Hırçın dalgalar hiddetle karaya vuruyor, öfkesini kum tanelerine doğru savuruyordu. Yelkovanın her akrebin üzerine devrilişinde gök biraz daha hüzünle buğulanıyordu. Kara çarşaf semaya iyice çekilmiş, ay hüzünle gülümsüyordu yeryüzüne.
Kadir sıkınt...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oysaki gözyaşı acının ıslak imzasıydı🍂
Yeni bir bölüme merhaba diyelim o zaman. Çok fazla konuşmadan sizi hikaye ile başbaşa bırakıyorum.
Bölüm şarkısı: Cem Adrian & MarkEliyahu: Kül
Keyifli okumalar ❣️
Zifiri karanlıkta acıklı bir melodi çalmaya başlamış zamanı kendine esir etmişti. Melodinin tınısı yalnızca duymak isteyenlere ulaşıyordu. Kimisi duymasına rağmen kulak ardı ediyordu fakat kimisi bu kadar güçlü kalamıyor melodiye yenik düşüyordu.
Yenik düşenlerden biri de Liya'ydı. Kulağında susmak bilmeyen melodi ince bir sızı yayıyordu yüreğine. Kirpikleri her zaman ki gibi yine ıslanmıştı. Elleri istemsizce yer yer yırtılmış kazağının cebine kaydı. İçinden bir tarafı hafif yanmış bir fotoğraf çıkardı. Mavi göz harelerine yaşlar hücum etti.
Fotoğrafta kırklı yaşlarda bir adam , göz altları kırış kırış fakat yüzünde kocaman bir gülümseme. Hemen yanında ise küçük bir kız çocuğu. Sefalet yüz hatlarına işlemiş sanki. Gözlerinden yorgunluk okunuyor. Fakat her şeye rağmen o da kocaman gülümsüyor.Fotograftaki adam Liya'nın babasıydı. Genç kız derin derin baktı elindeki fotoğrafa. Ve gözlerinin önünden hiç gitmeyen o gün , Canından son parçanın da koparıldığı gündü. Herşeyden çok sevdiği babasını kaybettiği gündü. Aklından bir an olsun çıkmayan o sahneler tekrar gözlerinin önüne serilmişti.
YEMEN 3 HAZİRAN 2018
Sesler birer fısıltı olmuş kulaklarını çınlatıyordu genç kızın . Ardından fısıltılar çığlıklara dönüşüyordu. Bir patlama sesi yer edindi beyninde. Hiç susmayan hıçkırıkları kendisi ile birlikte davet etti. Şimdi babasının neşeli sesi konuk oldu kulaklarına.
- Seni çok seviyorum Liya. Sen Sabrımın en güzel meyvesisin.
Babasının sözleriyle gülümsüyordu genç kız . Sanki onu bir daha hiç görmeyecekmiş gibi bir his yer edindi yüreğinde. Işıltılı göz harelerine koca bir hüzün belirdi. Gizleyemedi bu kez duygularını. Uzun ince parmakları ile babasının sakallı yanaklarını okşadı. Ayak uçlarına yükselerek yanağında ki çukura bir öpücük kondurdu.
- Yapma Liya'm. Her şey çok güzel olucak. Seni temin ederim. Hadi şimdi git.
Genç kız yüzündeki hüzünü silemedi. Fakat ayakları geriye doğru hareket ederek oradan yavaşça uzaklaşmaya başladı. Duvardaki paslanmaya yüz tutmuş saat bütün kuvveti ile çarpmaya başladı.
