~5~ Aşkın Koyu Tonları...

646 314 599
                                    

Selam, hoşgeldiniz.

Uzun bir bölüm ile karşınızdayım.

Oy ve yorum yapmayı unutmayın.

( daha düzenlemedim Betimleme eksiklikleri yazım hataları mantık hataları olabilir üzgünüm :)

İyi okumalar.

Kitap sembolünü unutmayalım 🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸

Kitap sembolünü unutmayalım 🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

5.bölüm
Aşkın koyu tonları...

***

Hayaller aldatmacaymış, bunun yeni farkına vardım. Aslında en büyük düşmanlarımız hayaller, bize olmayan şeyleri olacakmış gibi yansıtıyorlar ve biz koca bir hiç uğruna savaşıyoruz.


Bize en büyük ihanet eden kalpmiş, aklımıza ihanet eden mantığımıza ihanet eden kendi bildiğini okuyan kalp.

Aslında önemli olan sevmek değil her ne olursa olsun sevdiğinden vazgeçememektir.

***

Fikret Demirkan.

Karşımda yüzünde alay dolu bir sırıtış Çiçeğe bakıyordu, Çiçek ise  bir kaşık suda boğmak ister gibi.

"Boran görmeden defol git buradan! " Çiçeğin sert çıkışına karşı, Fikret denen adam istifini hiç bozmadan konuştu.

"zaten buraya Boran'ı görmeye geldim, bir de yeni misafirimize bakmaya" yine gözlerinin odağı ben olmuştum.

"Boran dan uzak dur pislik herif"

Çiçek tıslayarak konuşunca adam omuz silkti.

"konuşup gideceğim, uzatma"

Gitmeden son kez ikimize bakıp.

"görüşeceğiz güzellikler" diye mırıldandıp gitti.

Bakışlarımın  odağı Çiçek oldu.

Kollarımı göğsümde birleştirip dik dik baktım.

"bu adam kim"

"yakında öğrenirsin" umursamaz tavrı karşısında sinirlendim.

"hayır şimdi öğreneceğim, kim bu adam? "

Abartılı bir şekilde göz devirdi.

"Hazal bak iyi kızsın, hoş kızsın, ama çok meraklısın bunu sana söyleyemem Boran ne zaman isterse söyler"

Lavinia (ölüm çiçeği) Where stories live. Discover now