12.BÖLÜM: BUZ PATENİ

Start from the beginning
                                    

"Ne oldu?"dediğimde gülümsedi. Dişlerinin arasından konuşuyordu.

"Karşı kaldırımdaki kadın bizi izliyordu. Bakışları sana takıldı, tanıyacak diye endişeleniyorum. Arabaya gidene kadar yüzünü pek sağa çevirme olur mu?"dedi gülümsemesini bozmadan. Derin bir iç çektim.

"Pekala."dedim.

"Tanrım! Boktan bir haftaydı! Selin'in hayatımızdan çıkmasıyla her şey iyi olacak derken ortaya şu hala anlamakta zorlandığım kitap çıktı. Aslı'nın sahte ölümünü hepimizden gizlemeleri...özellikle Emre'den. Aslı onun ikizi, neden bu kadar sinirlendiğini anlayabiliyorum. Hiç haksız sayılmaz."dedi Angelina.

"Bilmesi gerekirdi tabii ama Azra'nın bana, Emre'ye ya da diğerlerine söylememesinin mantıklı bir nedeni olabileceğini düşünüyorum."dediğimde Angelina omuz silkti.

"Azra o günden sonra sizinle bu konuyu hiç konuşmadı değil mi?"dediğinde başımla onayladım.

"Bir haftadır doğru düzgün kimseyi görmüyorum. Bora ve Azra sürekli emniyete gidiyorlar. Emre desen kendini yeni yeni toparlıyor. Uğur zaten malum..."dediğimde Angelina'nın gözleri kinle parıldadı.

"O kadını elime verseler onu çıplak ellerimle öldürebilirim."dediğinde kendime engel olamayıp güldüm. Angelina güldüğümü görünce omzuma sertçe vurdu.

"Gülme Kaya! O Hülya denen kadın yüzünden bu haldeyiz. Telefon kulübesine geleceğiz diye seni bir suçlu gibi giydirdik. Herkes evden çıkmadan önce tanınmamak için farklı giyiniyor. Evin kapısına habercilerin dayanmasına az kaldı. Uğur desen, paramparça oldu. Onu öyle gördükçe kalbim acıyor, bunu hiç hak etmedi. Sik kafalı Hülya!"dedi Angelina. En sonunda yüzü sinirle buruşmuştu.

"Bugün Angel'in sik kafalı listesi kabarık desene."diye mırıldandım dalga geçerek. Angelina bana ayak uydurdu.

"Endişelenme, liste başında hep sen varsın."dediğinde gülerek kolumu omzuna attım ve onu kendime yasladım. Birlikte arabayı park ettiğimiz yere doğru yürürken başımı eğmeye devam ettim.

Selin'in tutuklandığı günün akşamında tüm haber programlarında biz vardık. O gün Angelina ve Hülya'nın görevi Selin'i kamerayla kaydetmekti. Bunu yerine getirmişlerdi getirmesine ama Hülya bize boş bir kaset verip esas kaseti iş yerine götürmüştü. Kaset haberlerde yayınlanmadan Haluk binayı basıp yayını durdursa bile Hülya'nın aylardır üzerinde uğraştığı bir haber sonunda yayınlanmıştı. Hepimizden öğrendiklerini kaydetmişti, bir sürü ses kaydı almış onlarca resim ve videoyla neredeyse bir belgesel çekmişti.

Bunu beklemediğimi söyleyemezdim ama haber kanalında konuk olarak Hülya'yı gören Uğur'un yüz ifadesini hala unutamıyordum. Hülya'nın olanlardan etkilendiğini düşünüp geceyi onunla geçirmek için evden çıkacağı sırada televizyonun karşısında öylece kalmıştı. Hemen sonrasında kimseye bir şey söylemeden hızla evden çıkmış ve gece geç saatlerde dönmüştü. Haluk'un aldığı duyumlara göre Uğur o gece kanalı basıp Hülya'yla konuşmak istemiş ama Hülya'yı orada bulamayınca iyice sinirlenip orada kavga çıkarmıştı.

Hülya'nın olan biten her şeyi insanlara anlatması bizim için büyük bir darbeydi ama en azından Selin olayının yayılmaması iyi olmuştu. Bunu kendi aramızda çözüp kapatmak istiyorduk. Haluk, Azra, Bora ve Erim neredeyse günün her saatini karakolda geçiriyorlardı. O gün binadan alınan tüm dosyalar tek tek inceleniyordu. Kamera görüntüleri de dahil tüm delillerin nerdeyse yüzde sekseni incelenmişti ama hala bu organizasyonda çalışan bir doktorun dahi adına ulaşamamıştık. Haluk isimleri Seçkin'den almıştı almasına ama bunu ispat edemezlerse elimiz boş çıkacaktık. Binanın deposundaki sedyeler bomboştu. İçeride yasal olmayan deneylerin yapıldığına dair bir iz dahi yoktu.

MODEL-2Where stories live. Discover now