MAHALLE ÇİÇEĞİ

KAHVEHANE

Koşan çocuğun arkasından ne kadar seslensede onu durduramamıştı. Zaten öyle bir koşuyordu ki küçük bacaklarıyla gören birileri tarafından kovalanıyor sanardı.

İçinden,Kaybolmasa bari, diye geçirdi ardından düşüncesine güldü. Bu çocuk, Allah bilir ne zamandır bu mahalledeydi,  fakat öyle küçük öyle masum duruyordu ki Dora gibi dışardan sert görünen bir adamın bile içini yumuşatıyordu.

Daha fazla çocuk hakkında düşünmeyi bırakması gerektiğine karar verip elini arka cebine attı ve sigara paketini çıkardı. İçinden bir dal alıp dudaklarının arasına yerleştirdi, eline aldığı çakmağı yaklaştırdı, havanın rüzgarsız olmasından kaynaklı hemencecik yanmıştı. Bir süre sigarasını içip kısılı gözlerle etrafı inceledi. Sırtını evin duvarına verip sigara içmeyi sürdürdü.

Kafasını yana çevirdiğinde birbirlerinin kollarına yapışmış iki tane genç kız gördü,ikisininde kestane rengi saçları bellerine uzanıyordu,biri kalçalarını ortaya çıkaran bir pantolan giymişken diğeri dizlerinin bir karış üstünde çiçek desenli bir elbise giymişti. Aralarında bir şey fısıldıyor, ara ara göz ucuyla Dora'ya bakıyorlardı. Dora bunu farketmeyecek bir adam değildi. Bu tür anlarla az karşılaşmamıştı. Her ne kadar da gururunu okşasada artık tepki veremeyecek kadar alışkındı. Kızlar, önünden geçip giderken elbiseli olan bir cesaret kafasını hafifçe arkaya çevirip Dora'ya baktı, gözgöze gelmişlerdi. Genç kız hemen önüne dönüp arkadaşını çekiştirerek güle güle uzaklaşmışlardı.

Elindeki sigarayı bitirip avucunda saklayarak eve geri girdi ardından mutfağa ilerleyip çöp kutusuna attı. Elinin içi sigara koksada umursamadı zaten alışkındı sigara kokmaya.

"Bir haber falan var mı Cevher?"

"Yok abi hala aynı"

"Siktilerim..." Dora öfkeyle nefes alıp koltuğa attı kendini.

Mutfağa geçip küçük buzdolabını açtı ve içinden yiyecek bir şeyler çıkardı.

Ocağın üstüne koyup ısıttı ardından masaya ilerledi.

"İki çatal getir Cevher." diye seslendiğinde adam anında mutfağa girip çekmeceden iki çatal aldı ve getirip masaya bıraktı.

Elleri önünde, dik bir şekilde durdu.

"Cevher." Dedi Dora , oturduğu sandalyeden kafasını kaldırıp Cevher'e bakarak.

"Buyur patron" Cevher, her kelimesinde saygı ve mesafeyi koruyarak konuştu.

Dora, ağzını sabır diler gibi oynatıp kafasını yukarı kaldırıp indirdi. Ardından gözlerini Cevher'e dikip işaret parmağıyla dudağının kenarını kaşıdı

"Oğlum ben senden niye iki çatal istedim?"

"Niye istediniz patron?"

"Bir sağ elle bir sol elle yemek için istedim Cevher!....Yeni bir teknik geliştiriyorum oğlum, beğenmedin mi?!"

"Estafurrulalh patron, siz daha iyi bilirsiniz "

"GEÇ ŞU MASAYA OTUR!" Dora'nın ani yükselişiyle Cevher kısıkça "Pardon patron"diyerek sandalyeye oturmuştu.

Bu adamı daha fazla kızdırmak onun için korku dolu bir rüyaydı  çünkü tersinin ne kadar pis olduğunu gözleriyle şahit olmuştu.

"Ye" Tabağı Cevher'n önüne itip etkisi süren siniriyle konuştu.

"Yarın elinin lezzeti olan temiz bir yardımcı işe alacağım arada temizlik yapar, her akşam da gelir yemeği yapar gider."

"Sen nasıl uygun görürsen patron? Ee patron...istersen Hazar amca beye söyleyelim o bilir"