğini giyerek odaya döndüm.

Kara bugün yatakta uzanmış beni bekliyordu.

Bende yatağa girince yatakta doğrulup sırtını yatak başlığına dayadı.

"Uykun var mı?"

"Senin?"

"Yok."

"Ama daha demin aşağıda uykum geldi dedin."

"Şimdide kaçtı."

Bende onun gibi sırtımı yatak başlığına dayadım.

"Kara?"

"Hımm"

"Ben sen Alp doktoru çağırdığını görünce bana inanmadın sandım ondan şey yaptıysam eğer seni yani kırdıysam özür dilerim."

"Geçen bir yerde okudum sanada anlatmak isterim eğer Beyaz dinlemek istersen?'

"Hıhı anlat isterim."

Esneyerek Karayı dinledim.

" Adamın biri artık karısının eskisi kadar iyi duymadığından korkuyormuş ve karısının işitme cihazına ihtiyaç duyduğunu düşünüyormuş."

"Neden ki belki başka bir rahatsızlığı vardır. "

"İşte adamda sıkıntılı bu durumu konuşmak için aile doktoruna danışmış; doktor adamın karısının ne kadar duyduğunu anlayabilmesi için basit bir yöntem önermiş. “Yapacağın şey şu demiş; Karından kırk adım ileride dur, normal bir konuşma tonuyla bir şeyler söyle; eğer duymazsa otuz adım ilerisinde aynı şeyi tekrarla, sonra yirmi adım; cevap alana kadar aynı şeyi tekrarla”

"Yaa sonra ne olmuş kadın duymuş mu?"

"Adam eve gidince o akşam doktorun dediklerini karısı mutfakta akşam yemeğini hazırlarken adam işlemi uygulamaya koyulmuş. Kırk  adım uzaklıktan karısına normal bir konuşma tonuyla seslenmiş ‘Hayatım bu akşam yemekte ne var?’ Cevap yok. Mutfağa biraz yaklaşmış. Mesâfeyi otuz adıma indirmiş ve soruyu tekrarlamış ‘Hayatım bu akşam yemekte ne var?’ Yine cevap yok. Mutfağa biraz daha yaklaşmış, mesâfe yirmi adım ve tekrar sormuş. ‘Hayatım bu akşam yemekte ne var?’ Hâlâ cevap yokmuş eşinden. Adam mutfağın kapısına gelmiş artık mesâfe iyice azalmış ve soruyu tekrarlamış ‘Hayatım bu akşam yemekte ne var?’Yine cevap alamamış.
Bu sefer karısına iyice yaklaşmış ve aynı soruyu tekrar sormuş."

"Merak ettim bak. "

Uykum göz kapaklarıma ağırlık yapsada, Kara'nın anlattığı olayı dinlemek için mücadele verdim.

"Hayatım bu akşam yemekte ne var? demiş eşide; Hayatım Tavuuuuuuk var demiş."

"Eee kadın en sonunda duymuş o zaman işitme kaybı ileri derecedemiymiş?"

Esnerken elimi ağzımla kapattım.

"Kadın eşine dönüp sormuş, beşinci kez söylüyorum hayatım niye beni duymuyorsun diye. Herkes sorunu başkalarında ararsa, çözümü nasıl bulacağız."

Uykuya dalmadan önce Kara'nın sözlerini bitirmesini duymuştum.

***************

Güneşin ışıklarıyla gözlerimi açtım. Bana sarılan Karaya baktım. Çok güzel uyuyordu. Onu uyandırmadan yataktan kalktım.

Banyodaki işlerimi bitirip giyinme odasına geçtim üstümü giyerek odadan aşağı indim.

Merdivenlerden inerken dün gecek yaşadıklarım aklıma geldi.

Utandım.

Kara gece anlattığı hikayede bana bir şey demek istiyordu aslında.

En son ne demişti?

Herkes sorunu başkalarında ararsa, çözümü nasıl bulacağız."

Doğru!

Ben hep sorunu Karada ve ailemde aradım ama hiç kendimde aramadım..

Benim hatam belki buydu.
Bizim Kara ile bir olabilmemiz için bir çözüm bulmamız lâzımdı ve buda belki benim kendime bakmakla ilgili olabilirdi.

Acaba bende dün geceki Kara'nın hikayede anlattığı adam gibi miydim?

Olabilirdi, adamın kendi kulaklarında  işitme kaybı başlamış ama o bunun farkında değildi, sıkıntının eşinde olduğunu düşündü.

Benim Karaya katil dediğim gibi belki, aslında katil ben olabilirdim..

Kafamın dalgın olması ile ayağımın basamakta boşluğa gelmesi ile kayması bir oldu.

Konakta geriye kalan şey benim  çığlığımdı.

"Aaahhh!!"

KARA AĞA |Mardin SERİSİ 1,2| TAMAMLANDI Where stories live. Discover now