sweet hearted || vrosé ✔️

f o u r

Annem arıyor...

Korkarak cevaplama tuşuna dokundu.

"Neredeysen konumunu at. Şöför Kang seni almaya gelecek. Bu kadar aylaklık yeter Roseanne Park."
Annesi öğrenmiş miydi?
Eğer piyano kursuna gittiğini öğrendiyse bir daha evden dışarı yanında kimse olmadan çıkmazdı. Akşam için Taehyung'a sözü vardı.
Peki o ne olacaktı?

On beş dakika sonra şöför onu eve getirmişti. Belki de çoğu kişinin dışarıdan baktığında imrendiği bu ev aslında buram buram kasvetle kaplıydı. Evin içindeki kimse gerçekten mutlu değildi. Tonlarca entrika ve yalan dolapları dönüyordu. Chaeyoung eve gitmek istemiyor oluşuda bundandı. Genç kız her şeyin farkındaydı.
Babası, annesini yirmi küsür yaşında genç bir kadınla aldatıyordu. Üstelik ilk seferi de değildi. Annesi bunun farkındaydı sadece görmezden geliyordu çünkü ayrılırsa şimdiki kadar zengin olamayacaktı. Babasının önceki eşinden olan ağabeyi, Chaeyoung'dan ve üvey annesinden nefret ediyordu. Onunda tek derdi para olduğundan hala onlarlaydı. Çünkü para yoksa aldığı uyuşturucularda yok demekti. Ya da gizlice verdiği seks partileri...

Dışarıdan bakıldığında Park ailesi, temiz ve asil oluşuyla bilinirdi. Gerçeği evin içinde dönen küfürleri, pislikleri ve dolapları kimse bilmiyordu.

Bilmeyecekti de.

"Bana mantıklı bir açıklama yap.
Açıklaman yoksa eğer, cezan hazır."
Bayan Park koltukta büzülmüş gibi oturan kızına doğru konuşarak ellerini önünde bağladı.

Chaeyoung tüm ihtimalleri düşündü. En mantıklı yalanı arıyordu. Annesinin piyano olayını bilip bilmediğini de bu şekilde anlayabilirdi.

"Kütüphaneye gidiyorum."
Deyip annesinin ifadesini kontrol etti.
Bugün şöförünün aldığı pastanenin hemen karşı tarafında bölge kütüphanesi vardı. Chaeyoung'un okulundan kimse oraya gitmezdi. Bu yüzden aklına en işlevli yalan bu gelmişti.

"Akademiye gitmek varken kütüphaneye gitmek mantıklı mı?!"
Diye yükseldi kadın.

Chaeyoung ani bağrışıyla irkildi.
"Herkes param var diye notlarımın yüksek olduğunu söylüyor. Onları susturmak istedim. Param olmadan da başarabile-"
Lafını kesen sol yanağına inen tokat olmuştu.

Kafası yana düşen genç kız bir süre o şekilde kaldı.
"Para olmadan bir halt beceremezsin sen! Boş boş gövde gösterilerini kes ve sana ne dendiyse onu yap Roseanne."

Genç kız cevap vermedi. Annesinden yediği tokattan dolayı kafayı yemiş gibi hissediyordu.
'Tek bir tokat bile beni kudurtmaya yetti. Taehyung nasıl sakin kalıyor?' Diye düşündü.

O sırada ne annesi ne de ona belirlenen gelecek umarındaydı.

Duvar saati akşam altı buçuğu gösteriyordu. 'Taehyung hala onu bekliyor muydu?' 'Jisung pastaneden ayrılınca tekrar Taehyung'un yanına gitmiş miydi?' 'Ona zarar vermiş miydi?' Chaeyoung aklını bu soru işaretleriyle meşgul etmeyi seçti. Kendi sorunlarını göz ardı edip unutmayı yeğledi.

Bahsedilen gibi Jisung ve Choi ailesi o akşam yemeğine Park Konağına gelmişti. Chaeyoung sessiz bir yemek olması için çenesini kapalı tuttu. Vicdanı onu rahatsız ediyordu lakin eğer şimdi o konuya değinmeye çalışsa Jisung onu bu masa da mahvederdi.

Chaeyoung tekrar içine attı.

Patlayana kadar içine atamaya devam edecekti. Zaten anlatabileceği kimse yoktu. Taehyung? Onu sadece iki gündür tanıyordu. Üstelik çocuğun derdi başından aşkındı bir de Chaeyoung araya girmemeli, diye düşündü.

O günden sonra genç kızın peşine şöförü takıldı. Nereye giderse beraber olacaklardı.

Saat gece yarısıydı. Taehyung, oturduğu banktan kalktı. Suratı her zamanki gibi hiçbir duygu kırıntısı yoktu. Lakin bugün ayrı bir soluk gözüküyordu.

'Kimseye güvenme.'

Bunu tekrar hatırlattı kendine.