16. BİTİŞ YA DA BAŞLANGIÇ

440 90 237
                                    

Herkese merhabaa...

Bölüm Şarkısı: Ed Sheeran - Perfect

Bölüm sonunda görüşürüz :)

Bölümü oylamayı ve bol bol yorum yapmayı unutmayın ❤️

İyi Okumalar :)

☯️☯️☯️

Duhan'ın söylediklerinin şaşkınlığını üstümden henüz atamamış olmama rağmen ellerimi masaya koyarak sandalyemden kalktım. Benim ki kadar şaşkın bakan gözler ile Duhanı izleyen Alin kalkmam ile arkasını dönüp salondan sert adımlar eşliğinde çıktı. Ben olduğum yerde durarak Alin'in arkasından baka kaldım.

"Gidip Levni'yi uyandırmayı düşünüyor musun Biray?"

Gözlerim Duhana döndüğünde başımı hafifçe olumlu anlamda salladım. Daha fazla olduğum yerde dikilmemek amacıyla hızla salondan çıktım. Levni'nin odasına giderken düşünmeden edemiyordum. Duhan aramızda ki buzları eritmeye mi çalışıyordu yoksa bu bir göz boyaması falan mıydı? Duhan'ı anlamak gerçekten zordu. Bir yandan Levni ile çok benziyorlardı bir yandan da birbirlerinden çok farklılardı. Hele ki Duhan. Gerçekten bazen o adamın akli dengesinin yerinde olup olmadığını bile düşünüyordum. Duhan'ın adım seslerini duymam korkmama sebep bile oluyordu. O derece ondan ürküyordum. Levni gibi birinden korkmayan ben Duhan'dan fazlasıyla korkuyordum.

Levni'nin odasının kapısına gelince hafifçe kapıyı tıklattım. Ses gelmeyince kapıyı yavaşça açarak hızla içeri girdim. Kapıyı ardımdan kapattığımda hızla yatağa baktım. Levni sabah kalktığımda onu nasıl yatağımda uyuyor bir vaziyette bulduysam şuan da kendi yatağında öyle yatıyordu.

Tek bir farkla.

Üstü çıplaktı.

Vücudunda ki kaslar resmen bana görsel bir şölen sunuyordu. Derin bir nefes alıp vererek dudaklarımı yaladım. Yavaş adımlarla yatağa ilerledim. Gözlerim karın kaslarında takılı kalırken kaşlarımı istemsizce çattım. Bu adam yemeyip içmeyip hayvan gibi spor mu yapmıştı?

Tekrardan derin nefes alıp vererek ellimi Levni'nin omzuna koyarak uyanması için hafifçe dürttüm. Temas ettiğim ten parmaklarımı kor gibi yaktığında ani bir şekilde elimi geri çektim. Elimi henüz birkaç santim uzaklaştırmışken Levni hareketlendi. Uyandı korkusuyla sanki bir suç işlemişim gibi yerimde donup kaldım. Ve o an hiç beklemediğim bir şey oldu.

Ne olduğunu anlamadan beni sert bir şekilde yatağa çekti. Küçük çığlığımı bastırmayı başaramadığım sıralar bedenim Levni'nin yanına düşmüştü. Bir bacağım onun bacaklarının üzerindeyken gövdem koluna temas ediyordu. Ta ki o pozisyonunu bozana dek. Kolumda ki eli yavaşça karnımın üstünde kayarak belime dolandı. Uykulu bir homurtu çıkartarak bedenini sola döndürdüğünde gövdem karın kasları ile dolu olan karnına değmişti. İstemsizce kesilen nefeslerim ve kocaman açtığım gözlerimle ona baktım.

Yüzünde en ufak bir mimik aradım.
Yoktu, uyuyordu.

Fazla masum ve fazla derin bir uykunun içinde ne yaptığından habersiz bir şekilde uyuyordu.

Ancak bu yanlıştı.

Bana, bu kadar yakın olması benim için iyi değildi.

Hem de hiç iyi değildi.

"Levni kalk."

Sesim yalvarır gibi çıkmıştı. Bunu engelleyememiştim. Sözlerimin ardından bir kez daha kıpırdandı. Yastıkta ki kafası aşağı doğru kaydı ve boyun girintimde, yerini bulmuş gibi, durdu. Bu hareketiyle daha çok kıpırdanmaya başladığımda Levni başını iyice boynuma gömdü ve derin derin nefesler alıp verdi. Levni beni mi soluyordu? Gerçekten rüyada mıyım yoksa değil miyim merak ediyorum.

KİRLİ ELLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin