1.Bölüm Ben oraya gitmem.

3.6K 133 25
                                    

Okulumun bitmesine 1 sene kaldı ve ben ögrenci değişim programıyla yurtdışında okuyacağım son senem. Tabi en yakın arkadaşım Yasmin ile birlikte. Yasmin benim en yakın arkadaşım liseden beri onunla en büyük hayalimiz İngilterede okumaktı. Bu yüzden aynı üniversiteyi farklı bölümleri kazandık o mimarlık okuyor, ben ise iç mimarlık okuyordum. Tamam kızmayın aslında fazla bi farkı yok ama olsun bizim için farklı.

Ögrenci değişim programı sınavına tam 1 hafta kaldı gecemiz gündüzümüz olmadan günlerdir çalışıyoruz Yasminle, zor ama gayret ediyoruz hayalimiz için.

Saat 03.45

Abimin odaya girmesiyle uyandık ikimizde.

-Kızlar ne yapıyorsunuz masa da hâlâ yatmadınız mı?

+Abi ders çalışıyorduk uyuyakalmışız ya.

-Yatın hadi sabah sizinle konuşmam gereken şeyler var. Uyumalısınız bu yüzden iyi geceler.

+Sana da.

Yasmin sadece bakıyordu. Hiç ses çıkarmadan uyku sersemiyken ayrı bir tatlı oluyor bu kız. Yasmin yattıktan sonra uyku tutmadı beni. Abim bizimle sabah konuşacağını söyledi neden acaba bu beni tedirgin ediyordu. Çünkü abim eve gelmezdi hatta sadece ay da 2 ya da 3 defa fazla gelemezdi açıkcası ya yurtdışına toplantılara giderdi ya da şirkette sabahlardı. Bizim ailemiz hep böyleydi babam abimle ben küçükken eve geç saatlerde gelirdi o zamanlar şirketimiz büyüme aşamasındaydı o nedenle geç saatlere kadar çalışırdı. Şimdi ise şirketimiz büyüdü babam yerini abime verdi ama bu seferde yabancı ortaklar çıktı. Şimdi diyorsunuz peki böyle varlıklı bir ailenin kızı neden yurtdışında okumamış. Abim Türkiyede kendi emekleriyle kazandı üniversiteyi yurtdışında ki üniversitelerden de master için davet edildi. Ben de onun gibi olmalıyım en azından onun gibi çalışkan ve azimli. Bu yüzden bende kendi emeklerimle kazanmak istiyorum birşeyleri. Ben bu çabalarımı gören Yasminde bana destek olmak için benimle birlikte okumaya karar verdi.

Sabah şımarık Yasminin bana seslenmesiyle uyandım.

-Balım, Balım uyan heeeyyoo Balım diyorum kızım uyansana yaaa.

+Ne bağrıyosun kızım kulağımın dibinde??

-Ateş abi seni çağırıyor, uyan kahvaltı yapıcakmışız.

+Tamam. Geliyorum ya.

Evet adım Balım. Balım Özdilge. Adıma şaşırdığınızı biliyorum ama herkes şaşırıyor bu yüzden alıştım. Annemin gariplikleri işte. Şaşırılacak birşey yok aslında.

-Günaydın küçükhanım.

-Günaydın efendim.

+Günaydın Aynur abla. Günaydın Nefise abla.

+Oooo abicim benim için mi hazırlattın. Bu sofrayı.

-Balım konuşmalıyız abicim. O yüzden kahvaltıda konuşmalıyız diye düşündüm.

+Peki. Abicim sen nasıl istersen.(Tamamen gerilmiştim aslında)

+Nuransultan nerde inmedi mi daha?

-Bahçede annem. Gelsin kahvaltıya geçelim.

Evin içinde gergin bir hava vardı sanki. Yasmin annesiyle konuşuyordu telefonda biz annemi beklerken.

Annemin içeriye girmesiyle Yasminin telefonu kapatması bir oldu. Hep birlikte oturduk sofraya bir sessizlik çöktü sanki. Yasmin bana bakıyordu ben Yasmine ikimizde sadece abimin ne diyeceğini merak ediyordu ve sessizlik birden bozuldu.

Annem, Ateş kızlara artık fikrini ve düşüncelerini söylemelisin dedi.

Abim elindeki fincanı bıraktı ve konuşmaya başladı;

Kızlar şimdi beni, bana itiraz etmeden dinlemelisiniz ve konuşmamın bitmesine kadar beklemelisiniz. Bakın kızlar 7 yıldır tek hayalinizin İngilterede okumak olduğunu ve buna ne kadar çabaladığınızı biliyoruz. Fakat ben ve aileleriniz bunu desteklemiyoruz. Ben İngilterede okudum ve oranın size bir getirisi olacağını eskisi kadar düşünmüyorum. Tamamen eğitim yönünden getirisi olabilir ama kişilik olarak sizi değiştirede bilir. Hem orada tek olacaksınız ne ben ne de aileleriniz yanınızda olabilecek. Ben tam bunları düşünürken Koreli ortağımız Sung Yang bana Kore de okuyup okumayı düşünmeyeceğinizi sordu. İlk başta kızlar bunu onaylamaz desem de düşününce bana mantıklı geldi benim bile en çok toplantılara gittiğim bir ülke ve orada bir çok ortaklarımız var. Eğitim sistemide gayet iyi ve farklı kültürler ögrenebileceğiniz bir ülke. Hem okulunuzda Koreyle değişim programını destekliyor. Bunu iyice düşünün. Ben şimdi toplantıya gidiyorum. Görüşürüz dedi ve çıktı.

Yutkunamıyordum. Boğazım düğümlenmişti sanki. Abimden kazık yemiş gibi hissediyordum. Ben yıllarca İngiltere hayalini kurayım. Ama abim ortaklarıyla konuşup Koreye göndermeye karar versin bizi. Allahım delireceğim. Yasmine baktığımda ağzı açık bana bakıyordu. Annemse sadece çayını yudumluyordu. Yasmin şoku atlatamamıştı. Ve dediği tek cümle ; Ateş abi ciddi değil değil mi? oldu.

Son kez Yasmine baktım ve kafamı anneme çevirip elimi masaya vurdum. BEN KOREYE GİTMEYECEĞİM ANNE.

Umarım beğenmişsinizdir. Düşünceleriniz bir an önce bana söylemelisiniz bu yüzden yorum yapın lütfen. Ona göre yazmaya devam etmek istiyorum. Okuyan herkese teşekkürler.

Aman Tanrım Kore MiWhere stories live. Discover now