Mha boy×boy reader

Villain Shinso×reader

Ummm tekrar istenildi Shinso'dan. O yüzden bende villain halini yazim dedim bebiqler

Karşındaki mor, dik saçlı adama bakıyorsun. Gözlerinin altındaki morluklar bir kaç gündür uyumadığının ispatı gibiydi. Suratında hiçbir mimik oynamazken yanına geliyor:

"korkuyor musun küçük?" sen ona cevap verdiğin anda kendini bir değişik hissediyorsun:

"Shinso benim efendim de.." onun söylediklerini harfi harfine tekrar ediyorsun. Sanırım bu onun özgünlüğünden kaynaklı.. Bir dakika bu kötü bir şey değil mi?! Hafif kıkırdayan, ve kendini Shinso diye tanıtan adama bakıyorsun:

"bunu sevdim.." ellerindeki ipleri çözüyor:

"zaten kaçman imkansız.." yavaşça ilerideki sandalyeye oturuyor ve sana bakıyor:

"yanıma gel..." söylediği gibi yanına geliyorsun ve öylece dikiliyorsun:

"kalçalarını bana çevirerek diz çök.." arkanı dönüyorsun ve diz çöküyorsun. Adamın söyledikleri karşısında hiçbir şey yapamaman seni sinirlendiriyordu... Ama bu bir yandan da heyecan vericiydi. Sen diz çökünce adam, kafanı tutup yere bastırıyor. Kalçan hala havadayken bir an ne olduğunu şaşırıyorsun. Adam, pantolonunun üstünden penisini senin kalçalarına sürtüyor:

"hmm~ bir erkeğe göre acayip dolgun kalçaların var.. Hadi birazda sen sürtün.." adam sürtünmeyi kesince bu sefer sen ona sürtünmeye başlıyorsun. Adamın inlemeleri hafif artarken seni kolundan tutuyor ve kendine çeviriyor. İkinizin de altını soyduktan sonra senin tişörtünü çıkarıyor:

" göğüs uçların çok tatlı.. Pembe resmen.. " dediği şeyle kızarıyorsun ama bir tepki veremiyorsun:

"hadi onlarla biraz oyna.. Bende seni becereyim.." adamın emriyle ellerini göğüs uçlarına götürüyorsun ve onlarla oynamaya başlıyorsun. Bu görüntü adamın hoşuna gidiyor ve sırıtıyor. Penisini, deliğine konumluyor ve yavaşça içine giriyor:

"mm~ için harika.. İçinde olmamı sevdin mi?" içinde hareket etmeye başlarken dudağına yapışıyor. Onun soğuk dudakları, senin sıcak dudaklarınla buluşunca dudaklarının yandığını hissediyorsun. Aynı hissin adamda da oluştuğundan emindin.. Adam dudaklarından ayrılıyor ve hareketlerini hızlandırıyor:

"hahh. Hey bebeğim.. Hipnozdan çık.." irkiliyorsun ve adamın omuzlarını tutuyorsun. Ona dur diyemiyorsun çünkü hem sınırındasın, hemde bu harika hissettiriyor. İkiniz beraber inlerken kendini tutamayarak boşalıyorsun. Senden sonra da adam boşalıyor. Biraz nefes alış verişten sonra sana bakıyor ve içinden çıkıyor. Sen içinin bir anda boş kalmasıyla bir tuhaf hissediyorsun ve adama bakıyorsun:

"ne o? Kaçmayacak mısın?" aklına asla kaçmak gibi bir düşünce gelmemişti.. Bu mor saçlı adam, seni korktuğun ve nefret ettiğin, her şeyden, herkesten koruyabilirdi. Adam seni kucağına alıyor ve yatağa oturtuyor:

"gitmek istemiyorsan bu beni çok mutlu etti.. Ama şunu unutma.. Birinin beni sevmesi.. Çok sorumluluk gerektirir.."

Evet bunu da böylece yazdım işte. Neyse keyifli okumalar~