KİRLİ ELLER

8. RÜYALAR ve GERÇEKLER

Herkese kocaman bir Merhabaaa.

Bölüm şarkısı: XXXTENTACION: Changes

Burayı uzun tutmayacağım. Öncelikle 11-12 gün sonra gelmiş olan bölümüne kavuşmanızı taçlandırarak bölümü okuyun canlarım. Bölüm sonunu uzun tutacağım orayı okursunuz :)

Küçük bir not: Levninin soyadı SEREZ'Dİ biz Ayşe ile bunun Levni'ye uymadığını düşünerek ERARSLAN'A çevirdik.

İyi Okumalar :)

☯️☯️☯️

"Beyazını siktiğimin arabası!"

Levni'nin savurduğu küfürle dönüp ona baktım. Fazlasıyla sinirli görünüyordu. Araba alenen bir şekilde önümüze kesilmişti. Levni hareketlenip eliyle kontaktaki anahtarı çevirdi. Daha sonra elini kapıya götüreceği sıra duraksadı. Arabadan inecekti. Ama neden durmuştu. Bir anda bağırmasıyla korkarak yerimden sıçradım.

"Biray! Eğil!"

Komutunu aniden yerine getirdiğimde oda benim gibi eğilmişti. Sadece bir saniye sonrasında duyduğum silah sesiyle ön camın parçalar halinde düşmesi eş zamanda Levni'nin ellerinin kafamı örtmesi bir olmuştu. Korku ile harmanlanmış çığlığımı ardı ardına gelen silah sesleri bastırmıştı. Levni'nin tek elinin kafamdaki teması kesilince yumduğum gözlerimi hafifçe araladım. Az önce çevirdiği anahtarı ters yöne çevirip arabayı çalıştırdı. Ve hala eğilmiş bir pozisyondayken arabayı sürmeye başladı. Silah önce daha yakından gelmeye başladı. Ardından arabanın yan camları da teker teker kurşun sesiyle birlikte patladı.

Arabanın üstüne mi sürmüştü?

Silah sesleri her geçen saniye uzaklaştı ancak asla susmadı. Yeterince gittiğimizde Levni doğrulup arabayı sürmeye devam etti. Ve bir kaç kez arkasına dönüp bakmıştı. Ben hala korkudan sindiğim yerdeyken "Kimdi onlar?" diye sordum. Sesimin hem yüksek hem de titrek çıkmasına engel olamamıştım.

"Tahmin etmek zor değil."

Sinirli sesini duyduğum sıra araba daha da hızlandı. Olduğum yerde doğrulmak için hareketlendim.

"Çok fazla yakın mesafeden ateş açtılar. Amaçları öldürmek olsaydı o yakın mesafeden bunu kolayca yapabilirlerdi."

Düşüncelerimi onla paylaşırken hızla sola kırdığı direksiyon ile oturduğum yerde yalpalandım. Derince soluklandı ve "Amaçları zaten öldürmek değildi." dedi. Ve kısa bir an için gözleri bana döndü. Emin değildim, ama o yeşiller bu kez telaşlı görünüyordu.

"Sen iyi misin?"

Usulca kafamı salladım. Bana döndüğü o kısa saniyede eğer yanlış görmediysem yanağından çenesine giden o kısımda hafif bir kesik görmüştüm. Yavaş hareketlerle ona uzanmaya başladığımda araba yavaşlamıştı. Yaraya bakmak ve doğrulamak adına çenesini hafifçe tutup kendime çevirdim. Gözlerimiz kesişti önce. Ama ben hızlıca gözlerimi yaranın olduğu yere indirmiştim. Yanlış görmemiştim. Çenesini yola bakması için bıraktığımda bakışları bir kaç saniye daha bende kalıp önüne döndü.

Bakışlarım hala ondayken güzel bir küfür daha savurdu.

"Senin frene basan ayağının iliğini sikeyim!"

Gözlerimin hızla açılmasının bir diğer sebebi de bizimde ani fren yapmamızdı. Hadi ama, bu ikinci oldu. Kafamı hızla kaldırdığımda bu kez siyah bir araba önümüzü kesmişti. Ardından arkamızdan da bir darbe yediğimizde ikimizde arkaya dönüp bakmıştık. Bir başka siyah arabada arkamızdan vurmuştu.