20. Bölüm Karşılıksız Aşk

640 52 9
                                    

İlk olarak herkesten özür dilerim. Çok uzun zamandır yazamadım fakat biliyorsunuz üniversite sınavına hazırlanıyorum. Çok yoğunum kusura bakmayın. Keyifli okumalar. :)

Balım' ın gözünden;

-Bugün kendime sözümü tuttum. Hoşlandığım adamla birlikte, şirin bir yer de güzel ve keyifli yemekler yedim.

+Balım sen? Sen ne? Ah ne diyeceğimi bilemiyorum gerçekten. Ah bu şimdi...

-Nam Jin ben, ben gerçekten seninlw mutluyum. Bana bir şey demek zorunda değilsin. Sadece sana karşı olan hislerimi bilmeni istiyorum.

+Bu beni çok şaşırttı Balım.

"Neden" diye soramadım. Sadece öylece gözlerine baktım. Bende şaşkınım çünkü ona hislerimi açabileceğimi ben bile bilmiyorum. Bir anda onunla yemek yemek istedim bir anda oldu. Nam Jin'in gözlerinde şaşkınlıktan çok imkansızlık gördüm. Benim için imkansız olduğunu hatırlatan gözler. Bir kez daha bana bakıyordu.

-Eve gidelim mi Nam Jin?

+Ahh tabi nasıl istersen.

Arabaya doğru yürümeye başladık. Hiç konuşmadan yürüyorduk. Sanki her adımla daha sessizliğe ilerliyorduk. Çok utanıyordum. Hislerimi nasıl bu kadar çabuk dökebildim ona bilmiyorum fakat bir yandan da kalbimin üstünde hafifleme hissdiyordum. O kadar hızlı yürüyorduk ki hemen arabaya gelmiştik. Arabaya bindiğimizdede sessizlik olmuştu eve gidene kadar bir sessizlik. Nam Jin'lerde kalıyorduk bir süredir. Nam Jin'in babası öyle istemişti. Daha güvende olduğumuzu düşünüyordu.
Eve geldiğimizde arabadan inecekken Nam Jin bir an duraksadı.

-Balım!
+E-evet.
-Gece yatmazsan havuz başındaki çardağa gelir misin?
+T-tabi.

Arabadan nasıl indim bilmiyorum. Elim-ayağım titriyordu resmen. Heyecan dan mı? Yoksa gergin hissettiğimden mi bilmiyorum. Boşlukta hissediyordum. Hızla eve girdim.

-Nam Jin bey gelmiyor mu efendim?
Balım hanım?
Balım hanım iyi misiniz?

+Ahh pardon?
Ne dedin? Kusura bakma duymadım.

-Efendim iyi misiniz? Nam Jin bey de gelecek mi demiştim ama.

+Şey yorgunum biraz. Nam Jin'i bilemiyorum gelmeyecek galiba.

Odama çıkmamla yatağa uzanmam bir olmuştu. Her anı tekrar tekrar düşünüyordum. Nam Jin'le tanıştıktan sonra ki tüm anımı, ne kadar kızsam da hep bana değer vermişti. Her zaman önemsemişti beni? Ya şimdi? "Aaaaaaaaa aaaahhh ağlamak istiyorummmmmm ben niye bu kadar mal bir kızımmm."
Yatakta ayaklarımı vuruyordum yorgana.

Kapının tık tıklanmasıyla hemen toparlandım.

-Girin

Kapıyı yavaş yavaş açtı ve kafasını içeri uzattı.

+Bal iyi misin?

-Ahh Yas. Öldür beni ne olur? Yaaaaa yaaa yaaa kendimi parçalara ayırmak İSTİYOOOORUUUM!!!

+Oha kızım sakin ol. Ne oluyor Bal?

-Aaaaaah ahhh ben bir bok yedim.
Hem de büyük bir bok kardeşim.
+Kızım ne oldu anlatsana...

-Ben-ben salak gibi Nam Jin'e ondan hoşlandığımı ima et-t---

+Ohaaa ohaaa LAN ohaaaaa Lann Oluuuum Ohaaa Lan Ya Ohaa Lan NASIL BİR DAKİKA Lan ben yanlış anlamadım değil mi? Sen şimdi gitt--

-Tamam sus evet gittim ima ettim

+Ohaaaa lan ohaaa ötesi bu. Eeee o ne dedi? Nam Jin ne dedi? Hı söylesene hadiiii.

-Hiç bir şey demedi. Dondu ve kaldı.

+Oha lan. Nasıl ya tepki vermedi mi? Ama çocukta haklı şok olmuştur.

-Vurrr beni Yasssss.

+Şttt geçicek.

Yasminin kucağına yattım ve biraz beni avutmasını dinledim. Çünkü aşkımı itiraf etmiştim ve karşılık bulamamıştım resmen.

3 saat sonra

Saat gece yarısını geçmek üzereydi. Ve beni uyku tutmuyordu. Nam Jin bana arabadan inerken "gece uyumazsan havuz başındaki çardağa gelir misin" demişti. Bir den aklıma geldi. Odam dan balkona çıkıp havuza bakındım. Evet oradaydı oturuyordu. Hızlıca üstüme bir hırka aldım ve merdivenlerden aşağı inip bahçeye geçiş kapısına yöneldim. Çalışanlar yatmıştı. Yasmin ise hem uyumuştu. Ertesi güne erken kalkıp okula gitmesi gerekiyordu. Bende bundan faydalanıp rahatça kimseye görünmeden bahçeye çıktım. Adımlarımı yavaşlatmıştım. Nam Jin'i görebiliyordum çardakta oturuyordu.

-Gelmişsin
+Hıı-hıı
-Geç geldim. Seni bıraktıktan sonra Ri Young'la bizim çocukların yanına uğrayacaktık.
+Ah öyle mi? Sorun yok.
-Balım. Ben seninle konuşmak istedim çünkü ş-şey bugün bana kurduğun cümleler benim için çok anlamlı ve değerliydi. Balım ben sana kapılmaktan korkuyorum. Gülüşün, bakışın, sessin, sözlerin, yüzün her saniye senden bir kez daha hoşlanmamı sağlıyor. Kısacası senden hoşlanıyor bu adam. "Kalbine tutunan adam olmama izin verir misin Balım?"

Aman Tanrım Kore MiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin