34- sadece biz

657 67 46
                                    

yuta:
yoğurt var mı evde?

winwin:
var

yuta:
kola?

winwin:
var

yuta:
çilek?

winwin:
gerek yok

yuta:
istediğin bir şey?

winwin:
yok

yuta:
tm

-

Yuta telefonunu kitleyip elini pantolonun cebine attı. Çok yavaş sayılmayacak adımlarla apartmanın merdivenlerinden çıkıp, sevgilisiyle yaşadığı dairenin önünde durdu.

Üst katta yaşayan insansı varlık bir haftalığına annesine gittiği için rahat nir hafta geçireceklerdi.

Yuta, anahtarıyla kapıyı açtığında karşısında Sicheng'i görmeyi beklemiyordu. Bu saatte yatakta olur diye düşünmüştü.

Ama Sicheng, kafası hafif öne eğili bir şekilde yeri izliyor ve kapının önünde dikilmeye devam ediyordu.

Yuta bir sorun olup olmadığını anlamak için içeri girip kapıyı örttü. Anahtarı anahtarlığa asmaya kalmadan Sicheng, sevgilisine yaklaşıp onu duvarla kendi arasına aldı.

Kafasını kaldırıp hafif kızarmış yanaklarıyla Yuta'yı izlemeye başlamıştı.

Sicheng'in gözleri ilk olarak, sevgilisinin gözlerinde gezinse de asıl izlemek istediği yer dudaklarıydı. Bakışları yavaşça dudaklarına kaydığında Yuta sırıtmamak için dilini ısırmıştı.

Bu konularda Sicheng biraz daha çekingen davranıyordu. Çok fazla temas seven birisi olmadığı için sarılmalardan bile uzak dururdu genelde. Ama Yuta hayatına girdiğinden beri beraber sarılıp uyuyorlardı. Hatta yemek yaparken bile Yuta'nın dibine girip ona nasıl yemek yapacağını gösteriyordu.

Şimdiyse Yuta, Sicheng'in ilk adımı atmasını bekliyordu.

Yuta ve Winwin arasında geçen mesajlaşmalarda, Yuta bir sürü ilişkisinin olduğunu söylemişti. Bunların çoğu çıkar ilişkisi olsa da onlarla yakın temasta bulunmuştu.

Sicheng ise bu zamana kadar danslar dışında kendini fazla temaslara kaptıran birisi değildi. Bütün gün aklından geçirdiği soruların cevaplarını, soru sormadan almak istiyordu Winwin.

Yuta'ya güvense de okulda bazen, bazılarının söylediklerini duyuyordu.

"Yuta ve Winwin mi? Yuta onunla da muhtemelen öylesine çıkıyordur." gibi saçma sapan söylemler istem dışı insanın aklını bulandırıyordu.

Eğer Sicheng onu bu akşam tam da duvarla kendi arasındayken öperse ve onun kalp atışlarını dinlerse her şey yoluna girecek gibi hissediyordu.

Sicheng aklından bunları hızlıca geçirse de bu kısacık süre Yuta'ya çok uzun gelmişti.

Kalp ritmini kontrol altına alamayan Yuta, Sicheng ile yerlerini değiştirip duvara sırtını veren kişiyi sevgilisi yapmıştı.

"Eğer kalp atışlarımın hızlanmadığından korkuyorsan-" Yuta, Sicheng'in bir elini alıp göğsüne götürdü. Birkaç saniye boyunca kalp atışlarını dinlemesine izin verdi.

"Korkmana gerek yok." diye cümlesini bitirir bitirmez Yuta, sevgilisinin dudaklarına kapandı.

İlk başta ikisini de öpüşmelerinde dudaklarını oynatmayıp sadece nefeslerini birbirlerine üflediler. Sonrasında ise Yuta hafifçe dudaklarını aralayıp Sicheng'in alt dudağını ısırmıştı.

Adore † YuwinWhere stories live. Discover now