Eda'dan
Serkan, ben hastayım.
Serkan, ben çok hastayım.
Ben ölüyorum.
Benim ömrüm çok az.Nasıl, ne şekilde söyleyeceğım?
E: Serkan, ben hastayım.
Söyledim. Bu iki kelime sonunda ağzımdan çıktı ve her şey ortadaydı artık.
Serkan, elini alnıma koyup bana endişeli endişeli baktı.
S: ateşin mı çıktı? Eve gidelim, ben sana güzel bakarım, geçer hemen. Merak etme.
Elini alnımdan çektim ve tüm ciddiyetimle ona baktım.
E: hayır, hayır. Serkan, ben hastayım.
Serkan bana çok dikkatli bakıyordu. Yüzümde, gözlerimde bir cevap arıyordu. Kafası karışmıştı, bir şey anlamıyordu.
E: ben lösemiyim.
Dedim kısık bir sesle. Serkan bana boş gözlerle bakıyordu. Sanırım hala sindiremedi. Ama ben yine devam ettim.
E: haberler de pek iyi değil. Sanırım uzun bir ömrüm olmayacak.
Serkan hala bana boş boş bakıyordu. İdrak etmeye çalışıyordu sanki. Sindirmeye.
E: Serkan, bir şey demeyecek mısın?
Sessizlik.
S: hayır.
Nihayet bir şey dedi. Hayır? Nasıl hayır?
S: hayır. Hayır. Böyle bir şey mümkün değil. Sen daha yeni 26 yaşına bastın. Sen 26 yaşındasın. S-sen kusursuzsun!
Dolmuş olan gözlerimi sımsıkı kapatınca, gözümden bir yaş geldi.
İnanmak istemiyor.
Bende inanmak istememiştim en başında.
Normal bir şey bu. Ama inanmak zorunda. Çünkü gerçekler bunlar.S: 2,5 yıl önce öğrendim. Tedavilere yanıt vermemeye başladım.
Serkan ellerini başına koymuş çaresizce bana bakıyordu. Gözlerindeki acıyı, üzüntüyü çok net görebiliyorum.
Benden bir adım uzaklaştı.
Dolmuş gözlerle, kıpkırmızı gözlerle bana bakıyordu.E: senden ne saklıyorum bilmek istiyordun. Buydu.
S: neden söylemedin bana?
Bu manzarayı görmeyim diye.
Bu yüzündeki acı yaşanmasın diye.
Bu üzüntüyü hissetme diye.
Bana böyle bakma diye.E: doktorlar bana hayatını her şey normalmiş gibi yaşa dediler. Bende onu yapıyordum 2,5 yıldır.
Gözyaşlarımdan zarzor konuşuyordum.
E: bende hiç kimse etrafımda tuhaf davransın istemedim.
Dedim ağlamaklı bir sesle.
S: BENDE MI DAHİL?!
Diye bağırmıştı birden Serkan bana.
E: ÖZELİKLE SEN!
Diye bağırdım bende gözyaşların arasında.
E: ya, ya sen gelene kadar her şey iyiydi! Kabullenmiştim ben durumu! Her şeyi kabullenmiştim ben!
Serkan bana kıpkırmızı gözlerle bakmaya devam ediyordu.
E: sonra sen geldin başıma! Gülüşünle, bakışınla, sözlerinle beni benden aldın. Karşı koymak istedim ama yapamadım! Yapamadım, sonunda teslim oldum.
Serkan bana doğru bir adım attı ve bana yaklaştı.
S: senin yanında olamayacağımı mı düşündün? Kaçıp gideceğımı mı?
YOU ARE READING
Hayatı Kovalarken | ✔️
RomanceEda, hayatından umudunu kesmiş bir kadın. Lösemi olduğu öğrendikten sonra, hastalığı yenmeye çok uğraşmıştı fakat çok yoruldu. En sonunda kaderini kabul etti. Bu gerçekle barıştı. Serkan, makine gibi çalışan biriydi, taki bir gün bir olay onu komple...