10.Bölüm Takım Elbise

1K 57 9
                                    

Nam Jin ve arkadaşlarıyla kampa gideli iki hafta olmuştu. Çok keyifli olmasa da normal bir kamp yapmıştık. Daha sonra 1 hafta Nam Jin' i hiç görmedim diyebilirim. Okula gelmiyordu. Babasının işleriyle ile ilgilendiğini duyuyordum. Sonra ki 1 hafta ise okula geldi ara sıra görüştük. Okulda ne kadar sık karşılaşırsak diyelim. Farklı fakülteler olduğu için biraz zor oluyor Nam Jin'i görmek. Ama bu hafta sonu onu göreceğimden eminim diyebilirim. Bu hafta babasının şirketinin şube açılış partisi var. Abim de bu açılış için Türkiye'den Kore'ye geliyor. Eğlenceli bir hafta sonu olucak gibi geliyor.

Salonda kanepe de yatarken Yasminin sesiyle televizyondan dikkatimi dağıttım.

-Bal. Canım bu hafta sonu ne giyiceksin karar verdin mi?
+Yok Yas ya. Off abim geliyor ama ne yapıcam bilemiyorum. Sen ne giyiceksin?
-Nıç bilmiyorum. Ri Young' da orada olacak güzel gözükmemiz gerektiğini düşünüyorum.
+Aaa evet unuttum onu ben. Güzel bir şeyler bulmalısın Hatunum.
-Kesinlikle.

Yasmin'de kanepeye yanıma uzandı. Popoma kafasını koydu ve konuşmaya tekrar başladı.

-Türkiye' den buraya gelmek ve burda okumak. Ahh biz ne yapıyoruz Bal.
+Bunu bana sen mi söylüyorsun? Hani Koreli erkekler yakışıklıydı burada okumalıydık.
-Televizyondaki oppalar hâlâ yakışıklı ve okuldakiler de ama ah bilmiyorum neyse.

Kanepeden hızlıca kalktı ve tekrar konuştu.
-Ben markete gidiyorum. Birşey istiyor musun?
+Eveeet. Bana lolipop alırmısın?

Bu cümleden sonra Yasmin gülme krizine girmişti. Kore'ye geldiğimizden beri izlediğim Kore dizilerinin etkisiyle ağzımla lolipopla dolaşır olmuştum. Gerçekten bazen oppalara ben bile özeniyorum. :D :D

Yasmin markete gittikten sonra telefonuma gelen mesaj'a baktım.

-Ev demisin?
+Evet.
-Aşağıdayım.
+Bekle. Geliyorum.

Aşağı indiğim de apartmanın kapısının önünde duruyordu.

-Nasılsın?
+İyiyim sen?
- İyiyim. Şey aslında eğer zamanın varsa bana biraz ayırabilirmisin?
+Tabi.

Arabaya bindik ve gangnam da bir mağazaya geldik. O kadar kılıksızdım ki anlatamam. Öylesine aşağı inmiştim. Nam Jin ise gayet hoş giyinmişti. Pahalı ve şık bir mağazadaydık. Erkek giyim mağazasındaydık.

-Bana takım elbise seçmeliyiz haftasonu için.
+Anladım.
-Yardımcı olmanı istiyorum.
+Tamam.

İlk önce çok çekinmiştim. Abimden başka bir erkeğin kıyafetlerine karışmamıştım şimdi ise Nam Jin'e hafta sonu olan açılış için kıyafet seçiyordum.

İlk giydiği siyah takım çok yakışmıştı. Erkeksi ve yakışıklı gözüküyordu fakat takımın üzerindeki çizgi desenleri onu yaşından baya büyük göstermişti. Daha sonra giydiği takım ise fazla beyazdı. Iggh yakışmamıştı ama o gine de yakışıklı gözüküyordu. Sonrasında ise 12' ye yakın takım elbise denedi her denediği vücuduna yakışıyordu ve yüzü hepsinde ön plandaydı. Ama ya onun tarzına uymuyordu ya da benim tarzıma. İlk başta çekinerek söylesem de daha sonra giydiği takım elbiseler hakkında ki düşüncelerimi hemen söylüyordum. Son giydiği takım ise Siyah ile Lacivert arasında bir renkti 1.80 lik boyuna çok yakışmıştı. Fazlasıyla yakışıklı ve çekici gözüküyordu.

-ÇOK SEKSİ OLDU.

Evet bunu yüksek sesle söyledim. Aaah utanıyorum ordaki çalışanlar bile gülümsedi ve kahkahaya boğuldular. Abartılı bir tepkiydi. Nam Jin ise gülümsedi ve;

+Seksi görünmek benim özelliğim.

Öksürmeye başladım. Kıpkırmızı olmuştum. Kıyafetlere uygun ayakkabılar seçtik ve mağazadan ayrıldık. Ha bu arada merak etmeyin denediği diğer 14 takım elbiseyide aldık. Çünkü hepsini beğendiğimi çok belli ettim. Tepkilerimle ve düşük çenemle.

Aman Tanrım Kore MiWhere stories live. Discover now