Davet

3 0 0
                                    

"Şey...Mr Scott?"

Kuzgun siyah saçlı adam bilgisayar mionitöründen başını kaldırdı ve soğuk gri gözlerini karşısında duran güvenliğe kenetledi. Her zamanki monoton ses tonu ile cevap verdi adama.

"Evet?"

"Adınıza gelmiş bir mektup var..aslında mektup da sayılmaz. Sanırsam bir davetiye a-ama ah açmadığım için  bilmiyorum sadece bir tahmin. Yanlış anlaşılsın istemem."

Kuzgun saçlın adam kendisinden çekinen şahısın tepkilerini komik bulmuş olacak kiyüzünde hafif bir sırıtış belirmişti.

"Teşekkür ederim Matthew."

Davetiyeyi yavaşça elinden aldı ve son kez tebessüm etti,adam da kısa süre içinde yerine geri gitmişti. Felix Merakla davetiyenin üzerine baktı ve sonrasında açmaya karar  verdi. 

Sevgili Mr. Scott;

Kız kardeşimi bulma konusunda bana ettiğiniz yardım için teşekkürlerimi sunarım fakat bunun yeterli bir teşekkür olduğunu zannetmiyorum. Cumartesi için düzenlediğim davete onur konuğum olarak gelmenizden büyük mutluluk duyarım. Minnetimizi herkesin içinde dile getirmek isterim. Davet kendi malikanemde saat 20.00 da olacaktır. Umarım ki orada görüşebiliriz. 

                                                                                                                                    Sevgilerimle Clara Hopkins

Sıkıntıyla bir iç çekti ve davetiyeyi bilgisayar çantasına koydu. Davet tarzı şeyler pek kendisine göre değildi,genelde sessiz ve sakin ortamlarda yalnız başına çalışmayı severdi. Aslında...birilerine bağlanmaktan korkuyordu. On iki yaşındayken on yaşındaki küçük erkek kardeşini kaybetmişti. 

12 Yıl Önce...

Bir sonbahar günü,saat 19.00 civarında küçük erkek kardeşi ile annesinin izni ile dışarı çıkmışlardı. Felix kardeşine dönüp ona doğru hafifçe eğildi.

"Burada bekle tamam mı? birini gördüm. Beş dakika içinde geleceğim bir yere kaybolma."

Sarışın minik abisine naif bir ifade ile bakarken kafasını sallamakla yetindi ve beklemeye başladı. Yine de yüzünde sanki bu anı bekliyormuş gibi bir ifade vardı. Kendi kendine acının tatlı tebessümünü takınırken abisinin arkasından baktı.Felix gerçekten de beş dakika içerisinde kardeşinin olması gereken yere geri dönmüştü. Fakat onu göremiyordu. İlk başta paniğe kapılmadan sadece etrafına bakınıyordu,hiç bir yerde göremeyince korkuyla nehire doğru yaklaşıp yansımasına bakmaya başladı. Kardeşi yüzme bilmediği için nehire düşüp boğulduğunu düşünmüştü. Yine de bu duruma sevinse mi üzülse mi bilememişti çünkü orada da yoktu. Korkuyla başını kaldırıp seçtiği tarafa koşmaya başlarken bir yandan da bağırıyordu.

"Lonnie! Neredesin? Eğer şaka yapıyorsan gerçekten komik değil!"

Hala ne bir ses ne de kardeşine dair bir iz yoktu. Beş dakika içerisinde nereye kaybolmuş olabilirdi ki?!  Sanki çocuk oraya gitmiş ve buharlaşıp gitmişti. Belki de öyle olmuştu çünkü bu kayboluş 12 yıl kadar sürmüştü..

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 07, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Ucube MalikanesiWhere stories live. Discover now