10 || pizza first

1.1K 143 51
                                    

"Önce yemek mi sinema mı?"

Ellerimi koyu mor renkli montumun ceplerine sıkıştırıp botlarımı yere sürte sürte yürürken çok üşüyordum; hava buz gibiydi, hafifçe kar yağıyordu. Rüzgar yüzümün iki yanına salık bıraktığım saçlarımı arkamdan şiddetle savuruyordu fakat gözlerime girmesini engellemeyi çoktan bırakmıştım.

Bir de yemek konusu vardı tabii, önümde zararlı şeyler tıkınacaklardı ve ben sadece izleyecektim.

"Önce yemek!"

"Önce sinema!"

Donghyuck'un gereksiz sorusuna herkesin ağzından farklı bir cevap çıktığında abartıyla gözlerimi devirdim çünkü her seferinde neden bu konunun geçtiğini anlayamıyordum. Yine kavga edeceklerdi, arından her zaman olduğu gibi önce sinemaya gidecektik fakat zaten benim için bir şey fark etmiyordu.

"Ya, aç aç film mi izlenir aptal?" hemen solumda yürüyen Sun, Hyunjin'in omzuna yumruğunu geçirerek sorduğunda Hyunjin sesli bir şekilde gülmüştü.

"Sen zaten hep açsın kızım," dedi ardından, "Pek bir şey fark edeceğini sanmıyorum."

İkisi birbirlerine laf sokmaya devam ederken Donghyuck yanımda telefonuyla ilgileniyordu. Parmakları hızla ekranda dolaşıyordu, bu yüzden birileriyle mesajlaşıyor olduğunu tahmin etmiştim.

Jeno ve Jaemin ise, birkaç adım önümüzden yürüyorlardı. Jaemin hevesli bir şekilde LOL hakkında konuşurken Jeno pek oralı durmuyordu; hatta alt koridorda kullandığı Ashe'yi hiçbir şampiyona değişmeyeceğini biraz önce söylememiş olsaydı oyunun isminden başka bir şey bilmediğini düşünecektim.

Daha fazla yağan kar altında yürümeden alışveriş merkezine vardığımızda eldivenlerimi ellerimden çıkarıp çantama atmıştım, ardından şimdiden ısınmaya başlayan parmaklarımla saçlarım üzerindeki karı silkeledim.

Daha sonra beraber yürüyen merdivenlerden alt kata inmiş ve bu sefer de hangi filme gideceğimizin kavgasına başlamıştık, açıkçası film izlemek ile de ilgilenmiyordum. Pek havamda olduğum söylenemezdi, ayrıca bahsettikleri korku filmi tamamen ilgi alanımın dışındaydı; korlu filmi izlemekten fazlasıyla korkardım çünkü.

Sonunda korku filminde karar kıldıklarında atı kişi, tıpkı bir sürü gibi ismini bile bilmediğim saçma sapan bir korku filmi için salonun koridorlarında ilerledik, ardından Hyuck ve Jaemin patlamış mısır almaya gitmek için yanımızdan ayrılmışlardı.

Henüz boş olan salonda en ortada oturmak istediğini bağırıp oturacağımız sıraya koşmaya başlayan Sun'ın arkasından, onun tersine büyük bir sessizlikle ilerleyen Jeno ve ardından Sun'a ne kadar ciddiyetsiz olduğuyla ilgili laf sokan Hyunjin ve yalnızca merdivenleri çıkan ben koltuklara yerleşmiştik. Oturduğum koltuğun çift olduğunu Donghyuck yanıma oturduğunda fark etmiştim, elindeki kovalardan birini Hyunjin ile Sun'a verirken yemeyeceğimi bildiği halde diğerini de kucağıma bıraktı.

Donghyuck sonunda montunu çıkarıp yerleşebildiğinde yanına asacağı montu aldım ve bacaklarıma örttüm çünkü üşüyordum; yılın on bir ayı kar yağışı alan bir bölgede yaşıyor olmamız önemli değildi, ben sürekli üşüyordum.

Yaklaşık iki saati Donghyuck'un omzunda uyuyarak geçirmiştim çünkü henüz korku filmi izleyecek kadar delirmemiştim. Beni uyandırdıklarını ya da yemek katına kadar nasıl götürdüklerini hatırlamıyordum ama gözlerimi tam anlamıyla açabildiğimde siyah tonlarında döşenmiş bir pizzacının yumuşak koyu gri koltuklarında oturuyordum.

Yanımda Sun vardı, diğer yanım ise bize somonlu salata almaya giden Hyunjin'in yeriydi. Karşımızda kardeşim ve arkadaşları oturuyor ve hokeyden bahsediyorlardı ki bu konuya bunca zamandır girmemelerine şaşırıyordum zaten.

the red queen effect :: jung sungchanWhere stories live. Discover now