IV.

2.6K 192 85
                                    

♪✧・゚

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

♪✧・゚

Jennie çantasında anahtarlarını aramaya çalışıyordu, yüksek metalik ses koridorlarda yankılanıyordu.Günün ikinci dersine geç kalmıştı, çok geç kalmıştı.

Jennie anahtarlarını beton zemine düşürürken mırıldandı. Her iki alarma rağmen duymayıp uyumuştu ve bu onun için tam bir kabustu. Anahtarları almak için eğildi, ağzından bitkin bir iç çekiş çıktı. bu onun ilk kez derse geç kalmasıydı.

Lisa Jennie'nin sessizce arkasından gelip çığlık attı. Jennie çığlık attı, bu sırada anahtarları da tekrardan yere düştü.

Lisa'ya doğru döndü, iki eli de kalbinin üzerindeydi ve derin bir nefes aldı. "Lisa!" Jennie sarışının omzuna tokat attı.

Lisa apartmanın içinde kahkaha attı, gözlerinde yaşlar oluşmuştu, "y-yüzünü görmeliydin."

"Haha çok komik." Jennie anahtarlarını yerden alıp kapısını kilitledi, Lisa'nın yanından geçip aceleyle asansöre gitti. Lisa, asansörün kapanmasına yakın hızlıca asansörün içine girdi.

"Hey! Neden bu kadar aceleci davranıyorsun?"Lisa kaküllerini küçük bir tarakla düzeltti.

"Geciktim çünkü Lisa."

"Ah... bir dakika, bu o zaman aynı üniversiteye gideceğimiz anlamına mı geliyor?"

"Stanford'a mı?"

Lisa gülümsedi, "Hıhım. Bu çok çılgınca, nasıl oluyor da seni kampüste hiç görmüyorum?"

"Sabahcıyım, sabahları ders alıyorum." Jennie omuz silkti.

Jennie keskin bir nefes aldı nefesinin altından sessiz bir küfür mırıldandı. "Kahretsin arabanın anahtarları. Onları evimde bıraktım."

Lisa kıkırdadı, "Kötü bir gün geçiriyorsun ha? Neyse ki, Lisa seni kurtarmaya geldi."
Sarışın, sol eli kalçasında, diğeri ise kolunu göstererek poz verdi.

Jennie "salak" diye homurdandı.

"Hm, neydi o? Sanırım bugün Jennie adında bir kızı okula götüremeyeceğim. Umarım günün geri kalanında şansı kötü olur." Lisa dalga geçmeye devam ediyordu.

Jennie yine Lisa'nın omzuna vurdu, "Hey! Bunu söyleme! Gerçekleşebilir." Lisa sırıtmaya devam ediyordu. O sıra apartmandan çıkıp garajın oraya gelmişlerdi.

Lisa bir motosiklet ve bir arabanın önünde durdu, "Bugün hangi bebeği almalıyım?"

"Elbette motorsiklet olmaz."

Lisa, Jennie'ye gözlerini kıstı, "Neden motorsiklet olmaz?"

Jennie alay etti. "Henüz ölmek istemiyorum o yüzden arabayla devam edelim."

Lisa, Jennie'nin elini tuttu ve onu arabaya sürükledi, "Hadi." Sarışın Jennie için yolcu kapısını açtı ve aceleyle sürücü koltuğuna geçti.

İki kız arabada oturup birbirlerine tuhaf bakışlar atarken birkaç dakikalık bir sessizlik geçti.
Jennie başını arabanın camına dayamış, yolda ki insanları izliyordu

Lisa öksürerek Jennie'nin dikkatini çekti. "Jen... Birbirimize soru sormaya ne dersin?"

"Lisa, araba kullanıyorsun."

"İyi olacağız Jen. Güven bana, ellerimi iyi kullanıyorum."

"Eminim öyledir, Lisa." dedi Jennie garip bir kahkahayla.

"Öyleyim! Benim böyle olduğuma bakma, gerçekten iyi bir sürücüyüm." Lisa Jennie'ye döndü.

Jennie panikledi ve Lisa'nın kafasını yola bakması için tekrar döndürdü. "Gözlerini yolda tut aptal!"

"Sakin ol-" Lisa kıkırdadı, "neyse, gün batımı mı yoksa gün doğumu mu?"

"hımm..." Jennie düşündü.

"hım?" Lisa tekrar Jennie'ye baktı.

"Lisa! yola bak!" ön tarafı işaret etti. Jennie, Lisa her milisaniye boyunca yoldan gözlerini ayırdığında kaza yapacaklarını zannediyordu.

"Jennie, sen benim sırf sürüş becerilerime sıçasın diye, ehliyet almadım."

"Özür dilerim, sanırım biraz korkuyorum, hepsi bu."

"Sorun değil. Şimdi soruma cevap verebilirsin prenses."

"Güneşin doğuşunun renklerini seviyorum ama gün batımının hissiyatında da bir şeyler var. Ayrıca gece gökyüzünü görebiliyorum. İkiside çok hoş."

"Garip." Lisa kıkırdadı.

"Neden?"

"Çünkü ben tam tersiyim."

Jennie omuz silkti, "herkesin zevkleri farklıdır."

Lisa kampüsün otoparkına girdi ve Jennie'ye kapıyı açmak için yolcu tarafına koştu.
Jennie'nin ağzından sessiz bir 'teşekkür ederim' çıktı.

"Sınıfın nerede?" sarışın sordu.

"Sana biraz uzak kalıyor, senin?"

"Ah...evet-"Lisa somurttu "benimkisi de senden biraz uzakta." Jennie'den yumuşak bir kıkırdama duydu. "sanırım ayrıldığımız yer burası."

"Sanırım öyle...getirdiğin için teşekkürler, Lisa. Gerçekten minnettarım. İğrenç derecede gürültülü piyano çalman dışında hiç de fena sayılmazsın." Jennie gülümsedi.

Jennie yalan söylemiş olabilir, Lisa onun gözünde 'hiç de fena değil'den çok daha fazlasıydı.

Lisa'yı göründüğünden çok daha fazla seviyordu.

"Aah, bu muhtemelen bana söylediğin en güzel şey." Lisa gülümsedi.

Jennie usulca Lisa'nın omzuna vurdu.
üç kez - jennie bugün omuzlarına üçüncü kez vurdu.

"Ama gerçekten ciddiyim. Beni getirdiğin için teşekkür ederim."

"Önemli bir şey değil. seni istediğin her zaman bırakabilirim Jen." Göz kırptı.

Jennie sarışının yaptığı hafif ima karşısında utandı. Jennie buna 'evet' yanıtı verdi ve kıza hızlıca veda etti.

Lisa, Jennie ile birlikteyken daha fazla imada bulunmayı aklının bir köşesine not etti.
Lisa ona el salladı, yüzünde küçük bir sırıtışla kampüse doğru yürüdü.

🌼

piyanist, jenlisa Where stories live. Discover now