1.7~Davetsiz misafir~

En başından başla
                                    

"Sadece aklıma takılan birşey var."

Gözlerimi yine ona çevirip gülümsedim.

"Sor hadi, çekinme."

Jimin başıyla beni onayladı.

"Şey, acaba biz ilişkimizi saklayacak mıyız?"

Kaşlarımı çatıp göz ucuyla Jimin'e baktım.

"Neden?"

Jimin yine elleriyle oynamaya başladı. 

"Okuldakiler öğrenirse senin açından pek iyi olmaz diye düşündüm."

Derin bir nefes aldım.

"Şey, eğer sen saklamak istiyorsan saklarız ama bana sorarsan gerekli değil. Aramızda pek bir yaş farkı yok. Eğer bir sorun olursa da ben hallederim merak etme."

Gülümseyip Jimin'in elleriyle oynamasını kesmek için ellerimizi birleştirdim.

Jimin bir süre bana baktığında bende göz ucuyla ona baktım.

"Ne oldu?"

Gülerek konuştuğumda Jimin omuz silkti.

"Sadece bunlar bana gerçekmiş gibi gelmiyor. Yani senin beni sevebileceğin-"

Kaşlarımı çatıp araya girdim.

"Neden sevmeyecek mişim? Bence sen gayet sevilesisin."

Jimin gülümseyip başını omzuma yasladığında bende gülümsedim.

Biri bana ufak sevimli bir çocukla sevgili olup beraber yolculuk yapacaksınız dese asla inanmazdım. Çünkü aşık olacağımı hiç düşünmemiştim.

"Taehyung, ileride benden bıkıp beni bırakmazsın değil mi?"

İç çekip arabayı durdurdum. Jimin arabanın durmasıyla başını omzundan kaldırdı ve merakla bana baktı.

Şuan o kadar sevimli gözüküyordu ki onu ısırmak istiyordum.

Jimin'le birleşik olan ellerimizi ayırdığımda Jimin'in kaşları çatılmıştı.

Ellerimi Jimin'in yanaklarına koyup gözlerimi yüzünde gezdirdim.

"Jimin, seni seviyorum."

Jimin'in kaşları eski haline döndüğünde merakla bana baktı.

"Seni seviyorum ve seni bırakmak gibi bir düşüncem yok. Elimden geldiğince yanında olmaya çalışacağım. O yüzden lütfen böyle düşünme tamam mı?"

Jimin'in gözleri dolduğunda hızla kollarını belime doladı. Gülümseyip bende kollarımı ona doladım.

"Bir daha böyle düşünmeyeceğim."

Elimle Jimin'in saçlarını okşayıp geri çekildim.

"Aferin benim sevgilime."

Jimin'de gülümsediğinde gözlerimi ondan alamıyordum. O, o kadar sevimliydi ki onu mıncırmamak için kendimi zor tutuyorum.

Acaba bu kadar güzel birini hak edecek ne yapmıştım?

"Hadi git artık. Yoksa burada sabahlayacağım."

Jimin kıkırdayıp kapıyı açtı ve dışarı çıktı. Evine doğru ilerlerken aklıma gelen şeyle camı araladım.

"Jimin!"

Jimin duraksayıp bana döndü ve merakla bana baktı.

"Bir dahakine daha kalın birşey giy üzerine! Yanlış anlama üzerindekilere karışmak gibi bir amacım yok! Üşütme diye dedim!"

Jimin kıkırdayıp kafasını salladı ve el sallayıp arkasını dönüp evine ilerledi. Bende evime doğru sürdüm.

~~~~~~~~

Eve geldiğimde anahtarlarla kapıyı açıp içeri girdim. Esneyip çantamı oturma odasına bırakıp odama ilerledim.

Odama giderken lavabodan gelen şey sesini duyduğumda kaşlarımı çatıp lavabonun yanına gittim.

Bir hırsız. Bu kesinlikle bir hırsız olmalıydı.

Koşarak odadan bir sopa alıp geri lavabonun önüne döndüm.

Kapıyı açmadan kendimi sakinleştirdim. Daha sonra hızla kapıyı açıp içeri girdim ve gördüğüm kişiye sopayla saldırdım.

"A-ah hyung dur."

Vurmaya devam edecekken duyduğum sesle duraksadım.

"Kook?"

Kook banyonun önündeki perdeyi aralayıp sinirle bana baktı.

"Kolumu morarttın aptal."

Kook kolunu tutarken kaşlarımı çattım.

"Sen-"

"Neler oluyor burada?"

Başka bir ses daha duyduğumda hızla arkamı döndüm.

"Woo?"

Woo beni görünce gülümsemişti.

"Selam çocukluk arkadaşım."

Kaşlarımı çatıp tekrar Kook'a baktım.

"Burada ne arıyorsunuz?"

Kook elleriyle sakin olmamı işaret etti.

"Anlatacağım da önce çıksanız mı? Banyo yapıyorum da."

Kafamı iki yana sallayarak lavabodan çıktım.

~~~~~~~~~~

Yerimde rahatsızca kıpırdandım. Woo gözlerini dikmiş beni izlerken nasıl rahatsız olmazdım?

"Zaman seni çok değiştirmiş Taehyung. Yakışıklı olmuşsun."

Göz devirmeme engel olamadım.

"Sanki önceden tipsizdim."

Woo kıkırdadı.

"Ama karakterin hala aynı."

Woo gülmeye devam ederken bir kez daha göz devirdim.

"Sende çok değişmişsin. Küçülmüşsün?"

Woo'nun gülümsemesi silindi.

"Maalesef ergenlikte büyümem durdu. Benim bir suçum yok."

Omuz silktiğimde sonunda Kook odaya gelebilmişti.

"Sonunda. Anlat şimdi burada ne arıyorsunuz?"

Kook yanıma oturup geriye yaslandı.

"Hyung tam eve gidiyordum birde ne göreyim? Bu aptal etrafta boş boş geziyordu. Vicdanım onu boşvermeme el vermedi ve bende yanına gidip burada ne aradığını sordum."

Kaşlarımı çatıp göz ucuyla Woo'ya baktım.

"Ee?"

"Seni arıyormuş."

Kaşlarımı daha da çok çattım.

"Ne? Beni niye arıyormuş?"

Kook eliyle karşımızda oturan Woo'yu işaret etti.

"Kendisine sor."

Gözlerimi Woo'ya çevirdiğimde Woo sırıttı.

Woo'yu hatırladınız mı? :)

Sizce Woo neden geldi?

Oy verip yorum yapmayı unutmayın ponçiklerim~

Teacher ➳ VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin