Hayatı Kovalarken | ✔️

8. Bölüm-"Repörtaj"

Eda'dan

Karşımda Serkan duruyordu. Ve duymuştu. Şimdi ben buna ne cevap vereceğem, ne diyeceğım..

E: S-Serkan senin ne işin var burda?
S: cüzdanını unutmuşsun şirkete, getireyim dedim. Sen hasta mısın, ne oldu ne hastalığı?

Düşün Eda, düşün. Uydur bir şeyler işte. Of benim aklım niye durdu şimdi. Çaresiz Melo'ya baktım, o da anlamış gibi lafa daldı.

M: migreni tuttu da. Ara sıra olabiliyor, o yüzden ilaçını taşıyor çantasında ama bu sefer unutmuş.

E: evet, aynen öyle!

Melo'ya bakıp teşekkür anlamına gözlerimle konuştum.

M: şey, biz tanışmadık. Ben Melek, Eda'nın en iyi arkadaşı. Sizde Serkan bey olmalısınız.

Diyip elini uzatı.

Serkan Melo'nun elini tuttu ve tokalaştılar.

S: evet. Ama beye falan gerek yok. Memnun oldum.

M: bende memnun oldum.

S: şey Eda, cüzdanın.

Diyip bana cüzdanımı uzattı. Fark etmemiştim bile onu unuttuğumu.

E: teşekkür ederim, zahmet oldu. Ben farketmemiştim bile unuttuğumu.

S: olur mu ne zahmeti. Senin başın ne oldu? Daha iyi mısın?
E: evet geçti biraz. Teşekkür ederim sorduğun için. Ben şey, gideyim artık, daha ikinci dersim başlayacak. Sağol yine.

S: bir şey değil. O zaman yarın görürşürüz.

E: görürşürüz.

S: memnun oldum tekrardan.

Diyip Melo'ya döndü.

M: bende. Eda, eve gelince konuşuruz yine.

E: evet evet bir iki saate evdeyim ben o zaman şey yaparız. Neyse, benim gitmem gerek şimdi. Kaçtım.

Serkan'dan

Eda masasında cüzdanını unutmuş o yüzden okula gittim. Tamam biraz bahane gibi da oldu, onu yine daha yeni görmeme rağmen, görmek istiyordum.
Ama migreni tutmuş. Yüzünde gördüm iyi olmadığını.
Biraz da tuhaf davrandı sanki ama bilemiyorum.

En iyi arkadaşıyla, bana anlattığı arkadaşıyla, de tanıştım. Çok tatlı bir kız.

Ordan ayrılırken de ofise geri döndüm.
Tam işlerime bakacakken odama Leyla girdi.

L: Serkan bey.
S: efendim Leyla, bir şey mı oldu?
L: hani Levent beye yaptığınız proje vardı ya
S: onu bitirdik. Ne olmuş?
L: yok bir şey olmamış. Bına falan hepsi tamam, hepsini bitirmişler, ve Levent bey bu yüzden bir davetiye hazırlanıyor. Ve sizde , davetlisiniz.

Diyip bana davetiyeyi uzattı.

S: maskeli balo bir de?
L: evet konsept o. Bir maske almanız lazım.

Ben bir maskeli baloya gideceğim. Heh oldu, başka?

S: Leyla, teşekkür et bir şey falan söyle, ama malesef gelemiyor dersin.
L: ama Serkan bey, şimdi çok güzel bir iş çıkartınız, adam da sizi davet etmiş yanı, ayıp olur. Engin bey ve Pırıl hanım gidiyor zaten. Siz gitmeseniz şimdi ayıp olacak.
S: Engin ve Pırıl gidiyor mu?
L: evet, öyle dediler. Sizde birini getirebilirsiniz, +1 yazıyor.

Birini getirebilirim. Maskeli balo. Eda Yıldız. Kabul ederse tabi, da bu gidişle kabul etmez gibi gözüküyor. Neyi yalnış yaptığımı bir anlasam da.